HAYATA ON GÜN ARA; İTİKÂF

HAYATA ON GÜN ARA; İTİKÂF

Mübarek Ramazan ayı…  Mescidi Nebevi’ inin içinde Ravza-i Mutahharadaki Tevbe sütünün arkasına atılmış basit bir yaygı ve yatak…  Üzerine kurulmuş küçük bir çadır… Hem de keçeden yapılma bir Türk çadırı ( kubbe Türkıyye)… Ve hasırın arkasında rahmet elçisi… İtikâfa girmiş ve Rabbi ile halvete çekilmiş…

İtikâf alıkoymak, hapsetmek, bir yerde kalmak, sıkıca bağlanmak, ayrılmamak, bir şeye devam etmek anlamlarına gelir ve kişinin sıradan davranışlardan uzaklaşarak ibadet amacıyla belli bir süre mescitte kalması demektir. İlim adamları itikâfın zamanı süresi konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Bir mümin vakit namazı için camiye girerken itikâf için de niyet ederse,  o camide bulunduğu süre içerisinde hiçbir şey yapmazsa bile, dünyalık malayani şeylerden uzak kaldığı sürece ibadet etmiş olduğunu söylemişlerdir. Bir hadisi Şerifte “Bir mümin namaz kıldıktan sonra mescitten çıkmadığı süre içerisinde, dünya kelamı konuşmadığı sürece o mescitte geçirdiği vakit süresince melekler o kişi için istiğfar ederler” buyruluyor (Buhari). Çok kısa bir süreyi de itikâf için yeterli gören âlimler bulunmaktadır.

Ecdadımızın yapmış olduğu Selatin camileri denilen büyük camilerin mimari tasarımına bakıldığında itikâf Sünnetinde yatan esprinin gözetilmiş olduğu dikkat çeker.  İlk önce caminin çok geniş tutulan dış avlusu, camiye gelen cemaatin dış dünya ile ilgisini keser. Ardından Şadırvanın bulunduğu ikinci bir iç avlu, namaza geleni mabede ve ibadete hazırlar. Abdestini alan Müslüman üzerinde Arapça “Neveytü’l İtikâf (itikâfa niyet ettim) yazılı muşamba kapıdan içeri girer ve itikâfı başlar. Kadınlar için ise evin bir odasını mescit olarak tayin etmesi ve orda itikâflarını geçirmeleri yeterlidir.

İmam Rabbani hazretlerinin dediği gibi Ramazan ayı yılın kalbidir; Ramazan’ın kalbi de Kadir gecesidir. Sahabeden Ebru Said el Hüdri’nin anlattığına göre Resulullah önceleri Ramazan’ın ilk on gününde itikâfa girerdi sonra ortadaki on günde itikâfa girmeye başladı. Yirmi gece geçip de yirmi birinci gece karşıladığı zaman evine dönerdi onunla birlikte itikâfa girenlerde evlerine giderdi ancak bir ramazan ayında evine dönmeyi itiyat edindiği gece mescitte kaldı. Bir ara hasırı eliyle tutarak çadırın bir tarafına çekti.  Sonra başını dışarı çıkararak cemaate şöyle seslendi: “Ben o Kadir gecesini aramak üzere Ramazan’ın ilk on günde itikâfa girmiştim, sonradan ayın ortasındaki on günde itikâf yapmaya başladım. Ardından bana bu gecenin son on günü olduğu söylendi, dolayısıyla sizden itikâfa girmek isteyen tekrar girsin“  buyurdu.

Sünnet olan itikâf Ramazanın son on gününde girilen itikâftır. Hatta Allah dostları Sünnet-i kifayet demiştir. Bir beldede kimse yapmıyorsa bile en azından o beldedeki caminin imamının veya müezzinin bunu üstlenmesi gerektiğini söylemişlerdir. Bu sünnet tamamen unutulursa biz ümmet olarak vebal altında kalırız demişlerdir. Bu sünneti yerine getirmek için mescitte bulunan müslümanlara hizmet etmek çok efdaldir.

İmam Rabbani itikâfı tam olarak yerine getiren,  Kadir gecesine kavuşur tüm yıla yayılacak bir bereketi kazanır. İtikâf insan ruhunu kalbini nefsin isteklerine karşı daha güçlü kılar ve bu durum tüm yıl müminin kalbine hâkim olur. Bir hadisi Şerifte Resulullah “ İtikafa giren kişi günahlardan uzak kalır ve kendisine (hayatın içinde) tüm iyilikleri yapmakta kimse gibi iyilikler yazılır ”buyurmuştur (ibn Mace).

Kaynaklar: Hadislerle İslam , Hayata On Gün Ara  – Mükerrem Mete itikâf

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.