ÇOCUK GELİŞİM DÖNEMLERİ- 12-18 YAŞ

ÇOCUK GELİŞİM DÖNEMLERİ- 12-18 YAŞ

ÇAĞANOZ HİKAYESİ

Bir tür kabuklu deniz hayvanı olan çağanozlar kendilerini dış dünyanın tehlikelerinden koruyan kabukları içinde güvenle yaşarlar. Ancak zaman içinde kabukları onlara dar gelmeye başlar ve kabuk değiştirme vakti gelir. Çağanoz eski kabuğuna sığamamakta, sıkışıklık yaşamaktadır. Ancak kabuk değiştirmek de kendi başına bir risktir. Çünkü çağanozlar kabuk değiştirdikleri dönemde zayıf ve savunmasızdırlar. Eğer bu dönemde yaralanırlarsa bu yaranın izini yaşamları boyunca taşırlar.

 

Bu hikaye size de tanıdık geldi mi?

 İnsan yaşamının en önemli evrelerinden birisi olan ergenlik dönemi de çağanoz hikayesinde ki kadar zor bir dönemdir. 12-18 yaş arası fiziksel, sosyal ve zihinsel anlamda büyük değişikliklerin yaşandığı bir zaman dilimidir. Beden ve yüzde hızlı büyüme ve değişimler olur. Tırtıl, kelebek olma dönemine gelmiştir. Çocuk bedeni gitmiş, yeni bir beden gelmiştir adeta. Yani bir insanın ruhunun alınıp başka bir bedene koyulması gibi algılar ergen bedenini. Aynaya bakar kendini tanıyamaz. Boy bir tarafa el ayak bir tarafa gitmiştir. İnsanlar da ‘’kazık kadar adam olmuşsun, kocaman kız olmuşsun’’ demeye başlamıştır bir taraftan. Adam olma rolü…Peki nasıl oynayacaklar bu rolü? İşte burada sosyal ve zihinsel bocalama başlar.

Hiç şüphesiz hayat aslında bir kendini bilme arayışı ya da yolculuğudur.

Kendini bilen kendini bulmuş, kendini bulan da kendini kurtarmıştır.

Kimlik Edinme:

Kimlik, birey olarak kim olduğunu keşfetmek ve anlamaktır. Bu noktada sağlıklı bir bağımsızlık duygusu oluşturabilmek çok önemlidir. Genelde her şeye itiraz etmeleri bağımsızlık ve özerklik çabalarıdır aslında. Bu yüzden isyan etmeleri iyi bir şeydir. Altında bulunduğu onu koruyan şemsiyeye isyan etme becerisini gösterebilmek. Kendini ayrıştırabilmek ve kimliğini oluşturabilmek.

Gencin kimlik oluşturmasında başkalarının gözünde nasıl göründüğü de önemli bir yer tutar. Başka insanlarla yakın ve özen gösterilen ilişkiler kurmak, akranları ile vakit geçirmek, toplumda başarılı ve yetkin olmak önem kazanır.

Kısaca ergenlik, insanın kişiliğinin oluştuğu, kendini tanıma ve tanımlama dönemidir. Gençler ailelerin ve toplumun umududur. Diğer yandan patolojilere ve yozlaşmalara açık bir kitledir aynı zamanda. Bu çağ, gencin kanının kaynadığı, yüreğinin kıpırdandığı, duygularının yoğunlaştığı ve heyecanının doruğa çıktığı “arayış ve çatışmalarla” geçen hareketli bir çağ olmakla birlikte, bilinçli ve sorumluluk sahibi olmaları şartıyla, her millet için siyasi, toplumsal, ailevi, dini ve daha birçok açıdan önemli bir potansiyel, önemli bir kuvvet ve önemli bir değer anlamına da gelir.

