Mart 2024 Mahmut AVEDER A- A+
A- A+

HADİS İKLİMİ- Rahmet ve Bereket Ayı Ramazan

Enes b. Malik'ten rivayet edildiğine göre, Receb ayı girdiği zaman Resülullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Receb ve Şaban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır!" (Taberani)

Yağmur yeryüzünü nasıl temizleyip yıkarsa, kızgın yer orada yürüyenlerin ayaklarını nasıl yakarsa, Ramazan ayı da müminleri günah kirlerinden öylece temizler, yakar, yok eder. 

Ramazan ayını değerli ve ayrıcalıklı kılan, insanlığa gönderilen son rehber kitap Kur'an-ı Kerim'in bu ayda indirilmesi, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinin bu ayda olması, temel ibadetlerden olan oruç farizasının bu ayda tutulması, teravih, mukabele, itikaf, iftar, sahur ve fıtır sadakası gibi önemli sünnetlerin hep bu ayda yaşanmasıdır.

Kur'an-ı Kerim'de adı anılan tek aydır, Ramazan ayı. Yüce Allah onu sadece anmakla kalmamış, aynı zamanda onu oruç ayı olarak belirlemiştir. İşte bütün bu ayrıcalıkları sebebiyle kültürümüz de Ramazan, "on bir ayın sultanı" olarak kabul görmüştür.

Peygamber Efendimiz Ramazan günlerinde bol bol Kur'an okur, hayır ve hasenatta bulunurdu. Cebrail (as), Ramazan sonuna kadar her gece kendisine gelir ve Hz. Peygamber (sav) ona Kur'an okuyup dinletirdi. Nitekim halen günümüzde yoğun bir şekilde uygulan bu "karşılıklı okuyuş" "mukabele" geleneğimizin dayanağını oluşturur.

Ebu Hüreyre'nin haber verdiğine göre, Resülullah (sav) kesin emir vermeksizin insanları Ramazan gecelerini ibadetle değerlendirmeye teşvik ederek şöyle derdi: "Kim inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları bağışlanır." Ramazan'ın son on gününe, ayrı bir önem verir, mescid-i saadette itikafa girer, ibadet ve taatle meşgul olurdu. Peygamberimizin bu uygulaması, vefat edinceye kadar devam etmiştir. Her yıl on gün itikafa girerken, vefat ettiği yılın itikafı yirmi gün sürmüş, o yıl Ramazan ayında Cebrail'e (as) Kur'an-ı Kerim'i iki defa arz etmişti.

Ramazan ayını mübarek kılan en önemli unsurlardan biri de Kadir gecesidir. Bu geceye çok önem veren Rahmet Peygamberi, Ramazan ayı içinde gizlenmiş olan Kadir gecesini "... Ramazan ayının son on günü içinde arayın!" buyurmaktadır. Ramazan ayının son on günü içindeki tek sayılı gecelerin Kadir gecesi olma ihtimalinden dolayı kendisi de aile efradı ile 23., 25. ve 27. geceleri uzun süre ibadet ederek geçirirdi.

Ashabına fıtır sadakası vermelerini söyleyen Allah Resulü, bunun insanlar bayram namazına çıkmadan önce ödenmesini isterdi. Ayrıca Ramazan ayında verilen sadakayı daha üstün görürdü.

Resülullah (sav), bir aylık rahmet mevsimini ibadetle, taatle geçirmiş olmanın sevincini ashabıyla birlikte bayram ederek kutlardı. O, bayram namazına gitmeden önce gusleder ve namazgaha giderken değişik bir yol izlerdi. Bayramı tekbir ve tehlillerle karşılardı.

Ramazan, bir medeniyettir, bir dünya görüşüdür. Sadece, nefsimize gem vurulan günler değil; yoksulların, düşkünlerin, açların, muhtaçların, kimsesizlerin hatırlandığı ve korunduğu yoğun bir seferberliktir.

Ramazan ayı, bir zaman diliminin adı olmaktan öte bir şeydir. Evet o, yedisinden yetmişine bütün Müslümanlar için bir neşedir, coşkudur, heyecandır, kültürdür, medeniyettir.

Ve her sayılı gün gibi, bu coşkulu günler de çok hızlı geçer. Ömrü boyunca kaç Ramazan geçireceğini bilemeyen Müslüman için son teravih namazı, son sahur, son iftar buruk bir hüzne dönüşür. Tıpkı gözü yaşlı hacıların kutsal iklime veda edişi gibi, bu mübarek mevsime de aynı duygularla veda edilir. Camilerde güzel sesli hafızların, "Elveda ya şehr-i Ramazan" nağmeleri ile uğurlanır Ramazan. Bir taraf tan arınmış, korunmuş, bol ecir kazanmış olma ümidi, diğer taraftan bir sonraki Ramazan'a yetişememe endişesi ile vedalaşılır.

Ömrü Ramazan olanın, ahireti bayram olur.

Yazımızı paylaşın..

Facebook Twitter Whatsapp’ta Paylaş Google Email Print LinkedIn Pinterest Tumblr