İnsanlığın Hazin Akıbeti
Aralık 2016 Cemil USTA A- A+
A- A+

İnsanlığın Hazin Akıbeti

Bir imtihan mekânı olarak yaratılan bu dünyada Allah’ın sayısız nimetleri içinde yaşarken O’nun emir ve yasaklarına karşı çıkmak en dehşetli bir nankörlük, en karanlık bir cehalet ve akıbeti en korkunç bir hamakattır. İman hakikatlerine ve ilahi ahlak nizamına sırt dönerek böyle bir nankörlüğe saplananlar sonunda ilahi intikama duçar olurlar.

Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor “İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu.” (Rum, 41)

İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden yani insanların karada ve denizde çoğunlukla elleriyle yaptıkları günahların uğursuzluğu sebebiyle karada kuraklık, ticaretlerde kazanç, ziraat mahsullerinde ürün, hayvanlarda süt ve çoğalmanın az olması, her şeyden bereketin kalkması ve benzeri nice olumsuz vakıaların olması, hastalıkların çoğalmasına sebeptir. İlahi nizamdan uzak, İslam’ın genel prensiplerini gereksiz gören bugünkü dünyada Müslümanların gözyaşı, üzüntü ve nice sıkıntılar yüz gösterdi, düzen bozuldu, fesat yayıldı.

Sahih hadislerde sabit olmuştur ki bir toplumda hayâsızlığın, fuhşun ortaya çıkması ve açıkça yapılması nice hastalıkların yayılmasına sebep olur. Ölçü ve tartının eksik yapılması nice hastalıkların yayılmasına sebep olur. Ölçü ve tartının eksik yapılması kıtlık, geçim sıkıntısı ve idarecilerin zulmüne sebep olur. Eğer hayvanlar olmasaydı böyle kimselere asla yağmur ihsan edilmezdi. Allah ve Resulüne verilen sözden dönmek düşmanın tasallutuna ve insanların mallarının ellerinden alınmasına sebep olur. İmamların/devlet başkanlarının Allah’ın kitabıyla hükmetmemeleri insanlar arasında kılıçların çekilmesine ve savaşa sebep olur. Faiz yemek depreme ve yere batmaya sebep olur.

Bazı insanların zararı herkese sirayet eder. Bu yüzden “kim bir günah işlerse insanlar, hayvanlar, vahşi hayvanlar, kuşlar, zerreleriyle bütün mahlûkat kıyamet günü onun hasımları olacaktır.” denilir. Şu halde tevbe, itaat, istiğfar, namaz, niyaz, Allah’a ihlâs ve samimiyetle kulluk gerekir. Çünkü başarı ve kurtuluş bundadır. (Ruhü’l Beyan)

İnsan evvela İslam’ı hayatının her safhasına yansıtarak kâmil bir mü’min şahsiyeti inşa etmeli, sonra da o İslam’ı şahsiyeti ile çevresine tebliğ ve irşatta bulunmalıdır. Çocukları zamanında terbiye etmeli, dinî eğitimlerini kesinlikle ihmal etmemelidir. İslam’dan başka tutulacak ebedi bir saadet yolu yoktur. Müslümanlar dinlerini yaşama hususunda birbirlerini teşvik etmelidirler.

Rasulullah aleyhisselam bir gün “Gençleriniz fıska düştüğü ve kadınlarınız azdığı zaman haliniz nice olur?” buyurmuştu. Yanındakiler hayretle; ey Allah’ın Resulü böyle bir hal başımıza gelecek mi dediler. Peygamberimiz “Evet, hatta daha beter!” buyurdu.

Bugün dünyanın, Türkiyemizin ve İslam coğrafyasının durumu gözler önünde… Savaşlar, terör örgütleri ve tarifinden aciz kaldığımız fitneler zuhur ediyor. Peki ümmet olarak bizlere düşen nedir? Her türlü haramdan uzaklaşacağız. Müslüman, adı ne olursa olsun haramı ne malı ne işi olarak edinmeli. Namazımızı muntazaman kılacağız. Emri bil maruf nehyi anil münkeri her durumda yerine getireceğiz. Hanımlarımıza, kızlarımıza takva elbisesini sevdirecek ve giydireceğiz. Çokça istiğfarda bulunacağız. Kur’an’ı usulüne uygun okuyacak, okuduklarımızı hayata geçireceğiz. Peygamberimize çokça salâvat getireceğiz.

Ziyadesiyle dua ederek Rabbimize tevekkülde bulunalım. Allah’ım; ümmeti Muhammed’i koru. Kâfirlere karşı Müslümanlara yardım et. Ayaklarımızı haktan saptırma. Zira sen bizim Mevlamızsın. Amin.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr