Allah (celle celaluhu) Bozguncuları Sevmez

Rabbimiz kâinatta her şeyi yerli yerince yaratmıştır. En küçüğünden en büyüğüne yaradılışa yapılan her müdahale bozmaktır. Her bozulma ise yeni bozulmaların habercisidir. Bozma işi bazen içerden bazen de dışarıdan gelir. İnsana içerden ve dışarıdan yapılan müdahale ile imanı, ibadetleri, ahlakı bozulur. Tabiata müdahale onun doğasını ve güzelliğini bozar.
“İpliğini iyice eğirip büktükten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın.” (Nahl, 92)
Mü’min akıllı insandır. İmanının, ibadetlerinin, ahlakının şeytan ve avanesi tarafından bozulmasına müsaade etmediği gibi, insanların da kâinatın da bozulmasına müsaade etmez, etmemelidir. Ama maalesef yaşlı gezegen yüz yılı aşkındır bozguncuların işgali altındadır. Ama her kemalin bir zevali var denilmiştir, bunların da zevali gelmiştir inşallah.
“Hani Rabbin meleklere ‘Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım’ demişti. Onlar ‘Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd ederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.’ demişler, Allah da ‘Ben sizin bilmediğinizi bilirim.’ demişti.” (Bakara, 30)
İnsan yaradılış gayesine uygun hareket ettiği müddetçe Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Yaradılış gayesinden uzaklaşan insan kendini bozmuştur. Kendini bozan insan bozguncudur artık. Gücünün yettiği her şeyi bozar. Yıkar, yok eder.
“Firavun yeryüzünde büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı.” (Kasas, 4)
Allah’ın kullarını sınıflara ayırmak bozgunculuktur. Onları katletmek bozgunculuktur. Onlara zulmetmek bozgunculuktur.
“Bunlara, ‘Yeryüzünde fesat çıkarmayın’ denildiğinde ‘Biz ancak ıslah edicileriz!’ derler. İyi bilin ki onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.” (Bakara, 11-12)
Bozguncular çoğu zaman bozgunlarının bile farkında değiller. Bozgunculuk yaptıkları halde kendilerini ıslah edici zannederler.
“İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır. O ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekin ve nesli yok etmeye çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez.” (Bakara, 204-205)
Bozguncuların bir kısmı bozgunculuğu açıktan yaparken, diğer bir kısmı ise bozgunculuğu çok sinsi bir şekilde yapar da kimse bunun farkına varamaz. Dost gibi görünür, aslında en amansız düşmandır, en tehlikeli bozguncudur. Tatlı dilleri, gülen yüzleri ile insanları kandırırlar. Nesli bozarlar, ekonomiyi bozarlar.
“Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerini savması olmasaydı yeryüzü bozulurdu. Ancak Allah, bütün âlemlere karşı lütuf sahibidir.” (Bakara, 251)
Kulların bir kısmı kendilerini bozgunculuğa memur ederken, bir kısmı da kendilerini imara memur etmişlerdir. Rabbimiz bozguncuların zararını imarcıların gayretiyle def eder de yeryüzünü büyük bir fesattan korur. Adem aleyhisselam’dan beri inananlar ihyaya memurken inkârcılar imhaya memur olmuşlardır. Rabbimiz bozguncuların bozgununa da belli bir yere kadar müsaade eder.
“Allah’a ve Resulüne savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışanların cezası; ancak öldürülmeleri yahut asılmaları veya ellerinin ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut o yerden sürülmeleridir. Bu ceza onlar için dünyadaki bir rezilliktir. Ahirette de onlara büyük bir azap vardır.” (Maide, 33)
Bozguncular o kadar gafildirler ki kime savaş açtıklarının farkında bile değillerdir. Ey Rabbimiz ahkâmını uygulayacak halifelerini insanlığa bir an önce nasip et de insanlık zalimlerin ifsadından kurtulsun.
“Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah, bozguncuları sevmez.” (Maide, 64)
Bozguncuların işi fitne tohumları ekerek yeryüzünü ifsat etmektir. Rabbimiz de onların fitne ateşlerini söndürür.
“Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”(Kasas, 77)
İlahi emre uyan mü’minler sürekli Müslüman ve gayrimüslimlere iyilik yaparak yeryüzünün ıslahı için çalışıp gayret göstermişlerdir.
“Artık Allah’ın nimetlerini anın da yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Araf, 74)
“Allah’ın rızkından yiyin, için. Yalnız, yeryüzünde bozgunculuk yaparak fesat çıkarmayın” (Bakara, 60)
Bozguncular nimete şükretmek şöyle dursun, fitne çıkararak nimetten daha çok istifade etmeye çalışmaktadırlar. Mü’minler bozguncuların gücünden, kuvvetinden, malından, mülkünden, kalabalığından çekinerek meydanı onlara bırakamaz, bırakmamalıdırlar. Rabbimizin vaadi kıyamete kadar bakidir.
“Hatırlayın ki, siz az idiniz de O sizi çoğalttı. Bakın, bozguncuların sonu nasıl oldu?” (Araf, 86)
Karşılıklı güven ortamının zedelenmesi ile beliren karışıklık bir bozulmadır. Bozulma da bir başladı mı kuru otların bir anda yanıp her tarafı sardığı gibi tüm yeryüzünü sarıverir.
“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” (Şuara, 183)
Bozgunculuğun temeli ise çıkar ve menfaat kavgasıdır. Rabbimiz bozguncu zalimlere karşı ümmeti Muhammedi muhafaza buyursun.
“(Lut) ‘Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et’ dedi.” (Ankebut, 30)