Başka öğretim tekniklerini derslerde veya kurslarda uygulayabilir miyiz?

Düz anlatım tekniği eğitim hayatında önceden beri uygulana gelmiş, eğitim sistemi tarafından çok tutulan, öğretmenler tarafından da çok beğenilen bir teknik olmuştur. Tam Öğrenmenin ya da Okulda Öğrenme Modelinin tekniği olan düz anlatım tekniği çok aşina olduğumuz bir tekniktir. Öğretmen sınıfa gelir, bir konuyu kendi sistemleştirdiği gibi anlatır dersi bitirir gider. Düz anlatım bir müddet sonra çocukları sıkmaya, çocukların dikkatleri dağılmaya başlar, aynı zamanda çocuklar sınıfta istenmeyen davranışlar sergilemeye başlar. Çünkü öğrencilerin dikkat süreleri ilköğretimde 15 dakika, ortaöğretimde 20-25 dakika arasındadır. Düz anlatımın sıkıcılığından çocukları kurtarmak için de öğretmenler öğrencilere ders aralarında sorular sorarlar, anılar ve fıkralar anlatırlar. Öğretmen bu teknikle çocukları %70 oranında başarıya götürmek zorundadır. Onun için bilginin sistemleştirilmesi ve onun çocuklara aktarılması önemlidir. Bu anlayışta öğretmen bilgi küpü ya da yürüyen kütüphane olmak zorundadır. Öğretmen çok bilgili olmalı ki bilgilerini öğrencilere aktarabilsin.
Günümüz dünyasında bilgi o kadar birikti ki, dünya üzerinde hatta kendi ülkemizde günlük çıkan kitap ve makale sayısına yetişmek mümkün olamamaktadır. Bununla birlikte bilgi belki günlük değişmekte, bu gün doğru bilinen şeyler yarın yanlışlaşmaktadır. O zaman yürüyen kütüphaneler ya da bilgi küplerindeki bilgiler bir anda eskimektedir. Gelişen eğitim anlayışı öğrencilere bilgiyi yüklemek değil bilgiyi arayıp bulmayı öğretmeyi yani öğrenmeyi öğretmeyi ya da bilgiye ulaşabilmeyi öğretmeyi ön plana çıkarmaktadır.
Diğer yandan düz anlatım yönteminde öğrenci öğrenmede pasif konumda idi. Anlatılanları dinlemek, anlatıldığı şekliyle sorulara cevap vermekle yükümlü idi. Bu da öğrencilerin kendilerini ifade etmelerini, öz güven ve öz yeterliliklerinin gelişmesini engellemekteydi. Yeni geliştirilen öğrenme teknikleri dersleri hem düz anlatımın sıkıcılığından kurtarılması hem de öğrencilerin kendilerini ifade edebilme becerilerinin gelişmesi ve yine öğrencilerin öz güvenlerini kazanabilmeleri açısından önemli bir yere sahiptir. Bu tekniklerden yalnızca ikisi Konuşma Halkası ve Akvaryum Tekniği aşağıda verilmiştir:
Konuşma halkası
Konuşma halkası öğrencilerin farklı görüşleri dinmesini öğrenmesine ve yine farklı görüşlere saygı göstermesine bu konuda olumlu davranışları öğrenmelerine önemli katkı getirmektedir. Aynı zamanda Konuşma Halkası tekniği, öğrencinin kendini ifade edebilmesine de katkı sağlamaktadır. Bu tekniğin amacı öğrencilerin sınıf içinde başkalarına saygıyı öğrenmesini, birbirleri arasında iletişimi ve ilişkiyi geliştirmesini sağlamaktır. Konuşma halkası tekniği bir öyküyü, bir resmi veya bir olayı canlandırmak için yapılır. Önce öykü anlatılır veya okunur, canlandırma izlenir ya da olaylar açıklanır.
Uygulama;
- Öğrenciler daire şeklinde oturur, etkinliğin kuralları açıklanır,
- Ya bir resim dağıtılır, ya da bir olay, resim ya da öykü anlatılır ya da canlandırılır,
- Olay kahramanlarıyla ilgili sorular sorulur, “sizce ne hissetmiştir”, “sizce ne düşünmüştür”, “siz olsaydınız ne hissederdiniz”, “siz olsaydınız ne düşünürdünüz?” gibi sorular sorulur. Öğrenciler olaylarla ilgili düşüncelerini açıklar, ya da olaydaki ya da öyküdeki kahramanın yerine geçerek düşüncelerini anlatır.
- Her öğrenci konuştuktan sonra kısa bir özet yapılır ve sonuca bağlanır.
Akvaryum tekniği.
Öğrencilerin ilgi duyduğu ya da üzerinde anlaşmaya varamadığı konuların öğretiminde çok etkili bir tartışma tekniğidir. Öğrencilerin tartışma ve grupla çalışma becerilerinin geliştirilmesi için kullanılır. Bu tekniği uygularken, sınıfın uygun bir yerine bir çember çizilir. Çemberin ortasına bir boş sandalye konur. Sınıfın tümü çemberin dışındadır. Konu hakkında yorum yapmak isteyen sandalyeye oturur, düşüncesini söyler. Daha sonra yerini bir gönüllüye bırakmak üzere çemberin dışına çıkar. Bu arada gözlemci olarak nitelenen çemberin dışındaki diğer öğrenciler, tartışmayı izlerler. Ayrıca onlar gözler, düşünür ve katılımcılara dönütler verirler. Tartışmayı yapılandırmak ve sürdürmek için önceden bir soru listesi hazırlanmalıdır. Tartışma sırasında çemberin dışındakilerin sessiz olması, sadece sandalyeye oturanın konuşması gerekir. Gözlemciler tartışma sırasında not almalı, tartışma sonunda sınıfa tartışmanın özeti sunulmalıdır.
Bu teknik, tartışmalı bir konuyu incelemek için öğrencilerin birkaç küçük tartışma grubuna ayrılması şeklinde de yapılabilir. Her grup bir temsilci seçer ve konu hakkında grubun fikrini açıklar. 15-20 dakikalık tartışmadan sonra, temsilciler dönüt ve bilgi almak için gruplarına dönebilirler. Akvaryum tekniğinin etkinlikle uygulanabilmesi için;
- Tekniğin amacı belirtilmeli ve teknik, başka örnekler üzerinde öğretilmelidir.
- Öğrencilerin konuyla ilgili ön bilgileri tamamladıktan sonra, bu teknik kullanılmalıdır.
- Öğrencilerin görüşlerini sıkılmadan belirtebilmeleri için rahat bir sınıf ortamı oluşturulmalıdır.
- Görüşler asla eleştirilmemelidir.
Görüldüğü gibi her iki teknik de hem öğrencilerin katılımlarını sağlamakta hem de kendilerini ifade edebilme becerilerini geliştirmektedir. Diğer taraftan öğrencilerin empati kurma yeteneğini yani başkasının yerine kendini koyarak düşünebilme yeteneğini geliştirmektedir. Yine öğrencilere arkadaşlarıyla ilişki kurabilmeyi yani iletişim yeteneğini geliştirmekte hem de başkalarının görüşlerine saygılı olmayı öğretmektedir.