SOSYOLOJİK SİYER- Nefisle Cihadda Ahlaki Duruş

Mücahedenin nefisle olan kısmının ehemmiyetini ve bir kısım özelliklerini geçen ay yazmaya gayret etmiştik. Bu çalışmamızda da aynı konuyu açmaya ve açıklamaya devam edeceğiz. Özellikle Müslüman kimliğin ve kişiliğin kartviziti diyebileceğimiz ahlaki durum, hem iç dünyamıza hem de dış dünyamıza olan etkisiyle çok ama çok önemlidir.
Fedale bin Ubeyd’den (ra) rivayet edildiğine göre O şöyle dedi: Ben Allah Resulünden (sav) işittim. O şöyle buyuruyordu: “Mücahid, yüce Allah’a itaat yolunda nefsinin isteklerine karşı mücadele eden kimsedir.”
Buradan çıkarılacak çok sonuç olmakla beraber en önemli hususlardan bir tanesi, nefis Allah’a itaatte önümüzde bir engelse onunla mücadele hafife alınacak bir mesele değil, bilakis titizlikle yürütülmesi gereken bir operasyondur.
Hasan-ı Basri Hazretleri şöyle der: “Nefsin, azgın bir binek atından daha çok şiddetle gemlenmeye muhtaçtır.” Onun için nefsi dizginlemek gerek. Nefis, insanı kötülüklere sürükler. Bu onun yaratılışının ve imtihanın bir gereğidir.
Nefsin Terbiyesinde Tedavi Etmemiz Gereken Hastalıklar
Kendini Beğenmeyi Abartmak
Önemsenmesi ve tedavisi için çalışmamız gereken manevi hastalıklardan bir tanesi de ucubdur. İnsanın yaptığı işi severek, beğenerek yapması sorumluluk, bunun havasını atıp, kendini beğenmenin dozunu aşmak ise hastalıktır. Nefisle mücadele de kendimizi beğenme yerine zaman zaman sanık sandalyesine oturtup yargılamak daha faydalı olacaktır. Ucub motoruna binenlerin hali freni patlayan arabayla misallendirilebilir.
Ucub’un Kardeşi: Kibir
Nefisle mücadelede kendimizi şeytanın hasletlerinden arındırma mecburiyetimiz vardır. Büyüklenmede bu alanda en önde gelen başlıklardan bir tanesidir. Büyük olduğumuz yerlerde dahi küçük davranmak gerekir Müslümanların yanında. Elbette tevazu yapılmayacak yerler de var ama sayılı, sınırlı ve süreli yayınlar kapsamında değerlendirilmeli. Nefsimizi büyük tahtlara oturttuktan sonra indirmek zor olacağı için sonradan görme nitelemesini uygulamalı olarak nefsimize telkin etmemiz gerekmektedir. Protokol oluşturulan hayatta, tabure dahi bulamayıp koridorlara oturtalım nefsimizi. Haddini bilmeyenlerin haddini aştığı dünyada haddini bildirelim içimizdeki vatandaşa. Hatta sıradan bir vatandaş olduğunu günde birkaç tur hatırlatalım. Özellikle tok karnına alınan ilaçlar bağlamında değerlendirelim.
Kazandırmayan Reklam Çalışması: Riya
Kurumsal ve bireysel yapılan çalışmalarda tanıtım, daha fazla kişiye iyilik hareketlerinin ulaşmasında son derece önemlidir. Burada toplumsal fayda esas alınarak niyetlerin sağlam tutulması gerekmektedir. Kamu yararına yapılan hizmetlerde dahi nefsimizin hoşuna gidecek övgüler zamanla bizleri ihlâstan riyaya götürebilir. Niyetlerimiz gösterişin bulaşmayacağı işlerimizin başında gelmektedir. Onun içindir ki, hangi amelle meşgul olursak olalım hüsnü niyetten ayrılmamalıyız. Özellikle bireysel ibadetlerde, hele bir de nafile yapılan bir amelse en çok dikkat edilmesi gereken husus, işi gösterişe kaçmadan yapmaya gayret etmektedir. Mükâfatlarımızı kâinatın sahibine bırakarak yaşamak kazandıracaktır. Nefisle mücadele de riyasız amel sahası oluşturmanın çabası da başlı başına cihaddır.
Nefse Okkalı Bir Tokat: Özdenetim
Yaşadığımız dönemin en önemli problemlerinden bir tanesi de çabuk gadaplanıp, freni patlamış araba gibi kontrolden çıkmaktır. İşte nefsin en çok ön plana çıktığı anlar öfke halleridir. Otokontrol ya da özdenetim diye adlandırılan halimiz nefisle kavgamızda tuş ile kazanmaya götürecek etkenlerdendir. Rabbimizin övdüğü kişilerin hasletlerinden biri de öfkeleri yutmak diye tarif edilir.
Haset Etme Gıpta Et At Nefse Golünü
İnsanın kendisini zararlı haşerat seviyesine düşüren davranışlardan bir tanesi de kıskançlıktır. Bunun birkaç versiyonu vardır.
Bende olan güzellik kimsede olmasın.
Benim olmayan başkasının da olmasın.
Başkasında var, bende neden yok gibi.
Sayılan olumsuz örnekler yerine geçecek olumlu bir cümle pozisyonu ofsayttan kurtarır.
Bende olan kardeşimde de olsun. Veya kardeşimdeki güzellik gibi bana da nasip et Allah’ım.
“Haset insanlığı, gıpta da hasedi öldürür.”
Sevgiye de Kontrol Gerek
Kalbin en büyük hazinelerinden bir tanesi de sevgidir. Sevgi birçok hastalığın da ilacıdır. İlaç bizim için nasıl şifa aracı olur? El cevap; zamanında ve dozunda. Dozunu aşan ilaç bizim için zehir gibidir. Sevgiyi de bu bağlamda değerlendirmek gerekir kanaatindeyim. Yürekteki sevgi listemizde bizi Allah’tan (cc) uzaklaştıran maddeleri çıkartmamız gerekir. Bir de olması gerekenden fazla değer verdiklerimizin de sevgi ayarını sıkça kontrol etmek gerekir.
Sevgi ve samimiyetle yürüyeceğimiz bir hayat yürüyüşünde, dikkat etmemiz gerekenler listesi uzayabilir. Biz bu yazımızda bu kadarıyla yetiniyoruz.
Nefisle cihadın ahlaki bölümünü de Rabbim başarıyla icra etmeyi lütfetsin.
Selam ve dua ile…