CİHAD DERSLERİ- Hz. Peygamber’in Evinde Yetişen Üç Abdullah (I)

CİHAD DERSLERİ- Hz. Peygamber’in Evinde Yetişen Üç Abdullah (I)

Hz. Peygamber efendimiz, Mekke’den Medine’ye hicret ettikten sonra, kısa bir müddet içerisinde Medine’nin merkezinde bir mescid yaptırdı. Hicretin yedinci ayında mescid ibâdete açıldı. Mescidin doğu tarafında Hz. Peygamber’in eşleri için tek gözlü evler, giriş tarafında da suffe yapıldı. Suffe’de genç delikanlılar, misâfirler ve bir de Medine’ye hicret etmiş fakat evini getirememiş olan muhâcirler kalırdı. Suffe’de kalanlara “Ashâbu’s-suffe” denirdi. Bunlar, günde beş vakit namazda Hz. Peygamber’in cemaati idiler. Peygamberimiz bunlarla ilgilenir, kendilerini yetiştirir ve bu seçkin insanları geleceğe hazırlardı.

Hz. Peygamber efendimizin “Ashâbu’s-suffe”nin dışında bir de evinde yetiştirdiği gençler vardı. Evinde yetiştirdikleri kendi eşlerinin yakını olan çocuklar ve delikanlılardı. Bilindiği gibi Hz. Peygamber’in, ilk eşi Hz. Hatîce’den altı çocuğu, bir de Mısır’lı Mâriye’den bir çocuğu olmuştu. Hatîce’den olan iki erkek çocuk ile Mâriye’den olan bir erkek çocuk küçük yaşlarda ölmüşlerdi. Hatîce’den olan dört kız çocuk büyümüşler, evlenmişler ve bunların üçü, Hz. Peygamber efendimiz hayatta iken ölmüşler, biri de Hz. Peygamber’in vefatından altı ay sonra ölmüştü. Sevgili Peygamberimizin diğer annelerimizden çocukları olmamıştı. Yalnız dul olarak evlendiği hanımlarından ikisinin önceki kocalarından çocukları vardı; diğerlerinin çocukları yoktu. Çocuğu olmayan bu annelerimiz de kendi yakınlarını evlerine alarak onların terbiyesi ve yetişmesi ile ilgilendiler. Hz. Peygamber’in evinde yani hâne-i saâdette kendisi ile ilgilenilen çocuklardan en meşhur olanları şu üç Abdullah’tır.

  1. Hz. Zübeyir’in oğlu Abdullah

Kureyş kabîlesinin Esed oğulları koluna mensûb olan Hz. Zübeyir, ilk Müslümanlardandır. Hz. Peygamber ile Hz. Zübeyir arasında birkaç açıdan yakınlık vardır. Bu yakınlık dereceleri şu şekildedir:

a-) Hz. Zübeyir, Hz. Peygamber’in halası Safiyye’nin oğludur. Babası Avvâm, ficâr savaşlarında vefat ettiği sırada Zübeyir, ana rahmindeydi. O da dayısının oğlu Hz. Muhammed aleyhisselam gibi babasını dünya gözü ile göremedi. Onu da annesi Safiyye büyüttü ve yetiştirdi.

b-) Hz. Peygamber’in ilk hanımı Hz. Hatîce, Zübeyr’in halasıydı. Hz. Peygamber’in halasının oğlu olmasından ve bir de kendi halasının Hz. Peygamber’in hanımı olmasından dolayı Zübeyir, peygamber evi ile iç içeydi.

c-) Hz. Peygamber, Hz. Hatîce’nin vefatından sonra yaşlı bir hanım olan Hz. Sevde ile evlenmiş, bir müddet sonra da Hz. Ebû Bekir’in kızı Hz. Âişe ile evlenmişti. Hz. Zübeyir de Hz. Ebû Bekir’in büyük kızı Esmâ ile evli olduğu için bu ikisi birbirleriyle bacanak oldular.

Hz. Peygamber ve beraberindekiler, Mekke’den Medîne’ye hicret ederken eşlerini ve çocuklarını Mekke’de bırakmışlardı. Muhâcirler, eşlerini ve çocuklarını ancak fırsat bulduklarında yanlarına alabilmişlerdi. Kimisi, eşlerini ve çocuklarını kısa bir müddet sonra yanına alırken; kimisinin âile fertlerini yanına alabilmesi epey bir zaman sonra gerçekleşebilmişti. Hz. Peygamber, mescid ve bitişiğindeki tek gözlü evlerin yapılmasından sonra âile fertlerini getirmek için Hz. Zeyd b. Hârise’yi Mekke’ye gönderdi. Hz. Zeyd, Hz. Peygamber’in ikinci eşi Hz. Sevde’yi, bekâr kızları Ümmü Gülsüm ve Fâtıma’yı alıp Medîne’ye getirdi. Hz. Zeyd’in eşi Ümmü Eymen ve oğlu Üsâme de bu kafilenin içindeydi. Hz. Ebû Bekir’in âile fertleri de bu kafile ile Medîne’ye geldiler. Hz. Zübeyr’in eşi Esmâ, Esmâ’nın kız kardeşi Âişe, Âişe’nin annesi Ümmü Rûmân, hicretten altı ay sonra Hz. Peygamber’in âile fertleri ile Medine’ye hicret ettiler.

