Antidepresan Kullanır mısın?

Türkiye’de 2017 yılının ilk 9 ayında, 33 milyon 638 bin 916 kutu antidepresan ilaç tüketimi gerçekleşti. Yani 10 kişiden 1’i antidepresan kullanıyor. Dünya nüfusunun % 4,4 ü depresyonda ve dünyada her yıl yaklaşık 800 bin kişi intihar ediyor. Maalesef ki 15-29 yaş aralığında yaşanan ölümlerin nedeni olarak intihar ikinci sırada bulunuyor. (TÜİK Verileri)
Oranlar gittikçe artmakta… Hal böyle iken baktık ki İsviçreli bilim adamlarından ses soluk çıkmaz olmuş, ürettikleri ilaçlarda, kullandıkları tedaviler intihara koşar olmuş… Depresyona, sıkıntıya, daralmalara -kökünden söküp atacak ve içinizi ferahlatacak- bir reçete yazmaya karar verdik. Günde en az bir kere isterseniz yatmadan önce şöyle içten samimi bir şekilde “TÖVBE”.
“De ki: Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. ” (Zümer,53)
Ben ne günahlar işledim, bir bilseniz! Neler yaptım neler! Bu haldeyken af dilememin ne anlamı var! Bilmek istemeyeceğin kadar kötü biriyim kanka!
Safvan ibn Asal’dan r.anh rivayet edildiğine göre Rasulullah aleyhisselam buyurdu ki “Batı yönünden bir kapı vardır. Enine bir süvari kırk ya da yetmiş yıl yürür yine de zor kat eder. İşte Allah gökleri ve yeri yarattığı gün o kapıyı da yaratmış ve tövbe için devamlı olarak açık bırakmıştır. Güneş oradan doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.”
Allah ‘kendinizi uzaklaştırmayın’ diyor. Dışlamayın, umudunuzu kaybetmeyin. Ümitsizliğe düşüp depresyona girmeyin. Can boğaza gelmeden, bana gelin… Derdiniz de dermanınız da bende. Ümit kapısı benim, benden ümidi kesmeyin!
Peki, umut giderse ne olur? İsviçreli bilim adamlarının cevaplayamadığı bir soruyla daha karşı karşıyayız. Cevap veriyoruz;
Umutsuzluk, içinde bulunmanın moral bozucu olduğu bir durumdur. En zor ya da en tehlikeli psikolojik durumdur, umutsuzluk. Âlimlerimiz umutsuzluğun iblis ahlakından olduğunu söylerler. Dil bilimciler de iblisin me’yûs olan, ümitsiz anlamına geldiğini söylüyorlar (bu konuyu daha çok açmıyorum). İnsanlar tamamen umutlarını kaybettiklerinde aşırı doz ilaç kullanımı, intihar ve bu gibi suçların her bir türünü işlerler. Umutsuz olduklarında, onlar için hiç umut kalmadığı zaman, bu gibi şeyleri yapmaya gönüllü olurlar. İnsan ruhunun mutlak dayanma gücüne ulaştıkları zaman hiç umutların kalmadığı zamandır. Ama Allah Teâlâ bizi umutsuz bırakmaz.
Allah’ın elçisi aleyhisselam en başından söylemişti“ كل إبن أدم خطَّاء “Tüm Âdemoğulları hata yapar. Ve ekledi و خير خطّاء ئينَ تّوابُون” “Hata yapanların en hayırlısı TÖVBE edenlerdir.” Ne kadar hata yaptığımız önemli değil. Allah hatalarımızın hepsini silmeye razı, kayıt bile yok.
Herhangi bir toplumda bir kişi suç işlediği zaman kalıcı kayıtlarda saklanır, silinmez. Daima bir kara bulut gibi arkandan gelir durur. Herhangi bir sebepten hapis yatan insanlar, dışarı çıktıklarında iş bulmakta zorlanırlar. Geçmişleri araştırılır ve iş bulamazlar. Çünkü sicillerinde karanlık vardır. Allah Teâlâ kayıtları tamamen siler eğer samimiyetle O’na dönmeye hazırsak, yönelmişse kalbimiz, pişman olmuşsa…
İşte o zaman Allah bize tertemiz bir başlangıç sunar. Kesinlikle yeni bir başlangıç. Bunlar Allah’ın bize Furkan suresinde verdiği umut sözleridir. “Ancak tövbe edip de inanan salih amel işleyenler başka. Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir. ” (Furkan,70)
Sadece günahlarımızın affedileceğini söylemiyor, Allah Teâlâ. Samimi olarak tövbe edenlerin dağlar kadar kötülüklerini iyiliğe çevireceğim diyor. Sadece Allah’a samimi olarak yönelmen, milyonlarca kötülüğün için hesap gündeme gelmediği gibi milyonlarca kötülüğü hiç yapmadığın milyonlarca iyiliğe çevirdi. Sadece tövbe ettiğin için. İsviçreli bilim adamları bu hakikatler sonrasında deliye döndüler. Derin araştırmalarımıza göre tövbe kapsülleri yapmaya çalışıyorlar. Unuttukları bir şey daha var hatırlatalım. Estağfirullah çektiysen Antidepresan Kullanır mısın ?