SOSYOLOJİK SİYER- Hepimize Bir Medeni Hicret Gerek

SOSYOLOJİK SİYER- Hepimize Bir Medeni Hicret Gerek

 

Üzerinde gezindiğimiz dünyanın en konforlu hayatını da yaşasak bir gün gelip fani alemden ebedi aleme göç edeceğiz. Bizden önce nice beşer bu alemde kendisine verilen süreyi doldurup hesapların görüleceği aleme hicret eyledi. Üzerimize alınacağımız en değerli hakikatlerden bir tanesi de Rabbimizi şu buyruğudur;

“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber mü’minler, ‘Allah’ın yardımı ne zaman?’ diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki Allah’ın yardımı pek yakındır.” (Bakara, 214) Bu ayet üzerinde bir miktar düşünüp çıkarım yapan herkes yaşayacağımız hayatın kolay olmayacağının farkına varıp gereği için de çalışması gerektiğini anlar.

Hicret Gerek

Hedefe ulaşabilmek için hayat kitabımızdan ve Resulullah Efendimizin Sünnetinden Hicret konusuna öz olarak bakalım.

“Her türlü pislikten uzak dur.” (Müzzemmil, 5) Kötülükten hicret etmek, yol açıklığı sağlamaya ilk adımı atmak anlamına gelmektedir.

“İman edenler, hicret eden ve Allah yolunda savaşanlar; şüphesiz işte bunlar Allah’ın rahmetini umarlar. Allah çok bağışlayıcıdır, sonsuz rahmet sahibidir.” (Bakara, 218) Mekke’de eziyet gören ve Allah yolunda sabrı tercih edenlere hicret, nimet ve rahmettir.

“Muhacir, Allah’ın yasakladığı kötülük ve günahları terk eden kimsedir” denilmekte (Buhârî, “Îmân”, 4; Ebû Dâvûd, “Cihâd”, 4, “Vitir”, 11). Hicret önce içimizde gerçekleşmeli. Kötülükten iyiliğe hicret, bizim kendimize verdiğimiz değerdir.

Hicretin “kötü şeyleri terk etmek” anlamına geldiği belirtilmektedir (Müsned, IV, 114). Amelin de çevrenin de kötüsünden uzaklaşmak hicrettir.

Hz. İbrâhim, kavminin kendisini ateşte yakma teşebbüsünün ardından, “Doğrusu ben Rabbimin emrettiği yere hicret ediyorum” demiş (el-Ankebût 29/26). Yaşamakta zorlandığımız yerden, nefes alacağımız ve davamızı anlatacağımız yere gitmek, İbrahim’ce hicret anlamına gelmektedir.

Hz. İbrâhim’le beraber Filistin’e kadar bu hicrete katılan Hz. Lût, peygamberlik görevini yaparken kâfirlerin azgınlık ve ahlâksızlıkları karşısında Cenâb-ı Hak’tan aldığı emirle bir gece vakti inananlarla birlikte yurdundan çıkmış, arkasına dönüp bakmadan gitmesi istenilen yere gitmişti (Hûd 11/80-81). Bazen hayatta bir hicret yetmez, ikinci veya üçüncü hicret de gerekebilir.

Hz. Şuayb’a kavminin ileri gelen kibirlileri, “Ey Şuayb! Kesinlikle seni ve seninle beraber iman edenleri memleketimizden çıkaracağız yahut dinimize döneceksiniz.” demişler (el-A‘râf 7/88). Dava hak olunca, şer odakları dün durmadığı gibi bugün de durmuyor, yarın da durmayacaklar. Batıl olanla savaşta hicrete zorlanmak da var.

Hz. Mûsâ, Allah’ın emriyle geceleyin Mısır’dan yola çıkardığı İsrâiloğulları’nı göç ettirmeyi başarmış, peşlerine düşen Firavun ve ordusu ise denizde boğulmuştu (Yûnus, 10/90). Hicret etmek demek, iman ehlinin nura çıkması, küfür ehlinin de karanlığa gömülmesi anlamına gelir.

Hicret Bir Yenilenme ve Kurumsallaşma Eylemidir

Mekke döneminde her yönden zorlanan Müslümanlar için Yesrib, hicret edilebilecek en güzel yerlerden biriydi. İman edenlerinin artmasıyla, özellikle de Alemlere Rahmet Efendimizin hicretiyle beraber Yesrib, birçok açıdan gelişmeye başladı.

Kardeşlik: Evs ve Hazrec kabileleri arasında yıllarca süren kan davası bitti ve kardeşlik tesis edildi. Aynı zamanda Ensar ve Muhacir kardeşliği de özellikle üzerinde durulması gereken bir hakikattir.

Kurumsallaşma: Mescid-i Nebi, Suffa ile Pazarın yapımı ve hizmete girmesi Yesrib’i Medine’leşme yolunda hareketlendirdi. Aslında Efendimiz; toplumsal ibadetlerin faydalarını, eğitimi ve ekonomiyi önceleyerek şehrin maddi ve manevi olarak gelişmesine katkı sağlamıştır.

Aile olmak: Mekke’den Medine’ye hicretle beraber, aile kurumunda da müspet yönde gelişmeler gözlendi. Cehaletin yerine saadet inşa edilirken en çok mutluluk payı aileye düştü.

Hicret her dönemde, herkese kazandırır. Memleketinde zorlanan herkese hicret nefes aldırır. En çok da günahtan sevaba hicret vazifemiz olmalıdır. Dünyadan ahirete hicretimiz; iman, salih amel ve hasenatlarla dolu olsun.

Selam ve Dua ile…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.