Vasatlık Candır

Vasatlık Candır

Önemli konuları istişare etmem gerektiğinde, “çok zeki” insanlardan uzak duruyorum. Şimdiye kadar ki tecrübelerimde, “çok zeki” insanlardan hayata ve olaylara dair aldığım yönlendirmeler çoğunlukla yanlış çıktı çünkü. Ortalama bir zekâya sahip, hayat tecrübesi bulunan, bilgili, insaflı ve kendi sınırları içinde yaşayan ‘sıradan’ insanları tercih ediyorum artık, istişare ederken. Müthiş derecede verim ve keyif alıyorum.

Fazla zekâ, insanı gereksiz bir özgüvene sürüklüyor. Çevresinden, hadiselerden ve hayatın normal / fıtrî akışından koparıyor. Yorumların ve değerlendirmelerin uçlarda gezinmesine yol açıyor. Hele de bazı tahminler ezkaza tuttuysa ve bazı girişimler sonuca ulaştıysa, “çok zeki” insanları zapt edebilene aşk olsun.

Vasatlık candır.

(Arapçadaki aslî anlamıyla vasat; dengeli, tutarlı, itidalli, orta yolda sükûnetle yürüyen…)

 

“Ben İyiyim, Yeter”

Kötülük ve bâtıl -tabiatı gereği- yayılmacıdır. İllâ gelir bulaşır, kaçanın peşinden koşar, her yere sirayet etmeye çalışır.

İslam, bu yüzden kötülüğün engellenmesini ve marufun yaygınlaştırılmasını emretmiştir.

“Ben iyiyim, yeter” demek mümkün değildir. Şahsî iyilikler, tek başına yetmez. Kötülükle kuşatılanların iyi kalması da zorlaşır, hatta çoğu kez imkânsızlaşır.

 

Bir Demet Çelişki

Eleştirel düşünmeyi öğütleyenlerin etrafına, onların düşüncelerini ‘mutlak doğru’ olarak kabul eden insanların toplanması…

Cemaatlerin ümmeti böldüğünü savunanların, yolun sonunda kendilerinin de ufak cemaatçiklere dönüşmesi…

“Dini yapılanmalardaki arızalar”dan dem vuranların, çevrelerine topladıkları insanlarla bir süre sonra aynı ‘arıza’ları üretmeye başlamaları…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.