Allah -celle celaluhu- Zalimleri Sevmez

Allah -celle celaluhu- Zalimleri Sevmez

Kimi dinleyip, kime kulak vereceğini, kime itaat edeceğini bilmezsen, dünyada da ahirette de rezil olursun. Artık pişmanlıklar da sana fayda sağlamaz. Samimi mü’min Allah ve Resulüne kulak verir, onlara itaat eder. Müslüman yaptığı her işi küçüğünden büyüğüne sırf Allah rızası için yapar. Sırf niyetinin Allah rızası olması da yeterli değildir. Yaptığı işin de Allah’ın ahkâmına uyması şarttır. Allah’ın ahkâmına uymayan her iş niyet ne olursa olsun batıldır. Rabbimiz buyurdu ki: “Haddi aşanlara, yapmakta oldukları şeyler böylece süslenmiştir.” (Yunus, 12)

Ey darbeciler: Haddinizi aştınız. Yaptığınız zulümler size süslendi. Allah pek çok girişiminizi akamete uğratarak sizi uyardı ama kendini beğenmişliğiniz, gurur ve kibriniz, büyüklük taslamanız, hainliğiniz, bozgunculuğunuz, böbürlenip şımarmanız, gözünüzü kör, kulağınızı sağır yaptı da ilahi silleyi hak ettiniz. Acaba aklınız başınıza geldi mi? Yoksa cehenneme kadar gidecek misiniz? Sahabe, peygamber efendimize bile “Ya Rasulullah bu vahiy mi, kendi görüşünüz mü?” diye sorarken milletin üzerine ölüm yağdırma emrini veren hainlere hiç sormadınız mı “Mü’minleri niçin öldürüyoruz?” diye. Aranızda o hain komutanın alnına sıkan o asker gibi bir yiğit yok mu? Bu en büyük zulmü işlerken vicdanınız hiç sızlamadı mı?

“Eğer Allah, insanları zulümleri yüzünden hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirli bir süreye kadar erteler.” (Nahl, 61) Rabbim size mühlet verdikçe şımarıp azdınız. Şeytan şımarttı, Yahudi ve Hıristiyan dostlarınızla diyaloglarınız şımarttı. Trilyonlarınız şımarttı. Aklınızı başınıza toplamadınız. Hâlbuki “Allah böbürlenip şımaranları sevmez.” (Kasas, 76) Rabbimizin şu emrini işitmediniz mi? “Bir mü’mini kasten öldürene gelince, onun cezası içinde sürekli kalmak üzere cehennemdir.” (Nisa, 93)

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz şöyle buyurdu; “Ahir zamanda yaşça küçük, akılca kıt bir takım gençler çıkacak. Yaratılmışların en hayırlılarının sözünü söylerler, Kur’an’ı okurlar. İmanları gırtlaklarından öteye geçmez. Okun avı delip geçtiği gibi dinden çıkarlar. Onlara nerede rastlarsanız öldürün. Zira onları öldürenlere kıyamet günü Allah’ın vereceği ücret var.” (Buhari-Müslim-Ebu Davud-Nesai)

Savunmasız mü’minleri nasıl öldürdünüz? “Sınırları aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.” (Maide, 87) “Kim haddi aşarak ve zulmederek bunu yaparsa onu cehennem ateşine atacağız.” (Nisa, 30) Ey darbeciler; haddinizi aştınız, Allah’ın sevmediği kullar oldunuz. Bu hainliği kimin adına, niçin yaptınız? Allah adına olmadığı kesin. Her adımınızda Allah’a isyan ettiniz. Tatbikat yapıyoruz diye yalan söyleyip bir kısım masumları da katliama alet ettiniz. Toplantı yapacağız diye çağırdığız polis amirinin kafasına sıktınız. Siz yalancı hainlersiniz. Vatan ve millet adına yapmadığınız da kesin. Çünkü kahir ekseriyetle milletin seçip başına getirdiği kişiye kastettiniz. Millet sizin karşınıza dikildi. Millete kastettiniz. Siz kimin menfaatlerine hizmet ediyorsunuz?

