Kasım 2022 Prof. Dr. Mehmet SOYSALDI A- A+
A- A+

KUR'AN İKLİMİ- Peygamberimizin Güzel Ahlakını Örnek Edinmek

 

Yüce Allah, Ahzab sûresi 21. âyette şöyle buyurmaktadır:

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُو اللَّهَ وَالْيَوْمَ الْآخِرَ وَذَكَرَ اللَّهَ كَثِيرًا

Allah’ı ve ahiret gününü arzulayan ve Allah’ı çokça zikredenler için, siz mü’minler için Allah’ın Resulünde pek güzel bir örnek vardır.”

Bu âyette ifade edildiği üzere Allah Resulü Hz. Muhammed, Allah’ı ve ahiret gününü arzulayan ve Allah’ı çok zikreden müminler için en güzel örnektir.

Âyette üsve-i hasene ifadesi geçmektedir. Üsve kelimesi, “örnek, misal, model ve numune” gibi anlamlara gelmektedir.[1] Hasene kelimesi ise “güzel” demektir. Üsve-i hasene, sıfat tamlaması olarak “en güzel örnek, model” anlamına gelmektedir.[2]

İnanan insanların bu dünya hayatlarında Hz. Muhammed (s.a.v.)’i rol model almaları gerekir. O sadece kuru bir örnek değildir. Her emri kabul edilip itaat edilmesi, her davranışı örnek alıp hayatta uygulanması gereken bir rehberdir. Zira Yüce Allah, O’nunla ilgili, “O, kendi arzu ve isteğine göre konuşmaz. Onun (bildirdikleri) kendisine vahyedilenden başkası değildir.[3] buyurmaktadır. Onun için Yüce Allah, “Resul size neyi verdi ise onu alın! Neden men etti ise ondan da sakının.[4] buyurmuştur. Nitekim Hz. Peygamber’e itaati emreden Kur’ân-ı Kerîm’de 50 âyet mevcuttur.[5]

Yüce Allah, “Sen elbette muhteşem bir ahlâk üzeresin.”[6] buyurmak suretiyle O’nun ahlakını övmektedir. Hz. Peygamber (s.a.v.) de “Beni rabbim terbiye etti, terbiyemi ne güzel yaptı.”[7] buyurmuştur. Başka bir hadislerinde de “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”[8] buyurmuştur.

İnananlar, O’nu örnek ve rehber edinmeli ve hayatlarını O’nun sünnetine göre düzenlemelidirler. Zira şu hususu da açıkça belirtmeliyiz ki, onun örnek edinilmesi, bir tercih meselesi değil bilakis bir zorunluluktur.[9] Ayrıca “Hz. Peygamber’in örnekliği evrensel niteliktedir. Hiçbir zaman ve şartla sınırlı değildir. Peygamberin örnekliği belli bir zaman dilimiyle sınırlandırılamaz. Hz. Peygamber’in yaşantısı bütün insanlık için eşsiz ve olumlu bir örnektir. Herkes, Hz. Peygamber’in yolunu izlemeli, O’nun yüksek ahlakî özelliklerini edinmeye çalışmalı, kişilik ve karakterini bu modele göre şekillendirmelidir.”[10]

Hz. Peygamber hayatta iken sahabe-i kiram O’nun yaşantısını görerek O’nu doğrudan örnek almaktaydılar. Ancak şu anda Allah Resulü hayatta değildir. O halde hayatta olmayan bir insan nasıl örnek alınmalıdır? Hz. Peygamber’in örnek alınması, ancak O’nun ahlakının ve hayat tarzının öğrenilmesi ve hayata yansıtılmasıyla mümkün olabilir. Bu konuda da O’nu her hususta örnek almış ve sünnetini harfiyyen yaşamış olan sahabe-i kiram ve onların yaşantısı takip edilmelidir.