 

 

Ergen Gencin Kaygıları

Ergenlik dönemi bireyin kendisi ile ilgilendiği dönemdir. Bu, ergenlerin kaygılarının, sıkıntılarının çeşitliliğinden anlaşılır. Kaygı konularını şöyle sıralayabiliriz:

1. Sağlıkla ilgili kaygılar: Yeterli uyumamak, gevşeyip rahatlayamamak, sakarlık, bedensel görünüm, sivilce sorunu,  gerginlik, güzel ya da yakışıklı olmadığını düşünmek, kısa boylu olmak…

2. Kişilik ile ilgili kaygılar: Kendini aşağı görme, kendine güveni olmamak, kendini yetersiz görmek, sık sık öfkeye kapılmak, küçük şeylere üzülmek, olayları ciddiye almak…

3. Aile ve evle İlgili kaygılar:  Kendisine ait bir odasının olmaması, arkadaşları ile dışarı çıkamaması, çocuk yerine konmak, ailenin arkadaş çevresine-tercihlerine-isteklerine karışması, özgürlüğünün kısıtlanması…

 4. Sosyal ilişkilerine yönelik kaygılar: Yeni tanıştığı insanlarla nasıl konuşacağını bilememek, yeterince arkadaş edinememek…

5. Din ve ahlak konularındaki kaygılar: Ölüm korkusu, “Nerden gelip nereye gidiyoruz?” soruları, neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilememek…

6. Okulla ilgili kaygıları: Dikkatini toplayamamak, çalışma yöntemini bilememek, çalışırken hayal kurmak, derse kendini verememek, çalışmak isteyip de çalışamamak, kendini derste ifade edememek, etkili bir programın olamaması, not kaygısı, sınav kaygısı, uzun süre kendisini televizyondan,  bilgisayardan ve internetten alamama, zaman kaybı…

7. Meslek seçimi ile ilgili kaygılar:  Hangi mesleği seçeceğini bilememek, Yeteneklerinin, ilgilerinin ne olduğunu bilememek, ailenin meslek seçimine karışması. 

Gencin kaygılarını azaltmak için ailesinin yapabileceği en büyük yardım; onu anlamak, sorunları konusunda yanında olduğunu hissettirebilmektir. Bu da ebeveyn ile ergen arasında etkili ve sağlıklı bir iletişim kurulması ile mümkündür.

Ergenin anne babadan ilk beklediği şey kimliğinin onanmasıdır. Ergene karşı yargılayıcı bir tavır sergilemek, sürekli nasihat etmek, yaptıklarının yanlış olduğunu söylemek doğru bir yaklaşım tarzı değildir. Atalarımız ‘’İnsanı ya söz mayalar ya göz mayalar’’ demiş. Eleştirmek ve yakınmak yerine sözlerimizle ve gözlerimizle onlara dokunmamız gerekiyor. Ve en önemlisi onlara uygun rol modellik yapmamız gerekiyor. Çünkü bolluk çağında ruhları açlıktan kıvranıyor gençlerin. Fark edilmek, değer görmek istiyorlar. Model alabilecekleri kahramanlara ve rehberlere ihtiyaçları var.

 Anne babalar neler yapabilir?

*Gençlere sorumluluk bilinci verilmeli ve onlara güzel örnek olunmalı. 

*Maddî ve manevî yönden dengeli bireyler olarak yetiştirilmeli.

*Ailede ve okulda doğru, faydalı, ahlaklı bilgiler verilmeli. 

*Onları anlamaya çalışmalı.

*Anlaşılır ve açık sınırlar koymak önemlidir. Ergen aslında kendisine rehberlik yapılmasını bekler. Rehberlikle birlikte kendi kararlarını verebileceği fırsatlar da oluşturulmalıdır.

* Gençler kötü arkadaş grubundan uzak durmalı ve iyi arkadaş edinmeli. Sigara, içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş ve hırsızlık gibi kötü alışkanlıklardan ve onların edinileceği yerlerden uzak durmalı.

 *Nesli korumak ve sağlıklı bir toplum oluşturmak için gençlerimize iyi bir din eğitimi verilmeli.

*Gençler görünmek, konuşmak, anlatmak, fikirlerini paylaşmak isterler. Onları görelim, dinleyelim, fark edelim.

*Arkadaşlarıyla tanışılmalıdır. Günlük planları ve arkadaşları ile ilgili bilgiler alınabilir.

*Ergenin kendisine bir hedef belirlemesine ve o hedefe ulaşmak için plan yapmasına yardımcı olunmalıdır.

*Baba-evlat, ana-evlat ilişkisi çok önemlidir. Küçük, büyük hiçbir sebebe bu ilişki kurban edilmemeli, sürekli sevgiye yatırım yapılmalıdır.

 

‘’Siz GENÇ oldunuz, onlar hiç YETİŞKİN olmadı,

          Siz EVLAT oldunuz onlar hiç ANNE-BABA olmadı’’

 

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.