BİLİNÇLİ AİLE DERSLERİ – Kumar Oynanması ve Faize Girilmesi/Abdulkerim Temizcan

9) Kumar Oynanması ve Faize Girilmesi:
Günümüzde şans oyunları, dijital medya üzerinden oynanan kumarlar ve faize girilmesi yayılmaya başlandı. Gençlerden bir kısmı dahi şans oyunlarına rağbet gösteriyorlar.
Haram olan kazanç yolları maddi anlamda bereketsizlik ve manevi anlamda bir çöküştür. Özellikle aile babası helal rızka çok önem vermelidir. Anne de kocasına gücünü yetmediği şeyler konusunda ısrar etmemelidir. Eve daima helal rızık getirmesi gerektiğini söylemelidir. Anne baba çocuklarına da bu şuuru aşılamalıdır. Eğitimin başı helal rızıktır. Aile bireylerinin kursaklarından haram girmeye başladığında artık kalpler bozulmaya başlar. Haram olan kazançtan mutluluk ve saadet gelmez. Haramın sonu daima hüsran, pişmanlık ve vebaldir.
İçki gibi haram olan içecekleri, domuz eti gibi haram olan yiyecekleri satmak ve buradan haram yolla para kazanmak, kardeşlerine haksızlık yaparak mirastan haksız kazanç elde etmek, kul hakkına girerek para kazanmak, yalan söyleyerek ve yemin ederek mal satmak, rüşvet almak-vermek ve tefecilik yapmak, faizli işlere bulaşmak, bunlar ve buna benzer tüm kazançlar haramdır. Dünyada da ahirette de vebali vardır. Ve iyilik getirmez. Eninde sonunda kişiden çıkar.
Boşanmaların bir sebebi de ayağını yorganına göre uzatmayıp israfa, lükse kaçmaktır. Bunun doğal bir sonucu olarak aşırı borçlanmak, aile içerisinde huzursuzluklara ve tartışmalara neden olur. Şans oyunları ve faiz gibi haksız kazançlar da aile huzurunu yok eden sebeplerdir. Bundan dolayı Müslüman erkek ve kadın helal yoldan para kazanmayı hayatlarının prensibi haline getirmelidirler. Az olsun çok olsun her türlü haram olan kazançtan uzak durmalıdır.
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Faiz yiyenler ancak şeytanın çarparak sersemlettiği kimse gibi kalkarlar. Bunun sebebi onların, alım satım da ancak faiz gibidir, demeleridir. Hâlbuki Allah alım satımı helâl, faizi ise haram kılmıştır. Artık kime Allah’tan bir öğüt erişir de faizciliği bırakırsa geçmişteki kendisinindir, durumunun takdiri Allah’a aittir. Kim de yine faizciliğe dönerse işte bunlar orada devamlı kalmak üzere cehennemliklerdir.” (Bakara, 275)
“Allah faizi tüketir, sadakaları ise arttırır ve Allah hiçbir inkârcı günahkârı sevmez.” (Bakara, 276)
Aile huzurunu bozan sebepler sadece haram olan kazançlar değildir. Helal olan yerden kazanılsa dahi harama harcanırsa bu da maddi manevi evde bereketsizliğe ve huzursuzluğa neden olur. Helal yoldan kazanılan parayı faize yatırarak harama çevirmek, içki gibi haram olan bir şeyler almak doğru değildir.
“Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide, 90-91)
Zerre ölçüsü hayır işleyenin mükâfatını, kötülük işleyenin de cezasını göreceği (Zilzâl, 7-8) ve hiçbir adaletsizliğin söz konusu olmayacağı o günde insanların şu beş şeyden hesaba çekileceği hadis-i şerifte bildirilmiştir: Ömrünü nerede tükettiği, gençliğini nasıl geçirdiği, malını nerede kazandığı, malını nereye harcadığı ve bildikleriyle amel edip etmediği (Tirmizî, Kıyâmet, l.).
Madde ve içki bağımlılığı olan yerde hemen bunun tedavisine bakılmazsa orada aile huzuru kalmaz. Hatta bağımlı olan kimselerin tedavi olmadan evlenmeleri doğru değildir. Çünkü kendisine ve ailesine zarar verme ihtimali vardır.
Haram bir kazanç elde etmediği, harama harcamadığı veya israf etmediği halde maddi anlamda Müslüman bir aile imtihandan geçebilir. Bu noktada özellikle anne, eşine çok büyük destek olmalı, moral vermeli ve onu motive etmelidir.