Aradığımız Büyük Huzur

Aradığımız Büyük Huzur

Hangi yaştan, hangi meslekten kadın, erkek fark etmeksizin kiminle konuşsak dünyada ne istiyorsun desek en çok söylenen kelime huzur olabilir.

Huzuru nerede ve nasıl aramalıyız sorusunu cevaplamak gerekir?

Bir defa dünyada yüzde yüz huzuru aramak doğru değil.

Ararız aramasına da bulmamız imkansız. Çünkü bu dünya imtihan sahası olduğuna göre muhakkak huzur ile de sınama gerçekleşecektir. O zaman dönemsel olsa bile huzuru bulabileceğimizi düşünerek zihin dünyamıza şekil vermemiz gerekiyor. 

Hayat tecrübeleri ilahi vahiy ile desteklenen peygamberler ve bu rehberlerin sonuncusu Efendimiz aleyhissalatu vesselam’ın huzur arayışı bize ilham olabilir.

Herkesin yalnız kalmak diye okuduğu, aslında yaradan ile birlikte olmak anlamına gelen büyük huzur buluşması olan itikâf, bu sayıda yazı konumuz olmuştur.

Sözlük ve Kavram Olarak İtikâf

Sözlükte “hapsetmek, alıkoymak; bir yere yerleşmek, oraya bağlanıp kalmak” anlamları taşır itikâf.

Fıkıh terimi olarak da ibadet amacıyla ve belirli bir şekilde bireyin camide kalmasını ifade eder. İtikâfa giren kimseye mutekif veya akif denir.

İtikâfın meşruiyeti Kur’an ve Sünnet ile sabittir. “Mescidlerde itikâfta bulunduğunuz zaman kadınlara yaklaşmayın” (el-Bakara 2/187) mealindeki ayetle Hz. Aişe’nin (r. anha) ifadesiyle, Efendimiz (sav) Ramazan’ın son on gününde itikâfa girerdi. O bu adetine vefatına kadar devam etmiştir. Sonra onun ardından hanımları itikâfa girmiştir” (Buhârî, “İʿtikâf”, 1; Müslim, “İʿtikâf”, 5) şeklindeki rivayeti bunun delillerini teşkil eder. Farklı zamanlarda itikâf yapıldığı gibi Ramazan ayının son on gününde yapmak sünnettir.

Huzura Giden Yolda İtikâfın Faydaları

  1. Teslimiyet pratiği

Allah’ın huzurunda içtenlik ve samimiyet içerisinde ibadet ve taatte bulunmak amacıyla zamanının belirli bir kısmını Allah’a ayırmanın adıdır itikâf. İtikâfta bulunan kişi meşru bile olsa her türlü nefsani ve şehevi arzulardan uzak durarak, manen olgunlaşmak için tam bir teslimiyetle huzurda bulunur.

  • İbadet yoğunluğu

Farz ibadetlerin yanı sıra nafile ibadetler de bu konumda önem taşımaktadır. Gündüzün ve gecenin tamamen planlandığı bu özel zamanlarda vakti iyi değerlendirmek gerekir. Anlayarak yavaş yavaş Kitabullah’ı okumak başta olmak üzere, tefekkür, tezekkür ve dua ile zamanın bereketlenmesi için gayret sarf etmek gerekir.

  • Muhasebe zamanı olarak itikâf

İnsan her geçen gün kalabalıklaşan dünyada çok daha fazla koşturmaca içerisine giriyor. Ne kadar yoğun yaşarsa yaşasın adeta kalabalıklarda yalnızları oynuyor. Kendini dinlemeye dahi zaman ayıramıyor/ayırmıyor. Tam da böyle bir zamanda itikâf imdada yetişiyor. Yılların içerisinde yollarını kaybeden için bir durup dinlenme ve kendiyle dertleşme zamanı şimdi.

  • Tevbe ve İstiğfar eylemi için itikâf

Her insan hem tevbeye hem de istiğfara ihtiyaç duyar. Nasuh bir tevbe için gönül huzuruna da ihtiyaç duyarız. İşte mübarek Ramazan ayı ve kadir gecesini içinde barındıran son on günde bağışlanmayı aramak çok akıllıca olacaktır. Yılda bir itikâfta, boşa geçen zaman başta olmak üzere, Allah’ın ve kullarının haklarına girmek de dahil olmak üzere tüm günahlarımıza ve tembelliğimize tevbe istiğfar etmeliyiz. Tevbeyi tutmaya ve tevbemize tutunmaya da gayret edeceğiz.   

Kur’an’ın inmeye başladığı ay olan Ramazan’da Kur’an ile buluşmak ve hayatımızı onunla düzenlemek için itikâf bulunmaz bir fırsattır. En güzel önderimiz ve rehberimizin Peygamberimizin sallallahu aleyhi ve sellem yaptığı gibi itikâf ibadetine özen göstererek Ramazan’ı ihya etmenin çabasını göstermeliyiz.

Ramazan-ı şerifiniz, kadir geceniz, itikâfınız mübarek olsun.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.