Mekke’den Medîne’ye hicret ederken hâmile olan Esmâ, çetin bir yolculuktan sonra Medîne’ye yakın Kubâ köyüne vardıklarında oğlu Abdullah’ı dünyaya getirmiş, muhâcirlerin Medîne’de doğan bu ilk çocukları Müslümanları çok sevindirmişti. Çünkü Medine Yahudileri, “Biz, Müslümanlara büyü yaptık, bundan sonra onların çocukları olamayacak” diyorlardı. Abdullah’ın doğumu, Yahudi sihirbazlarını üzdü; onların iddialarını boşa çıkardı ve Müslümanları sevindirdi.

Hz. Peygamber, Hz. Âişe ile Medine’de, hicretin birinci yılında evlendi. Peygamberimizin, Âişe’den çocuğu olmadı. Hz. Âişe de yeğeni Abdullah’ı yanına aldı; onunla çok ilgilendi. Abdullah’a öz evladı gibi baktı. Abdullah da teyzesine çok itaat eder ve onu çok sayardı. Peygamberimiz de bu yüzden Hz. Âişe’ye “Ümmü Abdillah=Abdullah’ın annesi” künyesini vermişti. Çünkü o devirde, insanlara bir saygı ifadesi olarak isimleri ile değil, künyeleri ile hitap edilirdi. Abdullah, Peygamber evinin terbiyesi ve mânevî havası ile büyüdü.

Hz. Peygamber efendimiz vefat ederken Abdullah, on yaşındaydı. Efendimizin vefatından sonra teyzesi Hz. Âişe, onunla daha çok ilgilendi ve ona olan himayesini artırarak devam ettirdi. Abdullah, henüz çocuk denilecek yaşta babası ile birlikte Suriye’nin fethine katıldı ve Yermûk savaşında bulundu. Hz. Ömer zamanında yine babası ile Mısır’ın fethine katıldı. Hz. Osman zamanında Afrika fetihlerine katıldı ve Bizans’ın ordu komutanını öldürerek savaşın seyrini Müslümanların lehine değiştirdi. Onun bu kahramanlığı Medine’de büyük yankı uyandırdı. 650 yılında Kûfe valisi Said b. Âs’ın Taberistan ve Cürcan’a yaptığı seferlere katıldı. Hz. Osman zamanında Kur’ân’ın çoğaltılması çalışmalarında bulundu. Mısır’dan gelen eşkıyalar Hz. Osman’ın evini kuşatınca Abdullah da arkadaşlarıyla birlikte Halifeyi savundu ve evinin önünde bekçilik yaptı. Halifenin şehid edilmesinden sonra babası ve teyzesi ile birlikte hareket etti. Başını Hz. Âişe’nin çektiği ve içinde babası Hz. Zübeyir ile Hz. Talha gibi büyük sahâbîlerin bulunduğu Cemel ashâbının namazlardaki imamlığını Abdullah yaptı. Babasının şehid edildiği Cemel savaşında teyzesinin devesinin önünde kahramanca savaştı. Muâviye b. Ebî Süfyan’ın hilafet yıllarında Medine’de oturan Abdullah, Yezid’in, babası tarafından veliahd ilan edilmesine karşı çıktı. Kerbelâ faciasından sonra Yezid’e ve Emevî idaresine karşı çıkarak Mekke’de halifeliğini ilan etti. On yıl, kendine bîat eden Müslümanlara halifelik yaptıktan sonra 01 Ekim 692 yılında Hacca-ı Zâlim tarafından şehid edildi.

İslâm dünyasının yarıya yakın kesiminde on yıl kadar halifelik yapan Abdullah, genç sahâbîlerin önde gelenlerinden biriydi. Cesur bir asker, iyi bir komutan ve entelektüel bir Müslümandı. Hz. Peygamber efendimizin evinde ve Hz. Âişe annemizin terbiyesinde yetişmiş bu âlim ve mücâhid insandan çağımız Müslüman gençlerinin öğreneceği çok şey vardır.

Gençler! Vakit kaybetmeden onun hayatını okuyarak bir an önce öğrenmeniz gerekenleri öğrenin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.