BAŞYAZI-Sakın ve Sakındır

Rabbimiz, kullarını çok sakınıyor ve onlara zarar gelmesini istemiyor.
Sen; eşini, çocuklarını, malını, mülkünü nasıl sakınıyorsun, işte öyle Rabbin de seni sakınıyor ki sakındırıyor. Sana zarar gelmesini istemiyor.
Makamın, mevkin ne olursa olsun hem sakınacaksın hem de sakındıracaksın. Sadece camiye cemaate gelenleri değil, en yakınlardan başlayarak dalga dalga bütün insanlığı sakındırmak gerekir.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyuruyor; “Yarın mahşer günü hiç tanımadığınız biri sizi Allah’a şikâyet eder. Beni günah işlerken gördün de sakındırmadın diye, sakındırsaydı belki vazgeçerdim, der.”
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki; “Allah kıskançtır, mümin de kıskançtır. Allah’ın kıskanması, müminin Allah’ın haram kıldığı şeyi yapmasıdır.” (Buhari; Müslim; Tirmizi)
“Ey Peygamber! Allah’a karşı gelmekten sakın. Kâfirlere ve münafıklara itaat etme.” (Ahzâb, 1)
“Aralarında, Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzularına uyma ve Allah’ın sana indirdiğinin bir kısmından (Kur’an’ın bazı hükümlerinden) seni şaşırtmalarından sakın.” (Mâide, 49)
“Ey Peygamber hanımları! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, her şeye hakkıyla şahittir.” (Ahzâb, 55)
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğru söz söyleyin ki Allah sizin işlerinizi düzeltsin ve günahlarınızı bağışlasın.” (Ahzâb, 70-71)
Ne ile sakındıracağız? Sapa sağlam iki kaynağımız var: Kuran ve Sünnet Siz aradan çekilin, çekişmeyin, söyleyin geçin, tanıdığınıza da tanımadığınıza da söyleyiverin. İşitenler, düşünsün, akletsin ve tercih etsin.
“Kur’an ile öğüt ver.” (Enam, 70)
“Bu (Kur’an), insanlar için bir açıklama, Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için bir hidayet ve bir öğüttür.” (Âl-i İmrân, 138)
İnsanoğlu Kur’an’la ya belasını ya da mevlasını bulacaktır.
Bu sakınma rastgele bir sakınma değil, çok ciddi bir sakınmadır. Dünyevi menfaatlerden mahrumiyete sebep olacak şeylerden sakındığımız kadar, uhrevi menfaatlerden mahrumiyete sebep olacak şeylerden sakınamıyorsak bu hakiki bir sakınma değildir.
Kamil mümin, Allah’a karşı gelmekten sakınmak ve sakındırmak zorundadır, başka kurtuluş yolu yoktur.
Sakındırması gerekenler;
“Bunları, din adamları ve bilginler günah söz söylemekten ve haram yemekten sakındırsalardı ya! Yapmakta oldukları şey ne kötüdür!” (Mâide, 63)
Hayatın her anında sakınmak;
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.” (Bakara, 231)
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve O’nun huzurunda toplanacağınızı bilin.” (Bakara, 203)
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir.” (Bakara, 233)
“Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilendir.” (Mâide, 7)
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin.” (Bakara, 196)
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve yine şunu da bilin ki Allah gerçekten çok bağışlayandır, halîmdir (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir.)” (Bakara, 235)
Hakiki sakınmanın neticesi Müslüman olarak ölmektir.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa, öylece sakının ve ancak Müslümanlar olarak ölün.” (Âl-i İmrân, 102)
Karşı gelmekten sakınırsak ne var?
“Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” (Bakara, 194)
“Kim sözünü yerine getirir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever.” (Âl-i İmrân, 76)
“Allah ise kendisine karşı gelmekten sakınanların dostudur.” (Câsiye, 19)
“Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa Allah onun kötülüklerini örter.” (Talak, 5)
“Allah’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Âl-i İmrân, 130)
Sakınma yolları;
Katıksız kâmil bir iman.
“Eğer onlar iman edip Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakınmış olsalardı, Allah katında kazanacakları sevap kendileri için daha hayırlı olacaktı. Keşke bilselerdi!” (Bakara, 103)
“Hak Rabbindendir. O hâlde, sakın şüphe edenlerden olma.” (Âl-i İmrân, 60)
Allah rızasını tahsil için ibadet;
“Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.” (Bakara, 21)
“Namazı dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut, 45)
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.” (Bakara, 183)
Müminin hayata bakışı;
Mümin, beşeri ihtiyaçlarını meşru yollardan giderecek ve hayatı Allah için yaşayacak.
“Şüphesiz benim namazım da diğer ibadetlerim de yaşamam da ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.” (Enam, 162)
“Öyleyse yalnız beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin, sakın nankörlük etmeyin.” (Bakara, 152)
“Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye ayetlerini insanlara böylece açıklar.” (Bakara, 187)
Sakınanları korur;
“Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları başarıları sebebiyle kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar üzülmezler de.” (Zümer, 61)
“Eğer siz sabırlı olur, Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız onların hileleri size hiçbir zarar vermez. Çünkü Allah onların işlediklerini kuşatmıştır.” (Âl-i İmrân, 120)
“Evet, sabrettiğiniz ve Allah’a karşı gelmekten sakındığınız takdirde onlar ansızın üzerinize gelseler bile Rabbiniz nişanlı beş bin melekle size yardım eder.” (Âl-i İmrân, 125)
Sakınanlara büyük müjde;
“Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun.” (Âl-i İmrân, 133)
“Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında, içinden ırmaklar akan, içinde ebedî kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır.” (Âl-i İmrân, 15)
Sakınmanın önündeki engeller;
Dünya sevgisi.
“Dünya geçimliği azdır. Ahiret, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimse için daha hayırlıdır. Size kıl kadar haksızlık edilmez.” (Nisâ, 77)
“Ey insanlar! Şüphesiz Allah’ın vaadi gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın.” (Fâtır, 5)
İns ve cin şeytanlarının vesveseleri.
“Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler sonra hemen gözlerini açarlar.” (A’râf, 201)
“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar.” (Nûr, 30-31)
Beşeri münasebetlerde de sakınılması gerekli önemli hususlar vardır.
“Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurât, 10)
“Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın.” (Hucurât, 12)
Hayat, iman ve cihaddır.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının, O’na yaklaşmaya vesile arayın ve O’nun yolunda cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.” (Mâide, 35)
“Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz bir ticaret ve beğendiğiniz meskenler size Allah’tan, peygamberinden ve O’nun yolunda cihaddan daha sevgili ise artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fasık topluluğu doğru yola iletmez.” (Tevbe, 24)
Mümin için hiçbir dünyevi amaç, Allah ve Resulünden ve Allah yolunda cihaddan daha önemli, değerli ve cazip olmamalıdır. Müslüman, varlığını güçlendirme ve müminler arasındaki dayanışmanın diğer bütün insani ilişki ve düşüncelerden önce geldiğini asla unutmamalıdır.
Ticaretten sadece dünyevi ticareti anlıyorsak bu hatadır.
“Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size? Allah ve peygamberine inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.” (Saf, 10-11)
“(Ahiret için) Azık toplayın. Şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara, 197)
“Öyle bir günden sakının ki o gün hiç kimse bir başkası adına bir şey ödeyemez.” (Bakara, 48)
Sakınma hususunda Allah’tan yardım istemelidir.
“Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” (Furkân, 74)
“İşte bu benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip O’nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti.” (En’âm, 153)