Mayıs 2024 Abdullah GÜLCEMAL A- A+
A- A+

LA HAVLE-Zâlimlere Meyletmemek

Kilitle kapını, gelecek olsa.

Surat as, yüzüne gülecek olsa.

Allah’ın düşmanı hiçbir zâlime;

Bir yudum su verme, ölecek olsa!

Rabbimiz buyuruyor ki: “Siz zâlimlere meyletmeyin ki size ateş yapışmasın. Halbuki Allah’tan gayri sizin dostunuz yoktur. Binâenaleyh zâlimlere meylederseniz hiçbir kimse tarafından yardım olunmazsınız.” (Hud: 113)

Âyet-i celîle’de zâlimlere muhabbet duymak, onlara yaklaşmak, herhangi bir hususta destek olmak kesinlikle yasaklanmaktadır.

Bir Nükte

Bir terzi Abdullah b. Mübârek’e: “Ben sultanların elbiselerini dikiyorum. Bunu yaptığımdan dolayı, zâlimlere yardımcı olanların kapsamına giriyor muyum?” diye sorar. Abdullah b. Mübârek şu cevabı verir: “Hayır! Zâlimlere yardımcı olanlar, senin bu işi yaptığını bile bile sana iğne ve iplik satanlardır. Sen ise, bizzat zâlimlerin kapsamına giriyorsun.”

Cenâb-ı Hakk’ın, ateş dokunacağı ikazıyla bizi meyletmekten şiddetle men ettiği zâlimler kimlerdir peki? Onların kimler olduğunu yine Allah’ın kitabından ve O’nun Sevgili Rasûlü’nden öğreniyoruz.

Hadis-i şerifte: “Zulümden sakınınız. Çünkü o kalpleri harâb eder.” buyurulmuştur.

İman edip İslam ile şereflendiğinde ve Mekke’den Medine’ye tek başına hicret ederken o günün zalimlerine meydan okuyan, adı hep adaletle anılan Hazret-i Ömer (r.a.) Efendimiz buyuruyor ki:

“Namaz kıla kıla alnın aşınsa, zikir yapa yapa dilin aşınsa, geceleri saim, gündüzleri kaim olarak geçirsen, eğer öleceğin zaman gönlünde Allah dostlarına karşı bir sevgi ve muhabbet, Allah düşmanlarına karşı da bir kin ve buğz yoksa vallahi onların hiçbir hayrını göremezsin.”

İbn Mes’ud (r.a.) diyor ki: “Zâlimi seven kimse Rükn-Makam (Kâbe’de duaların mutlaka kabul edildiği yer) arasında yetmiş yıl kalıp ibadet etse yine de kıyâmet günü, Allah onu sevdiği ile beraber kılacaktır.”

Hâki Efendi, Rus zulmünden kaçarak Anadolu’ya sığınmış, âlim ve şair bir zat. Kabri, Konya Üçler mezarlığındadır.

Zamanın Maârif vekillerinden birisi, maddi sıkıntılar içinde bulunan Hâki Efendiye;

-“Eğer mâlum şahıslar hakkında övücü yazılar yazacak olursanız size ihsanda bulunacaklardır.” diye bir teklifte bulunur. Böyle bir tekliften çok rahatsız olan Hâki Efendi:

“Ben Hâki’yem, nar istemem.

Aldatıcı yâr istemem.

Virâne kalsın bu gönül;

Tamire mimar istemem.”

diye, Müslümana yakışan bir tavır sergileyerek, şerefli kalemini zâlimin zulmüne âlet etmez.

Hasretini çektiğimiz duruş budur işte…

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr