BİLİNÇLİ AİLE DERSLERİ – Aile İçi Sırları İfşa Etmek/Abdulkerim Temizcan

Her ailede bir takım problemler sıkıntılar ve tartışmalar olabilir. Bunun çözüm yollarını meşru şekilde aramak, bunun için de konunun durumuna göre psikolog, aile danışmanı ya da bir hocayla istişare etmek gerekebilir.
Bir âlimden fetva almak ya da psikolojik tedavi için uzman doktora kendisinin veya eşinin durumunu anlatması caizdir. Lakin önüne gelene aile içinde kalması gereken sırları ifşa etmek ve eşinin rezil olması için elinden geleni yapmak ne İslâm ahlakıyla bağdaşır ne de bir Müslümana yakışır.
En ufak bir tartışmayı hemen annesine babasına veya çevresine yetiştiren ve günlük kocasının gıybetini yapan bir kadın, acaba Hucurat Suresindeki ayetin hep başkaları için indiğini mi düşünüyor? Ya da hanımını arkadaş ortamında eleştiren, anne ve babasına kötüleyen bir adam, ayıpları örtmekle ilgili hadislerin başkaları için mi geçerli olduğunu zannediyor?
Ayetleri ve hadisleri şimdi aile için düşünelim:
Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksinir! Allah’a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur.” (Hucurat, 12)
Rasûlullah sallâllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: “Kim bir müslümanın ayıp ve kusurunu örterse, Allah Teâlâ da o kimsenin ayıp ve kusurunu örter.” (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58)
“Kim arkadaşının ayıbını örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter. Kim ki Müslüman kardeşinin ayıbını açığa vurursa, Allah da onun ayıbını açığa vurur. Hatta evinin içinde bile olsa onu ayıbıyla rezil eder.” (İbn Mâce, Hudûd, 5)
Özellikle mahrem olan konularda hem erkek hem de kadın son derece dikkat etmelidir. Özel aile mevzularını, yatak odasıyla alakalı durumları kimseye anlatmamak gerekir.
Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem namaz kıldı, selâm verince ashabına döndü ve şöyle buyurdu:
“Yerinizde durun! Acaba içinizde şöyle bir erkek var mı? Ailesinin yanına varınca kapısını kapatır, perdesini indirir. (Münasebet kurduktan) sonra da dışarı çıkar ve ben karımla şöyle şöyle yaptım, diye anlatır.”
Orada bulunanlar sustular. Sonra kadınlara yöneldi ve:
“Sizden böyle konuşanlar var mı?” diye sordu.
Bunun üzerine bir genç kız, Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem’in kendisini görmesi ve sözünü işitmesi için bir dizi üzerine dikilerek uzandı ve:
“Evet, vallahi! Erkekler konuşuyorlar, kadınlar da konuşuyorlar!” dedi. Bunun üzerine Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Böyle yapanın durumu neye benzer biliyor musunuz? Şüphesiz böyle yapan kimse, herkesin gözü önünde ihtiyaçlarını gideren, işlerini gören erkek şeytan ile dişi şeytana benzer.” (Ahmed bin Hanbel, II, 541; Ebû Dâvud, Nikâh, 50)
* Kişi aile içi bir problemi eşiyle konuşup güzellikle çözmeye gayret gösterir.
* Müslüman kimse, eşi ile ilgili bir durum varsa ve bu kendileri düzeltemeyecek kadar ileri seviyede bir problem ise sadece istişare edeceği kişiye durumu anlatır.
* Niyet çok önemlidir. En başta amaç ve gaye eşini rezil etmek ise Allah’ın rızasını ve yardımını yanında bulamaz.
* Bazıları eşlerinin yaptığı bir yanlışı çok dillendirerek kendileri daha fazla günaha girmiş oluyorlar.
* Özellikle boşanacak duruma gelmiş ya da boşanmış eşlerin yılların vefasını ve varsa çocukların durumunu düşünerek hareket etmeleri en uygun olanıdır.
* Mahkemelerde yalan şahitlik yapmak, yaptırmak ve birtakım iftiralarla eşinden öç almaya çalışmak doğru değildir. Kıyamet ve hesap var, Allah Azze ve Celle’den korkmak gerekir.
Temel ailevi problemler ve çözüm yollarında en çok dikkat etmemiz gereken husus, aslında eşlerin ilk önce kendilerine bakmaları, kendilerine yönelik eleştiri yapmaları ve eşlerinin kendilerine yapmış olduğu tenkidi ciddiye almalarıdır.
Günümüzde birçok aile probleminde şunu görüyoruz; suçu hanımefendi beyefendiye, beyefendi de hanımefendiye atıyor. Herkes birbirinden şikâyet ediyor ve her iki taraf da kendini haklı çıkarıyor ama kimse kendisine dönüp şu eksiğimi gidereyim, şu hareketimi düzelteyim ve şu tavrımı daha doğru bir hale getireyim derdinde olmuyor.
Aile bireylerden oluşuyorsa, evvela bireyler kendine bakmalı ve kendini daha iyi hale getirmelidir. Sonra ailede de ciddi manada değişmeler gerçekleşecektir Allah’ın izniyle.