BAŞYAZI-Yakınlığın Kime?

BAŞYAZI-Yakınlığın Kime?

Her şey yakınla başlar, yakından başlar. Yakınlıklar ya hayra ya da şerre vesile olur. Yakınlık çok hassas bir konudur. Yakınlıklar çok önemlidir. Allah’a ve Allah’a yakınlara yakınlık en büyük hayırken, şeytana ve şeytana yakınlara yakınlık en büyük şerdir. Allah’ın mülkünde Allah’ın hükmünü hâkim kılma mücahedesi, kulu Allah’a yaklaştıran vesilelerin başında gelmektedir. Buna da en yakından yani kendi nefsiyle başlamak gerekir.

“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 35) İlahi ve nebevi öğütlerde Allah’a yakınlaştıran yollar açıkça beyan buyrulmuştur. Kullara düşen bu öğütlere kulak vererek Rabbine yaklaştıran vesilelere sarılmaktır.

“And olsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz, ona şah damarından daha yakınız.” (Kaf/16)

Gönülden, ihlâsla yapılan dualar, Allah’a yaklaştıran önemli vesilelerdendir. “Kullarım beni senden sorarlarsa gerçekten ben yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” (Bakara, 186)

Rabbimiz bize yakın da bizim ona yakınlığımız ne durumda? Allah’a yakınlık sahih bir imanla başlar, salih amellerle zirveye ulaşır. Mümin, hayatı boyunca Rabbine yakınlığa gayret etmelidir. Çükü kurtuluşun yegâne yolu kulun Rabbısıyla beraber olabilmesidir.

Allah’a yakınlık pek çok imtihanı da beraberinde getirir. Buna da hazır olmak gerekir. Yakınlığı yakalayanlar bu imtihanları aşarlar. “Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, Allah’ın yardımı ne zaman, diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.” (Bakara, 214)

Darlık ve zorluklarla sarsılsak bile, Allah’a yakınlığı zedelememeli, bilakis yakınlığı daha da güçlendirmelidir. İbrahim ve İsmail aleyhisselamlar, kurban etmek ve kurban edilmek gibi zorlu imtihandan başarıyla çıkmışlardı. Rabbimiz de hac ibadetinin bir bölümünde İbrahim ailesini yâd ederek onların kendine olan yakınlığını teyid etmiştir.

“Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince İbrahim ona, “Yavrum, ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım, ne dersin, dedi. O da, “Babacığım emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın.” dedi. (Saffat, 102)

Allah’a yakınlaşma yollarından biri de onun sevdiklerine yakın olmak, onun sevdiklerine itaat etmektir. Allah’ın dostlarına dost olanlara Allah da dostluğunu ilan etmektedir. “Şüphesiz insanların İbrahim’e en yakın olanı, elbette ona uyanlar, bir de bu peygamber ve müminlerdir. Allah da müminlerin dostudur.” (Âl-i İmran, 68)

Sahih iman, salih ameller Allah dostluğu için yeterli özelliklerdir. Rabbimiz müminlerin dostu olduğunu ilan etmiştir. “Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki, Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” (Bakara, 194)

Rabbimiz hem maddi hem de manevi yakınlığa çok önem vermiştir. Müminin en yakını, Rahman ve Rahim olan Rabbi’dir. Yakınlık koruma ve kollamayı gerektirir. Rabbimiz peygamberini ve ona inananları korur. “Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan, O’nun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur.” (Maide, 67)

Adaletli olmak, iyilik yapmak, yakınlara yardım etmekte Allah’a yakınlığa vesiledir. “Şüphesiz Allah adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder. Hayasızlığı, fenalığı ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl, 90)

Allah’tan gayrı tapılan şeyler bile, Allah’a yakın olma hususunda yarışırken en güzel kıvamda yaratılan insanın bu yarıştan gafil olması elbette düşünülemez. “Onların yalvardıkları bu varlıklar, “hangimiz daha yakın olacağız” diye Rablerine vesile ararlar. O’nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı geçekten çok korkunçtur.” (İsra, 57)

İman yakınlıktır, inananları kardeş yapar, kardeşler birbirini koruyup kollamak zorundadırlar. Akrabalık yakınlıktır, kan bağı kurulur akrabalar birbirini koruyup kollamak zorundadırlar, Allah ana rahmini kendi esmasından bir isimle isimlendirmiştir. Komşuluk yakınlıktır, komşular birbirini koruyup kollamak zorundadırlar.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Rahim arşa asılıdır, der ki; Kim beni sıla ederse Allah da onu sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun.” (Buhari; Müslim)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, komşuyu varis kılacağını zannettim.” (Buhari; Müslim)

Allah’a yakınlaşma yollarından biri de sehavettir. “…Harcayacaklarını, Allah katında yakınlığa ve peygamberin dualarını almaya vesile sayarlar. Bilesiniz ki bu, onlar için yakınlıktır. Allah onları rahmetine sokacaktır. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Tevbe, 99)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular ki: “Sehavet sahibi Allah’a yakındır, insanlara yakındır, cennete yakındır, cehennemden uzaktır. Cimri ise Allah’tan uzaktır, insanlardan uzaktır, cennetten uzaktır. Cehenneme yakındır. Cahil sehavet sahibini Allah, cimri ibadet düşkününden daha çok sever.” (Tirmizi)

Yakınlık da bir yere kadar, hak ve adalet söz konusu olunca bütün yakınlıklar biter, hak ve adalet devreye girer. “Ey iman edenler! Ana babanız ve en yakınlarınız aleyhine de olsa, Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun.” (Nisa, 135)

“Sura üfürüldüğü zaman, o gün ne aralarında soy-sop yakınlığı kalacak, ne de birbirlerini arayıp soracaklar.” (Müminun, 101)

Adil olmak Allaha yakınlıktır. “Adil olun. Bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır.” (Maide, 8)

İyilik yapmak Allah’a yakınlıktır. “Allah’ın rahmeti iyilik edenlere çok yakındır.” (Araf, 56)

Allah’a yakınlık kişiyi cennete götürür. “Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve naim cennetleri vardır.” (Vakıa, 88-89)

“Bir pınar ki, Allah’a yakın olanlar ondan içerler.” (Mutaffifin, 28)

Ahiretle ilgili ilahi ve nebevi müjdeler, bizi dünya menfaatleri ile ilgili müjdeler kadar sevindirmiyor, heyecanlandırmıyorsa vah bize, yazıklar bize.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.