Bir müminin bu dünyada ulaşmak istediği en yüce hedefi; kendisini yaratan, yaşatan ve sayısız nimetler veren Yüce Allah’ın sevgisine ve rızasına nail olmaktır. Nitekim Yüce Allah kendi sevgisi ve rızasına giden yolu Âl-i İmrân sûresi 31. âyette şöyle açıklamaktadır: “(Resûlüm!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.”

Bu âyette ifade edildiği gibi Allah’ın sevgisine ve rızasına nail olabilmek için Resulullah’a tâbi olmak ve O’nun sünnetini öğrenip hayatı sünnet-i seniyyeye uygun olarak yaşamak gerekmektedir. Dolayısıyla bu da Hz. Peygamber’in güzel ahlakını öğrenmek ve O’nun ahlakıyla ahlaklanmakla başlayacaktır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), bir hadis-i şeriflerinde “Sizin içinizden en çok sevdiğim ve kıyamet günü bana en yakın olanlarınız güzel ahlak sahibi olanlardır.”[11] buyurmuştur.

Hz. Peygamber, kendisine tâbi olmak ve O’nu örnek edinmekle ilgili şöyle buyurmuştur: “Kim bana itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur. Kim de bana isyan ederse Allah’a isyan etmiş olur.”[12], “Bütün ümmetim cennete girecektir, ancak yüz çevirenler müstesna!

Dediler ki:

-Ey Allah’ın Rasulû, yüz çeviren kimdir?

-Kim bana itaat ederse cennete girer. Bana isyan edene gelince, o, yüz çevirmiştir.”[13]

Bu dünyada Hz. Peygamber’i örnek edinmeyen, O’na tâbi olmayanlar, ahirette pişman olacaklar ve hüsrana uğrayacaklardır. Nitekim onların ahirette düşecekleri o kötü hali Yüce Allah, Furkan sûresi 27-28. âyetlerde şöyle açıklamaktadır: “O gün zâlim, ellerini ısırıp diyecek ki: Keşke ben de O Peygamber’le aynı yola girseydim! Vay başıma gelenlere! Keşke falancayı dost edinmesem, onu örnek almasaydım.

Hz. Peygamber’i örnek edinmek, O’na tâbi olmak, ancak O’nun sünnetini öğrenip sünneti üzere yaşamakla mümkün olabilir. Sünnet, Arapça sözlükte, “yol, birinin devamlı gittiği yol, âdet, gidişat, hayat tarzı” gibi anlamlara gelmektedir.[14] Sünnet terim olarak ise “Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirleri” şeklinde tarif edilmektedir.[15] Peygamberin sünneti, peygamberin hayat tarzı demektir. Hayat tarzı ise kişinin hayat anlayışının dışa vurmuş şeklidir. Hz. Peygamber’in aile hayatındaki sünnetini, ticaretteki sünnetini, eğitimdeki sünnetini, insanlarla olan beşerî ilişkilerindeki sünnetini, kısacası hayatın her alanıyla ilgili sünnetini öğrenip hayatımıza yansıtmalıyız.

Netice olarak diyebiliriz ki, Hz. Peygamber’i örnek edinmek, O’nun ahlakıyla ahlaklanmak, Yüce Allah’ın emridir. Hangi asırda yaşarsak yaşayalım, önümüze çıkan problemler hangi cinsten olursa olsun bizler Hz. Peygamber’i örnek edinirsek kurtuluşa erişebileceğiz. Zira kurtuluşun tek yolu, O’nu örnek edinmekten geçmektedir. Hz. Peygamber’in mükemmel ahlakı olarak öğrendiğimiz; doğruluğu, dürüstlüğü, güvenirliği, ahde vefayı, şükrü, sabrı, adaleti, tatlı dil ve güler yüzlülüğü, şefkat ve merhameti, hoşgörülü olmayı, daha burada sayıp bitiremeyeceğimiz bütün ahlakî erdemleri ferdî ve sosyal hayatımızın temeline yerleştirip hayatımızda uygulamalıyız.

