Şubat 2018 Selim ARMAĞAN A- A+ Sesli Dinle    |  
Sesli Dinle    A- A+

KUR'AN İKLİMİ / Söz Ahlakı

“Mü’min kullarıma de ki; konuşurken en güzel sözleri söylesinler. Çünkü şeytan aralarındaki havayı gerginleştirir. Hiç kuşkusuz şeytan insanın açık düşmanıdır.” (İsra, 53)

Ahlak; akıllı varlık olan insanın tutum ve davranışlarının tümüdür. Bilinçli söz söylemek ve davranışlar sergilemek akıllı ve eğitimli insanlara mahsustur. Rabbimiz Teâlâ insanı yaratmış ve ilk olarak ona isimleri ve beyanı öğretmiştir. Rabbimizin verdiği kelimelerle konuşan kulun her aklına geleni söylemesi doğru olmaz. Sözlerimiz, kullandığımız kelimelere göre genel anlamda iki kısma ayrılır.

  • Kelime-i Tayyibe
  • Kelime-i Habise

İbrahim suresi 24-27. ayetlerinde bu sözlerden bahsedilir. Güzel söz olarak formüle edilen “Kelime-i Tayyibe” kavramı; kökü her türlü maneviyatın kaynağı olan Kelime-i Tevhit gibi sağlam temellere dayanan; kökünden, dalından, yaprağından, meyvesinden ve gölgesinden yararlanılan tam anlamıyla faydalı bir sözdür.

Kötü söz ile formüle edilen“Kelime-i Habise” ise aslı olmayan, köksüz, gövdesiz, dalsız ve yapraksız bir ot gibidir. Ne söyleyene yarar sağlar ne dinleyene. Güncel sokak ağzı ile tam bir geyik muhabbetidir. Bu muhabbet biraz sonra çatallanıp insanları incitmeye başlayacak, kardeşler arasında kırgınlık ve dargınlıklara sebep olacak bir muhabbettir ki atalarımız ne güzel söylemişler; “Üslubu beyan aynıyla insan.” Yani insan ne söylüyor, neyden sıkça bahsediyor ve nasıl bir tarzda bahsediyorsa işte o insanın ahlak ve karakterinin çizgileri söylediklerinde ortaya çıkmaktadır.

Efendimiz bir hadisi şeriflerinde Müslümanın sözlerinde de insanlığın yararı ve barışı olması gerektiğine işaretle; “Allah’a ve ahiret gününe inanan kimse ya hayır konuşsun ya da sussun.” (Tirmizi) buyurur.

Söz, insanın bağıdır. Bir sözle mü’min olur, bir sözle kâfir olur. Bir sözle alır, bir sözle satar. Yunusun dediği gibi;

“Kişi bile söz demini demeye sözün kemini

Bu cihân cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz.”

Sözle işlenen günahlar ve kırgınlıklar maddi ve manevi dünyamızı bozmakta, belki de yaralayıcı cisimlerin verdiği hasardan daha kalıcı yaralar açmaktadır. İnsanlığın yaşadığı şu ıstırap dolu günlerde birlik, beraberlik, kardeşlik ve barış diline ne kadar da ihtiyacımız var.

“Mü’min kullarıma de ki; konuşurken en güzel sözleri söylesinler. …” (İsra, 53)

Her zaman ve mekânda söylenecek söz en güzel söz olmalıdır. Ancak böylece şeytanın aramızdaki sevgi bağını bozmasını engelleyebiliriz. Güzel söz, kalplerin yaralarını sarar, katılıklarını yumuşatır, gönle huzur verir, hatta insanın etlerini ve derilerini de manen yumuşatır. İşte sözün ahlakı;

“Ey iman edenler!

Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler.

Kendi kendinizi ayıplamayın,

Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sora fasıklık ne kötü bir isimdir!

Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir.

Ey iman edenler!

Zannın birçoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.

Birbirinizin kusurunu araştırmayın.

Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz.

O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. (Hucurat, 11-12)

“… Hiç kuşkusuz şeytan insanın açık düşmanıdır.” (İsra, 53)

Şeytan ve şeytanlaşma yolunda olanlar, insanların hatalarını arayıp onları afişe etmek isterler. Çünkü onların gündemde kalabilmeleri ve kendilerinden bahsettirebilmelerinin başka yolu yoktur. Zira iyi ve güzel adına yaptıkları ve yapacakları bir şeyleri de yoktur. Bunlar fitne ve fesat çiftçileridir. Bunlar gittikleri yerlere fesat tohumları ekerler. Bunların şerrinden kurtulmak için hep beraber “EÛZÜBİLLAHİMİNEŞŞEYTANİRRACİM / Kovulmuş Şeytandan Allah’a Sığınırım” demeliyiz.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr