Ali Allavi Kavi Kallavi

Ali Allavi Kavi Kallavi

Kavim; aralarında adet, dil ve kültür ortaklığı bulunan, soy ve boy/sop bakımından birbirine bağlı insan topluluğudur. Ulus; millet, kamu; halk, ırk; damar, asabiyet; sinirdir.

Kur’an mutlak manada bir tarih kitabı değildir; ancak onlarca surede ve yüzlerce ayette mazide yaşanan olaylar ve kıssalar birer darb-ı mesel olarak anlatılmıştır. Amaç; ibret alınsın, tecrübe edilsin.

Kavim kelimesi ile kaim, kıyamet, kıyam, makam, mukim, kayyum, takvim ve müstakim kelimeleri aynı kökün dallarıdır. Ka-ve-me fiili nakıstır. Sebebi, fiilin ortasında bulunan illet harfi vav’dır. Sosyetenin vaaav’ına benzer.

Edebiyat dalında kalem oynatanlar hurufî değildir, lakin harflerle oynamayı severler. Tıpkı musiki ehlinin notalarla oynayıp besteyi güfteye çevirdikleri gibi. Çala oynaya adamı bir havaya sokarlar yani.

Dünyayı Parselleyen Kadastro Mühendisleri

Şimdi bak evlat! IŞİD! Kulak ver, dinle. Oku helal, doku helal de niye BOKO HARAM? Madem her türlü medeniyet ve kültür’ü itina ile yıkma ve yakmanın bir KAİDE’si var da; firma neden limited?
Madem münafık tünele benzer; iki ucu aydınlık ve ortası karanlık da Müslüman niçin dosdoğru yol varken tünele girer? Madem zaman izafi, mekan mecazi de zübde-i âlem, Benî Adem niye maveradan maceraya SELEFİYE akar gider?

Madem Arafat’ta Adem, Cudi dağında Nuh, Babil Kulesi’nde Süleyman var da Mescid-i Aksa’da Keşiş-i Yehuda ne gezer? Kadastro mühendisleri oh ne ala muallâ çizip parsellemişler dünyayı; Asya, Avrupa, Afrika vs. diye de ABD niye keşfedilmiş, bu G-20’ler, G-7’ler ve 5+1’ler niye var? Bunca çadır devleti ve muz cumhuriyetleri nasıl türedi? Dünyaya sığmayan uzaya dalsın.

Bak dostum! Dünyayı babalarının tapulu malı zanneden zinde güçler, zulüm ve işkencelerinin nihai olacağını zannediyorlar. Hâlbuki bu ihtiyar dünya nice ceberut zalimlerin fosilleri ile doludur. Bunca antik şehir, yedi harika ve harabeler neyin nesidir?

Ebu Cehil’in evi, makamı ve nedvesi umumi helâ olmuştur. Mezarına köpekler işesin. Çağdaş Firavunların ve Ümmet-i Muhammed’i topyekûn ateşe atan Nemrudların sonu da aynı olacaktır. Kural değişmez; kitab-ı ebrar rahmetle, kitab-ı füccar nefretle anılacaktır.

Irkçılık Yapan Dedesinin… Yesin

Bak arkadaş! Allah Teâlâ kavimleri kıtalar üzerinde adına kader denilen bir rüzgâr ile saçıp savurmuştur. Kabileler ve şubeleri birbirleriyle tanışsınlar diye farklı özellikler ve güzelliklerde yaratmıştır.

Kabiliyetleri, meslek ve meşrepleri farklı olabilir, ancak insanlık bütün beşeriyetin ortak sıfatıdır.

İsimler ve cisimler, ırklar ve renkler farklı olabilir, ancak Müslümanlık bütün ümmet-i Muhammed’in ortak unvanıdır. Kimliğin altı da üstü de aynıdır: İnsan ve İslam. Kremalı da cipsli de olsa kimlik kimliktir. Ümmet-i Muhammed fitne uykudadır diyor amma kendisi artık uyanmalıdır.

Bak kardeşim! Kavmiyetçilik/ırkçılık yapan bırak dedesinin ..kerini yesin. Ümmetin birliği için kavmiyet ve asabiyetin önüne geçmelisin. Yıkılan Berlin duvarlarının halapaları ile İslam ülkeleri ve milletleri arasında tel çiti ve duvar örenler Halep’te salep içemesinler, Halepçe’de mazlumlara kelepçe vuramasınlar. Ali bahane yalı şahane olmasın. Ali allaviye, kavi kallaviye dönmesin.

Sen ezelde ‘bela’ dedin zaten bir daha Kerbela demeyesin. Kültür ve mezhep farklılıkları üzerine savaş/silah endüstrisi kuranların körüğüne çarık, fesine sarık olmamalısın.

Zalimlerin ateşine od atılmaz, ekmeğine yağ sürülmez. ‘Veddü lev tüdhinü fe yüdhinun’u iyi oku. Denize düştüm diye yılana, ateşe düştüm diye yalana sarılma. “Allah’a dayan, say’e sarıl, hikmete ram ol.” Allah’ın nimetlerini hatırla. “Yol varsa budur. Bilmiyorum başka çıkar yol.”

Bütün Bunlar Münafıkların Tezgâhı

Bak sağdıç! Dünya Aspendos misali bir sahne, Çukurambar misali bir tarladır. Ekim burada, Kasım ordadır. İsim burada, cevher ordadır. Hayal burada, gerçek ordadır. Sakın aldanma.
Ahiretini dünyaya yamalık ve peyk yapma. Çalışmak ve üretmek varken muhabbeti geyik yapma. İlk adımı at hele; arkası gelecektir.

Bak adamım! Hz. Ali’nin ifk hadisesinde Rasulullah’ın eşine olan sert tavrı, baş olma sevdası ile yanıp tutuşan gemici babası Ebu Süfyan’ın, oğlu Muaviye ve torunu Yezid’in Hz. Aişe’yi siyasi koz olarak kullanıp yürüttükleri iktidar kavgası, yangına benzin döken Temimoğulları, Haricilerin münafık tutumu… evet, bütün bunlar Medine’deki münafıkların tezgâhıydı.

Savaşı Bırakalım, Kur’an Hakem Olsun

Ümeyye/amcaoğulları adına Hz. Osman’ın asabiyet duygusuna dayanan yönetim anlayışıyla gerçekleşen tayin ve atamalar, Haşimoğulları aleyhine tezahür eden Sıffin ve Cemel vakaları, Ebu Musa El Eş‘ari eş başkanlığında çalışan tahkim kurulunun aldığı şura kararları… halifenin azline ve Ehl-i Beyt düşmanı Yezidilerin çoğalmasına neden olmuştur.

O halde Roma’nın hâkimleri varsa Kufe’nin de kadıları olmalıdır. Müslüman’a yakışan ümmet-i Muhammed’in birlik ve beraberliğini temin etmeye yönelik her türlü kardeşlik projesinin yanında olmalısın.

Muaviye’nin dediği gibi: “Ey Iraklılar! Savaşı bırakalım; Allah’ın kitabı aramızda hakem olsun.”

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.