İLKADIM KİTAPLIĞI- Nuri Pakdil

Kıymetli İlkadım Kitaplığı okuyucularımız. Bu ay sizlerle Diyanet İşler Başkanlığı Yayınlarından çıkan, onlarca yazar ve şairin yazılarından oluşan Nuri PAKDİL eserini inceleyeceğiz.

Müslümanlar olarak az okuyoruz desek yanlış bir cümle söylemiş olmayız galiba. Bizden olan, bize ait değerleri ve kıymetli hazineleri bilmiyoruz. Gazali diyoruz ama ne kitabını okuyoruz ne kendisini tanıyoruz. Cezeri, Harezmi, İbn Sina, Biruni diyoruz ama iş bu alimleri anlatmaya geldiği zaman alimlerimizle ilgili on cümle kuramıyoruz.

Neyi biliyoruz, kimi tanıyoruz? Bu soruları kendimize sık sık sormamız gerekiyor. Maalesef durumumuz bu şekilde. Nuri PAKDİL de aynı zaman diliminde yaşadığımız ama yaşarken tam manasıyla anlayamadığımız, tanıyamadığımız değerlerimizden bir tanesi. Kudüs Şairi diye biliyoruz. Gerisi pek gelmiyor.

İncelediğimiz Nuri PAKDİL kitabında 13 farklı yazar ve şairimiz Nuri PAKDİL’i farklı yönleriyle bizlere tanıtıyor.

Kitabı okuyup bitirdiğimizde zihnimizde şu cümle sürekli yankılanıyor: “Yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir. Üstünde bir tül gibi Kudüs vardır.” Bu cümle üzerinde epey durulur.

Peygamber Efendimiz aşığıdır, Nuri PAKDİL. “Ezeli ve ebedi Önderimiz” der, Rasulullah için.

Nuri PAKDİL kim diye sorulursa: Entelektüel İslam düşüncesinin ve edebiyatımızın belirleyici isimlerinden biridir. 1934 yılında Kahramanmaraş’ta doğan Nuri PAKDİL, yaşadığı çağa tanıklık etmiş, seksen beş yıllık ömrüne kırkı aşkın kitap sığdırmış, yerli düşüncenin savunucusu olmuş, 1965-1985 yılları arasında Edebiyat dergisini çıkarmıştır. Pakdil, edebiyatın imkanlarını kullanarak inandığı İslam düşüncesini anlatmak idealine ömrünü adamış ve bu idealden hiç ödün vermemiş Müslüman bir münevverdir. O, entelektüel İslam düşüncesini anlatmanın en iyi yolunun yazmak olduğuna inanmış, ömrünün sonuna kadar deneme, günlük, tiyatro, mektup ve şiir türlerinde kitaplar yazmış, çeviriler yapmıştır.

Nuri PAKDİL, tam bir Batı karşıtıdır. Antikapitalist olarak tanımlar kendini. Yabancılaşma, fıtrattan kopuştur. Batılılaşmaya karşı, yabancılaşmaya karşı İslam medeniyetini sonuna kadar savunmuştur. İslam eksenli bir edebiyatın, coğrafyanın ve tarihin inşası için çalışmıştır.

Nuri PAKDİL’i okumak ve anlamak için onun kişiliğini, edebi tavrını, eylem adamı kimliğini doğru tahlil etmek gerekmektedir. Pakdil, düşünüş, söyleyiş ve tavır alış bakımından özgün bir duruş başarmıştır. Onun bu tavır ve duruşunun, Türk edebiyatı tarihinde önemli bir yeri bulunmaktadır. Kendisi klas duruş sahibidir. “Klas duruş, bir insanın, bir yazarın hiçbir engelden yılmadan amacına doğru yürüyüşünü ifade eder.” der, Nuri PAKDİL.

İnsan, çağından sorumlu olduğu bilinciyle hareket etmeli, vicdanını kanatmalı ve bilincini kırbaçlamalıdır.