“Allah bozguncuları sevmez.” (Bakara, 205) Sizi sokaklara döken, hep dininden yırtıp dünyasına yamayan zat, Allah ve dinle sizi kandırdı. Çok basit menfaatlere bile dinini alet etti. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bile “Beni İsa kardeşimin konumuna getirmeyin.” buyururken o kendinde olağanüstü bir güç olduğuna inandırdı. Tesettüre füruat diyerek, namazı ima ile gizli gizli kıldırarak, içki içirerek, masum insanları katlettirerek sizi Allah ve Resulü’ne isyan ettirdi. Allah aşkına bunların hangisi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin uygulamalarında var? Allah’ın sevmediğini kulları da sevmez. Ne oldu? Leşlerinizi aileleriniz bile kabul etmedi. Dünyada rezil oldunuz. Ahirette perişan.

“Yeryüzünde ıslaha çalışmayıp fesat çıkaran haddi aşmışların emrine itaat etmeyin.” (Şuara, 151-152)

Haddini aşmış, kadın çocuk, yaşlı genç demeden, savunmasız insanlara ölüm emri veren gözü dönmüş bu adama nasıl itaat edilir? Hesap sorulmaz. Yine de sizleri Rabbimizin kitabı ile uyarıyorum. “Haddi aşan bir topluluk oldunuz diye vazgeçip zikirle (Kur’an’la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?” (Zuhruf, 5) Allah’a, Resulüne, mü’minlere, vatana ve millete nankörlük yapıp ihanet ettiniz. Hâlbuki Rabbimiz “Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.” (Bakara, 276) buyurmuştur.

Hainlik edenler başta kendilerine hainlik etmişlerdir. “Kendilerine hainlik edenleri savunma. Zira Allah hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez.” (Nisa, 107)

Rabbi ile bağı zayıflayanın şeytanla bağı güçlenmeye başlar. “Hani şeytan onlara yaptıklarını süslemiş ve ‘Bugün artık insanlardan size galip gelecek yok, mutlaka ben de size yardımcıyım.’ demişti. Fakat iki taraf (savaş alanında) yüz yüze gelince (şeytan) gerisin geriye dönüp ‘Ben sizden uzağım, çünkü ben sizin görmediğiniz şeyleri (melekleri) görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah, cezası çetin olandır.’ demişti.” (Enfal, 48)

Ey gafil darbeciler; büyüklük taslayıp burnunun ucunu bile göremeyenler; bari şeytanın gördüğünü görün de aklınız başınıza gelsin. Tevbe edin. Gözünüzü bürüyen hırstan kurtulun. Allah bu millete yardım ediyor işte, görü artık. Bütün tuzaklarınız boşa çıktı. Kazansanız da kaybedenlerden olacaksınız. Görün artık, yola gelin. Peşine düşenlerin evine barkına ateş düşürdün. Sana aldanıp peşine düşen asker “Eşime söyleyin beni boşasın, çocuklarım soyadımı değiştirsin.” diye haber gönderiyor. Yazık değil mi bu insanlara? Bu ailelere, bu çocuklara… Dünyaları da mahvoldu, ahiretleri de.

Şunu bilin ki Müslümanlara savaş açanlara Allah’ın emrine dönünceye kadar Müslümanlar da savaş açacaklardır. Rabbimizin emri bu. “Eğer biri ötekine karşı hadi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın.” (Hucurat, 9) “Hiçbir zulüm ve baskı kalmayıncaya ve din yalnız Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın.” (Bakara, 193)

Siz haddi aşsanız da samimi Müslümanlar Allah’a itaat edip haddi aşmayacaklar. İnşallah. “Sizi mescid-i haramdan alıkoydular diye birtakımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva üzere yardımlaşın ama günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok çetindir.” (Maide, 2)

Allah kendi mescidinden alıkoyanlara karşı bile haddi aşmama konusunda uyarırken, sizin bu vatana, bu millete, bu Müslümanlara olan öfkeniz, kininiz neden? Yaptıklarınızın kime, ne faydası oldu? Bundan kimler faydalandı ise siz onların uşağısınız. “Dediler ki: Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (Araf, 23)

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.