Haziran 2024 Aşır Korkmaz A- A+
A- A+

KAPAK- Allah’a Adanmış Bir Ömür: Hz. Meryem

İnsanlık tarihinin tozlu sayfaları arasında kaybolmuş, unutulmuş veya efsaneleştirilerek mesaj alınması engellenmiş birçok Allah eri vardır. Rasullerin kıssaları veya rasullerin yolunda hayat sürmüş örnek şahsiyetler, Kur’an tarafından müminlerin gözleri önüne serilir. Kur’an’ın inşa ettiği ve örnek alınmasını istediği bu şahsiyetler, her zaman için geçerli mutlak hakikatleri, yüksek ahlaki değerleri, Rabbani yönlendirmeleri, sözce kendisinden daha doğru bir kimsenin bulunmadığı Allah tarafından Kur'ân muhataplarına; adeta bu örnek karakterleri canlandırarak günümüze taşır, onları gündemimize almamızı ister.

İşte Kur'ân muhteşem anlatımı ve üslubuyla, bir taraftan ilim ehline muharref kitaplarda veya zihinlerdeki kutsanmış bu şahsiyetlerin gerçek kulluk örnekliğini sunarken, diğer taraftan da iman edenlere daha anlaşılır bir tarzda kıssalar yoluyla gerçekte nasıl kul olacağımızı somutlaştırarak anlatır.

Kur’an’da rasuller dışında örnek sunularak ismi geçen pek az insan vardır. Bunun temel sebebi Kur’an’ın evrensel ilkelerinin zamana ve kişisel olaylara indirgenmesine engel olmaktır. Örnek alınma(ma)sı istenilen bu şahsiyetler ölümlüdür ancak olumlu veya olumsuz olarak sunulan bu karakterler her daim insanlığın arasında olacaktır. Bu hususu Mevlana şöyle dillendiriyor: “Ey Hak yolcusu! Gerçeği öğrenmek istiyorsan; Mûsâ da, Firavun da ölmediler; bugün senin içinde yaşıyorlar, senin varlığına gizlenmişler, senin gönlünde savaşlarına devam ediyorlar! Bu sebeple birbirine düşman olan bu iki kişiyi kendinde araman gerekir!”

İnsan, doğumundan ölümüne kadar hemen hemen her hususta bir rehbere, örneğe ihtiyaç duyar. Çünkü insan, konuşmasından inancına, ahlâkî vasıflarından gündelik alışkanlıklarına kadar yaşamını şekillendiren bütün yapıp ettiklerini hep kendisine gösterilen örnekler ve onlardan aldığı ilhamlarla oluşturur. İşte insan, fıtratında mevcut bulunan örnek alma ve taklit etme kabiliyeti sebebiyle -olumlu veya olumsuz- örnek kabul ettiği kimselere hayran olur, güçleri nispetince de o kimselerin izinden gitmeye çalışır.

İnsan için hayatı şekillendiren en kıymetli çağ gençlik yıllarıdır. Günümüzde seküler algılar üzerine bina edilen batı patentli yaşam, toplumlara özellikle sosyal medya kanalıyla seküler ideolojiyi dikte eden kimseleri örnek şahsiyetler olarak sunmaktadır. Nitekim bugün ne kültürümüzün ne de inancımızın temel ilkelerinden neşet etmeyen; şehvet, para ve sefahat içerisinde yüzen bu sözde meşhurları kendine rol-model alarak onlara benzemek için kendilerini, nesillerini ve ebedî hayatlarını tehlikeye atanların hâli, her bir Müslümanın gönül dünyasında bir yaradır.

Hâlbuki Kur’an örnek şahsiyet olarak sunduğu bu güzide Allah erlerinin adanmış yaşam örnekleriyle doludur. İslam medeniyet tarihinin başlangıcında adanmış bir kadın çıkar karşınıza: Havva. Kimsesizlikler yurdunda kimsesi sadece rabbi olan Hacer. Firavunun sarayında tevhid simgesi Asiye. Adanmış bir Muhammedi ömrün annesi Âmine. Son Rasulün destekçisi, eşi Hatice ve o neslin adanmış kadınları Fatımalar, Zeynepler… Çağ açıp çağ kapatan Fatihleri doğuran Huma Sultanlar… İşte bu örnek şahsiyetlerden bir tanesi de İmran’ın ve Hanne’nin kızı, Hz. İsa’nın annesi Meryem.

Kur’an Hz. Meryem’i, iffet örneği bir kadın olarak İslam’a gönül vermiş tüm genç kızların, annelerin hatta kız sahibi babaların gündemine taşımaktadır. Sadece iffetli davranma hususunda da değil, Allah’ın emrini tüm zorluklara rağmen tereddütsüz yerine getirme konusundaki sadakati, teslimiyeti, ümitvar oluşu, azmi, kararlılığı, sebatı ve metaneti gibi konularda da yaşanmış bir örnek olarak sunar.

“Adanmışlık” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Hani, İmran’ın karısı: Rabbim! Karnımdaki çocuğu sırf sana hizmet etmek üzere adadım. Benden kabul et. Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin, demişti.” (Âl-i İmran 3/35)

Meryem’deki bu adanmışlık, günümüzde çocuklarını dünyaperest bir bakış açısıyla, çocuklarımıza dünyalıklarını kazanma uğruna her şeyini adayan anne ve babalara çocuk edinmenin amacını da öğretir. Rabbim çocuklarını sana adayanlardan eyle bizi!