 


[1]     İbn Manzur, Lisanu’l-Arab, “Esa” md; Firuzabâdî, el-Kamusu’l-muhît, “Esa” md; İbn Fâris, Mu‘cemü makâyîsi’l-luga, “Esv” md.

[2]     Beydâvî, el-Kadi Nasuriddin Envâru’t-Tenzil ve Esraru’t-Te’vil, Beyrut: Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1988, 2/335; Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, İstanbul: Azim Dağıtım, ts., 6/3883; Bilmen, Ömer Nasuhi, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali Alisi ve Tefsiri, İstanbul: Bilmen Yay., 1985, 6/2796; Duman, M. Zeki, Beş Sure Tefsiri, Ankara: Fecr Yay., 1999, 348.

[3]     Necm 53/3-4.

[4]     Haşr 59/7.

[5]     Hz. Peygamber’e itaati emreden âyetler için bkz., Al-i İmrân 3/31, 32, 132, 172; Nisâ 4/13, 14, 42, 59, 61, 64, 65, 69, 80; Mâide 5/92; Araf 7/158; Enfâl 8/1, 13, 20, 24, 46; Tevbe 9/24, 29, 61, 62, 63, 71, 81; İbrahim 14/44; Nur 24/47, 51, 52, 54; Ahzab 33/31, 33, 36, 66, 71; Ahkaf 46/32; Muhammed 47/33; Feth 48/17; Hucurat 49/1, 14; Necm 53/3, 4; Mücadele 58/13, 20; Haşr 59/4, 7; Tegabün 64/12; Cin 72/23.

[6]     Kalem 68/4.

[7]     Mâlik b. Enes, el-Muvatta, Hüsnü’l-hulk, 1; Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, 1/12.

[8]     Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/381; Mâlik b. Enes, el-Muvatta, Husnü’l-Hulk, 1.

[9]     Sabûnî, Muhammed Ali, Safvetü’t-Tefasir, Beyrut: Daru’l-Fikr, ts., 2/520; Kasaboğlu, Abdurrahman, “Kur’ân’da Üsve-i Hasene Kavramı-Model Alma Yoluyla Öğrenme”, Diyanet İlmi Dergi, Cilt; 42, Sayı: 3, Ankara: 2006, 41.

[10]    Şevkânî, Muhammed b. Ali b. Muhammed, Fethu’l-Kadir, Beyrut: el-Mektebetü’l-Asriyye, 1995, 4/335-336; ez-Zuhaylî, Vehbe, et-Tefsirü’l-Münir, Dimeşk: Daru’l-Fikr, 1991, 21/273; Kasapoğlu, agm., 42: Soysaldı, Kur'ân-ı Kerîm’e Göre Hz. Muhammed (s.a.v.), 2. Baskı, Elazığ: Manas Yay., 2019, 77.

[11]    Tirmizî, “Birr”, 71.

[12]    Buhâri, “Cihâd”, 109, “İ'tisam”, 2; Müslim, “İmâret”, 32-33; Nesâî, “Biat”, 27.

[13]    Buhârî, “İ'tisam”, 2.

[14]    İbn Manzûr, Ebü’l-Fazl Muhammed b. Mükerrem, Lisânü’l-‘Arab, Beyrut: Dâru Sâdır, ts., 13/225; Cevherî, es-Sıhâh fi’l-luga, “Snn” md; İbn Fâris, Muʿcemü meḳāyîsi’l-luġa, “sn” md.

[15]    Teftâzânî, Şerḥu’t-Telvîḥ, Kahire 1377/1957, 2/2; Talat Koçyiğit, Hadîs Usûlü, Ankara: Ankara Üniversitesi Basımevi, 1987, 16; Muhammed Ebu Zehra, İslam Hukuku Metodolojisi, çev. Abdulkadir Şener, Ankara: Fon Matbaası, 1986, 100; Mücteba Uğur, Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüğü, Ankara: TDV Yay., 2018, 367.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr