Altının Altında Kalanlar

Geçmişten günümüze ülkelerin ve şahısların zenginliğini belirleyen en önemli maden altın… Ki bundan sonra da öyle olacağa benziyor.

Ekonominin vazgeçilmezi.

Kadınların süsü.

Erkeklerin yatırım aracı. 

Düğünlerin vazgeçilmezi.

Gelin kıza takılması gereken(?) pazarlıklara konu olan, hatta başlangıçta işi sonlandıran, altın davası.

Düğün öncesi gramından adedince ince ince hesaplar ile istenir. Takılmaz ya da düğünden sonra bozdurulup yeni kurulan yuva için harcanırsa da olmaz. Kabul edilemez. Ayrılma durumunda erkekten gramı gramına istenir gerekli merciler tarafından… Eğer gramında ihtilaf varsa kadının beyanı esastır sözü gereğince kadın ne derse o doğru kabul edilir. Biraz abartmadık mı bu “pozitif ayrımcılığı” sizce de?

Gelelim düğünlere, bazılarına göre güzel, bazılarına göre kötü olan bir adet; karşılıklı altın takıp, bunu borç bilmek. Takana takılır düsturu ile bir nevi yardımlaşma olarak düşünülebilir. Bu açıdan güzel. Ancak durumu olmayıp da takılan altının karşılığını takamayanlar için durum pek de güzel değil.

Peki, bunları bir yana bırakırsak düğünde takılan altınlar kimin olacak?

Bu sorunun cevabını ne aile(!) mahkemesine ne Yargıtay’a ne Danıştay’a sormak gerek. Sorulacak tek yer var o da İslam Fıkhı.

İslam fıkhına göre kadına takınlalar kadına erkeğe takılanlar erkeğedir. Ancak günümüzde mahkemeler diyor ki erkeğe takılsa da kadına özgü olan takılar kadına aittir. Kadına takılan her altın her türlü kadınındır. Burada pozitif ayrımcılık yaparak kadını koruma eğilimde olan yasalar nedeni ile erkek haksızlığa uğramaktadır.

Her şey zıttı ile vardır. “Türk kadını iffetlidir” anlayışı kabul edilirse ki edildi, “Türk erkeği iffetsiz midir?” yani demek geliyor içimden. Susuyorum…

Türk erkeği evlenmeden önce takması gereken altının ve ev eşyası borcunun altında kalacak ya da bu borca girmeye ekonomisi yetmeyeceği için evlilikten uzaklaşacak, erteleyecek. Bunun vebali ‘Ey toplum!’ bizim. Hatta bu yazıyı okuyan kardeşim! Senin annen, baban, amcan, dayın, halan, teyzen… Ya da ilerde sen!

 Kız aileleri istenen altın karşılığında siz ne sunuyorsunuz? Oturup konuşsak herkes kurulacak yuvanın mutlu olması derdinde ne hikmetse… Yapılan ve istenen çelişmiyor mu sizce de?