Bereket

Bereket

Evren; çok çok temel düşünürsek 2 çeşit üründen meydana gelir. Somut ve soyut. Aslında bu sınıflamaya soyutu almak biraz mantıksız gibi gözükse de metafiziksel kuramlar olsun, insanoğlunun içinde yer alan duygu, düşünce, hissiyat da bu sınıflamada yer almalıdır. Sonuçta insanı sadece maddesel şekilde evrende kabul etmek pek olası bir durum değil ki insanı insan yapan ruh da soyut bir kavramdır.  Aslında evrenin çok büyük bir kısmının soyutsal ifadelerden oluştuğunu söyleyebiliriz.

Bildiğimiz üzere dinimizde de maddesel parametreler mevcut olduğu kadar soyut kavramlar da mevcuttur. Hatta ve hatta aynı evrende olduğu gibi soyut kavramlar çok daha fazla yer kaplamaktadır. Dinimizde genellikle somut bir gerçek varolsa bile onu soyutla bağdaştırma durumu mevcut. Mesela abdest almak somut bir durum ama bizi ibadete hazır hale getirmesi soyut bir durum. Bunun da ötesinde bu soyut durum insanın ruhuna nasıl tecelli eder? Sonuçta Allah her şeyi sebebine göre yaratır.

Hazır Ramazan ayında iken bu konuyu daha anlaşılır kılmak için “bereket” kavramını maddesel boyutta ele alalım. Bereket nedir? Bereket gerçekten faydalı maddenin bollaşması anlamına mı gelir? Bereket iyi ve hoş karşılanan bir şeyin süreklilik arz edişine denilmiştir ve genellikle somut maddeler üzerinde değerlendirilir. Örneğin tarım mahsulü, besin, zaman gibi maddeler için bereket ifadesi gündelik hayatımızda çokça kullanılır fakat buradaki asıl mesele bereket evrene nasıl tecelli eder? Gerçekten mevcut madde Rabbimizin izni ile bollaşır mı?

Peygamberlerin mucizeleri, Allah dostlarının yaşantıları anındaki üst düzey farklı durumlar, gariplere, mazlumlara Rabbimizin nasipleri gibi durumlar gerçekten olağanüstü durumlar olarak sınıflandırabilir. Fakat bunlardan, bizlerin günlük hayatta çokça dillendirdiğimiz bereket kavramı biraz farklı, bu sebeple yukarda bahsettiğim durumları hariç tutarak konuya devam ediyoruz. Peki, bizlerin günlük hayatta yaşadığımız bereket anları bizlere nasıl tecelli eder?

Bir işle meşgul oluyoruz zaman çok verimli geçiyor bereket diyoruz. Bir şeyler yiyoruz içiyoruz fazla geliyor bereket diyoruz. Beklediğimizden bol kazanç sağlıyoruz bereket diyoruz. Peki, gerçekten zaman genişliyor mu ya da yediğimiz yemek kendiliğinden artıyor mu? Aslında bereket tam da bu şekilde tecelli etmiyor hayatımıza. Ama Rabbimiz de her şeyi sebebine göre yarattı o halde şu şekilde tecelli ettiğini söylesek yanılmayız sanıyorum. Rabbimiz bizlere herhangi bir şeyi bereketlendirdiği zaman aslında o şeyi çoğaltmak yerine hem bizlerin o şeye karşı maddesel verimini artırıyor hem de beynimize o şeyin bollaştığını düşünmemizi emrediyor. Yani aslında bizim bereketimiz psikolojik bir kavram olarak önümüze çıkıyor. Abdest alıyoruz evet gerçekten temizleniyoruz ama asıl bizi namaza hazır hale getiren manen temizliğimizi psikolojimiz sayesinde kabul ediyoruz. Bir işle meşgul oluyoruz sanki zamanı yavaş geçiyor gibi düşünüyoruz. Çünkü Allah düşüncemize öyle düşünmemiz için emrediyor. Bir çiftçi bir şeyler ekiyor ve maksimum verim için tüm gerekli teferruatları yerine getiriyor ve tevekkül haline geçiyor. Hasat zamanı da elde ettiği ürün aslında sebebine göre elde edilmiş oluyor. Yağmur yağıyor bereket diyoruz; evet bereket ama aslında Rabbimizin yaratmış olduğu kurallar sebebi ile yağıyor. Öncesinde dediğimiz gibi mucizeler ya da Rabbimizin emrine binaen yoktan varolan durumlar illaki mevcut fakat ben gündelik hayatımızda genellikle yaşadığımız durumlar için örnek vermek istedim.

Bereket kavramı gündelik hayatımıza aslında o anki fonksiyonun veriminden ve Rabbimizin bizim psikolojimize vermiş olduğu emirden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Bereketin sebebini de Rabbimiz bu şekilde yaratmıştır.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.