“Kabul olunmuş bir duanın nasıllığını öğreten kimse” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Rabbi onu güzel bir kabulle karşıladı, güzel bir bitki gibi yetiştirdi; onu Zekeriya’nın himayesine bıraktı...” (Âl-i İmran 3/37)

Samimiyetle yapılan dualar ancak gereğini yaptığımızda Rabbimiz tarafından kabul edilir. Sen Zekeriya’nı bulursan kabul olunur duaların. Rabbine kul bir çocuk, Rabbani yolda mücadele eden bir mü’minin tedrisatından geçtiğinde gerçekleşir. Evlatların ilahi koruma altına alınması, zamanın tehlikelerinden korunması, anne-babaların fiili duasıyla mümkün olur. Evlatlarımızı göz aydınlığımız kıl, imtihanımız kılma Ya Rabbi!

“Cinsiyet ayrımı yapma, önemli olan kişiliktir, kulluktur” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Annesi onu doğurduğunda, Allah onun ne doğurduğunu bilirken ‘Ya Rabbi! Kız doğurdum. Erkek, kız gibi değildir...” (Âl-i İmran 3/36)

Bizi üstün kılan cinsiyetimiz mi yoksa Rabbimiz için yaptıklarımız, kulluğumuz mu? İnsanlığın ilk imtihanında rabbine ilk isyan eden kimdi? Havva mı, Âdem mi? Kur’an “Âdem ile eşinin ilahi yasağı birlikte çiğnediklerini” (A’raf 7/22), sonra “birlikte tövbe ettiklerini, birlikte ilahî affa mazhar olduklarını” anlatır (A’raf 7/23). Allah’a kulluk yarışında kadın-erkek tüm insanlar eşittir. Kullukta çaba gösteren, Rabbine tam anlamıyla güvenen ve teslim olanlar kazanır. Rabbim kazananlardan eyle bizi!

“Teslimiyet” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

Meryem dedi ki: “Benim nasıl oğlum olabilir! Bana erkek dokunmadı, yoldan çıkmış biri de değilim. ‘Evet, öyle’ Ama Rabbin dedi ki: ‘O bana kolaydır, onu insanlar için bir ayet/gösterge ve katımızdan bir ikram kılacağız.’ Bu, karara bağlanmış bir iştir. Arkasından çocuğa hamile kaldı. Sonra uzak bir yere çekildi. (Meryem 19/20-22)

Kadınların yok sayıldığı bağnaz bir toplumda hem de olağandışı bir şekilde çocuk dünyaya getirmek. Sadece “rabbin bu iş böyle olacak” dediği için. İftiraya uğramak pahasına imtihanı göğüslemek, ilahi emre teslim olmak. Ne çok bahaneler üretiriz, rabbimizin yap dediği emirler karşısında… Rabbim sana teslim olanlardan eyle bizi ve neslimizi!

“Karamsarlıktan çıkmak, ümitvar olmak” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Keşke daha önce ölseydim de unutulup gitseydim!” (Meryem 19/23) “Ey Meryem! Allah seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” (Âl-i İmran 3/42)

İmkânsız görünen bir durum karşısında kimi zaman tüm ümidinizi kaybedersiniz. Yok olup gitmeyi, unutulmayı temenni edersiniz. Ama O dilerse unutulmak isteneni kıyamete kadar örnek kılar, âlemlerin tüm kadınlarının üstünde fazilet örneği, en çok bilineni yapar. Elbette bunlar durup dururken değil, Rahman’a ram olunca gerçekleşir. Rabbim bizi sensiz bırakma!

“Mücadele, azim, çaba” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Hurma ağacını kendine doğru salla da ağaç üzerine taze ve olgun hurma döksün” (Meryem 19/25)

Zamanının şartlarında anlaşılamayacak olağanüstü yollarla Hz. Meryem’i hamile kılan Allah, zahmetsizce onu doyurabilirdi. Tıpkı Allah’a teslim olan Hacer annemizin Safa-Merve arasındaki sa’yını/çalışmasını örnek verdiği gibi “çalışmadan, emek harcamadan kazancın olmayacağını, her durum ve şartta mücadeleyi” öğretti bizlere, Meryem ve Hacer vesilesiyle Rabbimiz. Rabbim, yolunda mücadele edenlerden eyle bizi!

“Örnek alınacak kadın” denince akla gelen ilk kadındı Meryem…

“Namusunu korumuş Meryem’i de Allah örnek gösterdi… Meryem, Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etmişti. O, içten boyun eğenlerdendi.” (Tahrim 66/12)

Mü’minlere örnek olabilmek için Rabbe iman ve itaat şarttır. Hayatının merkezine Allah’ın kitabını koymak gerekir Meryem gibi. Rabbim, kitabına sımsıkı sarılanlardan eyle bizi!

Günümüzde Müslüman gençlerin isyankâr yaşamlarının temelinde doğru insanları örnek al(a)mayışları yatmaktadır. Maalesef gençlerimiz, dünyalıktan ve şehvetten başka amacı olmayan, kendi ruh dünyalarına bile huzur getiremeyen bu insanları rol-model alıp onlar gibi olmaya çalışmaktadır.

İşte gençlerimize örnek göstereceğimiz Kur’an kahramanlarının başında gelir Hz. Meryem. Genç bir kadın, bir anne. İman, sadakat, iffet, teslimiyet, sabır abidesi. Kur’an suresine ismini vermiş, ikramlarla dolu bir yaşam. Kıyâmete dek insanlığın yolunu aydınlatacak evrensel bir mesaj. Her şeyden öte Allah’a adanmış örnek bir hayat… Rabbim, hayatını sana adayanlardan eyle bizi!

“Rabbinden sana vahyedilen kitabını oku! O’nun kelamını değiştirebilecek kimse yoktur, O’ndan başka sığınılacak birini de bulamazsın.” (Kehf 18/27)

Meryem’e ve Allah’a adanmış tüm Meryemlere selam olsun!

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr