Aynur Yeşil Hocamızın Ardından

Aynur Yeşil İle Tanışma
Bir toplulukta Şükriye ablayla tanıştım. Kendisinin Ahi Baciyan Derneği’nde üye olduğunu söyledi. Sohbete götürmesini istedim. “Sohbet, Cumartesi günü dernekte olacak, gel.” dedi. Sohbetin bitimine gidebildim. Girdiğimde gördüğüm Aynur ablanın gülen gözü ve yüzüydü. Yere herkes oturmuş, sohbeti Aynur abla yapıyordu. Çok sessiz bir şekilde herkes onu dinliyordu. Sohbet o kadar akıcı ki bitmesin dedim içimden. Dinimi, Allah’ı, Peygamberi o kadar içten, sevgi dolu anlatıyor ki imanımın güçlendiğini hissettim. Bu kadar mı güzel anlatılır. Gıpta ettim Aynur ablaya! O gün benim hayatımda dönüm noktası oldu!
Sürekli planları vardı. Hasta olmasına rağmen sohbetleri ihmal etmezdi. Sohbet evinde ya da başka yerde olur ama mutlaka katılırdı. Sohbet anında cenneti anlatıyorsa içindeymişiz gibi anlatır, biz de çok sevinir ve İnşallah derdik.
Allah’tan ailesine ve biz bacılarına sabır vermesini istiyoruz!
Melek Erel
***
AYNURUM
Biriciktir. Hâl’iyle biricikti.
O gelmeden tebessümü gelirdi her yere…
Yüzü olgun bir sarı buğday tanesi, bire bin veren.
Söz dinler, sözü dinlenir, söz de onu dinlerdi.
İnsanı ve Allah’ı ertelemezdi. Allah onu koşturmak, yetişmek, adamak ve adanmak için yaratmıştı.
O yoğunluğa, koşuşturmaya ve cemiyete adanmışlığına inat hiçbir zaman yorgunluğunu belli etmezdi.
Can dostum güzel insan;
Mekanın cennet, ruhun şad olsun. Rabbime emanet ol.
Akile Kasap
***
Aynur Hanımla ilk tanışma anım şöyleydi; Bir arkadaşla karşılaştığımda ona nerden geldiğini sordum, o da ‘Enderun da çocuklara eğitim veriliyor, ben de çocuğu oraya bıraktım’ dedi. Ben de merak edip vakfa çıktım. (O zaman benim çocuğum beş yaşındaydı) Bu güzel insanla ilk orda karşılaştım. Amacım çocuğuma Kur’an eğitimi aldırmaktı ama sonra hem çocuğumu hem de kendimi orada buldum. O andan itibaren Aynur Hanım beni bırakmadı. Böylelikle vakıftaki hayatım başlamış oldu.
Ondan sonraki hayatımda Aynur benim yiyecek ekmeğim, içtiğim suyum, yaşadığım sevincim ve üzüntüm oldu. O seneden sonra her ne yaptıysa Allah’a şükür ki yanında oldum. Bundan çok memnundum. Bu güzel insanla birbirimize sırdaş olduk. Efendimizin bir hadisinde “Eğer Allah’tan başka dost edinseydim Ebubekir’i dost edinirdim.” demiş. Benim Ebubekir’im Aynur oldu. Düşenin elinden tutan, insanların yaralarını saran, insanlara yardım eden, insanların dertleri ile hemhal olan bir Aynur buldum.
Aynur’un öyle bir özelliği vardı ki, bir kişi başka bir kişi hakkında suizan edecek olsa hemen o insanın güzel bir özelliğini ortaya koyardı. Yapılan iş Allah için olursa geceleri gündüz eder, gündüzü düz eder o işi mutlaka sana ulaştırırdı.
En son Kozaklı’da yapılacak kadın buluşmasında arkadaşları dernekte topladı. Kimlerin gelip gelmeyeceğini sordu. Birçoğumuz sanki anlaşmış gibi gelemeyeceğimizi söyleyince, Allah rızası için yapılan bir işte olmadık mazeretler uydurmamız için çok kızdı. Bazılarımızı ağlattıktan sonra bu seferlik gelin de bir daha sizi zorlamayacağım dedi. Kırşehir ekibi olarak firesiz bir şekilde Kozaklı’da idik. Bunun gibi birçok olayları beraber yaşadık.
O öyle bir insandı ki; gelmeyene giderdi, sormayanı sorar, insanların derdi ile dertlenirdi. “Bize örnek Rasulullah’tır” der O’nu örnek alırdı.
Şükriye Balcı
Aynur Teyzeme Mektup…
Benim güzel Aynur Teyzem…
Seni çok sevdim, hep de seveceğim…
8 yaşında bir çocuk olmama rağmen üzerimdeki etkin o kadar büyük ki.
Mesela hiç unutmam, soğuk bir kış günüydü. Çocuk olmama rağmen her zaman merakla istediğim sohbetlerinin olduğu bir gün annem, hasta olmamdan korktuğu için seni arayıp; “Aynur, Esmanur’a sen evde kal, gelme, hava çok soğuk, hasta olursun deyip, onu ikna eder misin?” demiş. Sen de telefonda bana demiştin ki; “Şekerim annen üzerini sıkıca giydirsin sizi almaya geliyorum. Hazırlan…”. İşte bu olaydan da anlaşılacağı gibi hizmette de sohbette de sınır tanımayan biriydin sen. Çocukları, yani bizleri hep vakıfta görmek isterdin. Annem, “Aynur’um, bacım vakıf insanıydı o ayrıydı.” diyor hep. Tam manasını henüz anlayamasam da öyle biriydin. Allah senden razı olsun. Merak etme bundan sonra da bütün sohbetlere katılmaya çalışacağıma sana söz veriyorum. Seni hiç unutmayacağım nur içinde yat…
Esma Nur Gölbaşı
***
Aynur abla deyince zihnimde mütebessim çehresi, hayırlı nesil yetiştirme çabaları ve vefası beliriyor. Tanıdığım süre boyunca kendisini asık suratlı bir şekilde hiç görmedim, ki o kadar insanla uğraşıp bu şekilde olabilmenin zorluğu tartışılmasızdır.
Dernek çalışmaları, yetiştirme yurdundaki çocuklar ve anneliği… İnşALLAH tüm bunlar amel defterinin kapanmamasını sağladı, ne büyük bir kazanç… RABBİM hepimize nasip etsin… Vefanın önemini yitirdiği günümüzde bu özelliğiyle de temsil olmuştu Aynur ablamız… O kadar yoğun vaktinin içerisinde hangimizin düğünü ya da çocuğu olsa hep yanımızdaydı. “ALLAH onlardan razı ve onlar O’ndan razıdır” ayet-i kerimesindeki müjdeye nail olması duasıyla.
Ezgi Karaduman
***
Aynur abla ile Cacabey camisinde tanışmıştık. Onu anlatmak çok zor. Gerçekten yaşanması gereken bir insandı. Çok şükür ki Rabbime hizmet aşkını içimize işleyecek bir insanla tanıştırmış. Her zaman iyi niyetli, güler yüzlü, suizandan kaçınan, her zaman her şeyin iyi ve güzel olması için uğraşan bir insandı. Benim canım ablamdı. Ah Aynur abla ahhh! Öyle işlemişsin ki içimize öyle biz olmuşsun ki senden ayrılması çok zor oldu. Hele hele seni ilk tanıdığım yerde seninle vedalaşmak daha da zor oldu. Ben seni çok sevdim ve razıyım, dilerim Rabbim de seni sevip ve senden razı olsun…
Rabia Demir