BAŞYAZI – Mü’min Ol Kurtul

BAŞYAZI – Mü’min Ol Kurtul

Kulun yaradılışına uygun olan tek nizam İslam’dır. Ruhunu da bedenini de, dünyasını da ukbasını da ancak İslam’la mamur eder. Mutluluğu, huzuru, kurtuluşu başka yerlerde arayanlar beyhude yorulurlar. Kurtuluş ne kadar kolay, kurtuluş yolları ne kadar kolay, yeter ki iste, yeter ki yönel, Rabbimiz lütfetmekte, ihsan etmekte, ikram etmektedir.

“De ki: ‘Bana ancak, bu beldenin onu mukaddes kılan ve her şey kendisine ait olan Rabbine kulluk yapmam emredildi. Yine bana, Müslümanlardan olmam ve Kur’an’ı okumam emredildi.’ Artık kim doğru yola girerse yalnız kendisi için girer. Kim de doğru yoldan saparsa, de ki: Ben ancak uyarıcılardanım.” (Neml, 91-92)

Din ne hocaların ne de hacıların dinidir. Din Allah’ımızın dinidir. Dine Allah için tabi olunur. Dinin ahkâmı da Allah için yerine getirilir. Din yolunda Allah’tan gayrisi için atılan hiçbir adımın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Dinde Allah’tan gayrisi için yapılan her faaliyet riyadır. Riyanın insana hiçbir faydası olmadığı gibi başına bela olur. İlahi emir açıktır. “Bana, dini Allah’a has kılarak ona ibadet etmem emredildi.” (Zümer, 11)

Sevgideki ölçü kaybolursa denge bozulur. Mümin kimi ne kadar seveceğini kimi niçin sevmeyeceğini bilir. Müminin en güçlü sevgisi Allah’a olan sevgidir. Daha sonra Resulüne olan sevgi gelir. Diğer bütün sevgiler bu iki sevgiden sonra gelir. Dozu da elbette ki onlardan az olur. “Müminlerin, Allah’a olan sevgisi daha güçlü bir sevgidir.” (Bakara, 165)

Mümin asla ve asla Rabbine karşı gelemez, isyan edemez. Zaman zaman nefsine uyup günah işlese bile derhal tevbe eder, Rabbinden af ve mağfiret diler. İlahi ikaz çok şiddetlidir. “Eğer müminler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının.” (Maide, 112)

Müminin en önemli vasıflarından birisi de Rabbine katıksız teslimiyetidir. “Eğer müminler iseniz, yalnız Allah’a tevekkül edin.” (Maide, 23)

Müminin dostunu da düşmanını da yaradanı belirlemiştir. Rabbimizin belirlediği dostu dost, düşmanı da düşman bilirsek sırtımız yere gelmez. Dost bildiklerimiz düşman olmaz. İnkârcıları, münafıkları dost edinirsek Rabbimizle olan dostluğumuz biter. “Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resulüdür ve Allah’ın emrine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren müminlerdir.” (Maide, 55)

“Müminler müminleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz.” (Âl-i İmran, 28)

Rabbimizin lütufları saymakla bitmez. “Allah müminlere karşı çok lütufkârdır.” (Âl-i İmran, 152)

Mümin, bütün kalbiyle Rabbinin kendine yeteceğine inanmalıdır. Sadece ve sadece Rabbine dayanıp güvenmelidir. “Ey peygamber! Sana ve sana tabi olan müminlere Allah yeter.”(Enfal, 64)

Mümin, sadece ve sadece Rabbinden ittika etmelidir. Aklıselim de bunu gerektirir. Her şeyin kudret elinde olduğuna inandığın Allah olacak, sonra da ondan gayrisinden korkacaksın, bu olacak şey mi? Müminin önemli vasıflarından biri de sadece Rabbinden korkmasıdır. “Onlardan korkmayın, eğer mümin iseniz, benden korkun.” (Âl-i İmran, 175)

Rabbimiz, mümin kullarına o kadar değer veriyor ki onu kasten öldürene ebedi cehennemi vacip kılıyor. “Kim bir mümini kasten öldürürse cezası içinde kalacağı ebedi cehennemdir.” (Nisa, 93)

Müminlere ise hakiki mümin olabilirse, ömürlerini salih amellerle süsleyebilirlerse cenneti vacip kılıyor. “Mümin olarak, erkek veya kadın, her kim salih amel işlerse, işte onlar cennete girerler.” (Nisa, 124)

Rabbim cümle kullarını küfürden, şirkten, nifaktan korusun, çünkü akıbet çok korkunç.

“Yine bana şöyle emredildi: Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Sakın Allah’a ortak koşanlardan olma.” (Yunus, 105)

“Münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındalar.” (Nisa, 145)

“Ateşin karşısında durdurulup da, ‘Ah keşke dünyaya geri döndürülsek de Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak, müminlerden olsak’ dedikleri vakit bir görsen!” (En’am, 27)

Müminin dünya hayatında nihai hedefi ilahi rızaya ermek olmalıdır. Mümin imanını küfür, şirk ve nifaktan, ibadetlerini riyadan, ahlakını zemimelerden koruyarak hedefine ulaşmaya çalışmalıdır. “Eğer gerçekten mümin iseler, Allah ve Resulünü razı etmeleri daha önceliklidir.” (Tevbe/62)

“Eğer müminler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah’a ve Resulüne itaat edin. Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun ayetleri kendilerine okunduğu zaman onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül eder. Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir. İşte onlar gerçekten müminlerdir. Onlara Rableri katında yüksek mertebeler, bağışlanma ve cömertçe verilmiş rızık vardır.” (Enfal, 1-4)

“Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar… Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, ebedi olarak kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde çok güzel köşkler vaat etti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır.” (Tevbe, 71-72)

Rahman ve rahim olan Allah’ım, “en cömert” olan Allah’ım, “bol nimet” sahibi olan Allah’ım, “büyük lütuf sahibi” olan Allah’ım, “azamet ve ikram sahibi” olan Allah’ım, “mağfiret ve bol nimet” sahibi olan Allah’ım, “ihsanı bol” olan Allah’ım, canı da malı da meccanen, karşılıksız veren sensin. Bunlara karşılık mümin kullarına cenneti de veren sensin. Bizi bize bırakma, bizi senden başkasına kul eyleme Allah’ım.

“Allah da onlara hem dünya nimetini, hem de ahiretin güzel mükâfatını verdi.” (Âl-i İmran, 148)

“Allah, müminlerden canlarını ve mallarını, kendilerine vereceği cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler…” (Tevbe, 111)

“Peygamber ve beraberindeki müminler, mallarıyla, canlarıyla cihat ettiler. Bütün hayırlar işte bunlarındır. İşte bunlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Tevbe, 88)

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.