“Fitne Uykudadır, Uyandırana Allah Lanet Etsin”

“Fitne Uykudadır, Uyandırana Allah Lanet Etsin”

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, birçok Hadis-i Şeriflerinde, gelecekte ümmet içinde fitnelerin olacağından söz etmektedir. Böyle bir zamanda İslamı yaşamak, Kurân hakikatlerini benimsemek, sünnete uymak kolay olmayacaktır. Misal olması bakımından fitnelerle ilgili birkaç örnek hadis sunmak yerinde olacaktır: 
       “ Amel işlemede acele edin.(İbadetlere sarılın) Kıyamet kopmadan önce, her yeri fitneler kaplayacak. Fitnelerin zulmeti, ortalığı karanlık gece gibi yapacak. O zaman evinden mümin olarak çıkan kimse, akşama kâfir olarak evine dönecek. Akşam mümin olarak evine gelen, sabaha kâfir olarak çıkacak. Ancak Allah’ın ilim ile kalbini ihya ettiği kimseler hariç. O zaman oturmak, ayakta kalmaktan hayırlıdır. Yürüyen koşandan daha iyidir.” (Müslim, İman,186
İmam-ı Rabbani,” Zamanımız fitne zamanıdır ve yakındır ki, fitneler dünyayı sarar.”buyurmaktadır. Fitne döneminde insan, imanını her şeyin üzerinde tutmalı, imanlı bir şekilde ölmenin gayretinde olmalıdır. Fitne döneminde haklı-haksız, iyi-kötü, suçlu-suçsuz birbirine karışır. İnsanlar, iman, akıl mantık ve irade yerine, menfaat, his ve duygularla, düşüncesizce hareket ederler. Bu sebeple çok dikkatli olmalı ve hiç bir zaman, hiçbir müslümana düşman gözü ile bakamamalı, küfür veya münafıklıkla suçlamamalıyız.
Müslüman bir cemiyette sabahleyin müslüman olarak evinden çıkan bir kimse, toplumdan, arkadaşlarından, yayın organlarından veya başka mihraklardan aldığı tesirle, akşam, bir şüphe, bir söz veya bir başka sebeple evine kâfir dönebilecektir. Burada en önemli faktör, kişinin dinini, iman ve küfür arasındaki hassas noktayı bilmemesi olarak görülmektedir. Çünkü Allahın kalbini İslam bilgisi ile iman hakikatleri ile dirilttiği kimse bu duruma düşmekten korunabilecektir. Bu sebeple, fitne ve bozulma devrinde, çokça dua etmeli ve dua alacak işlerle zamanımızı geçirmeliyiz. Konuyla ilgili diğer bir hadis de şöyledir:
“Halkın içine, öyle bir fitne ve fesada düşeceği zaman gelecek ki, o zaman dinin muhafazası için sabretmek, avuç içinde ateş parçasını gizlemekten farksız olacaktır.”(Buhari-Müslim) 
Bu hadis İslamı bilenlerin azalacağı, İslamı insanlara ulaştırmanın güçleşeceği fitne zamanına işaret etmektedir. 
Bidatlerin, fitne ve dalaletlerin, ümmeti ve İslam cemiyetini istilası zamanında, takva ehli dindar kimselerin sünnete, İslam’ın hükümlerine uymaları, onlara pek büyük sevaplar kazandıracaktır. Çünkü o zamanda imanı muhafaza edebilmek bile, büyük bir iştir. 
   Dinin muhafazası derken insanların nefsi ile mücadelesi anlatılıyor. Nefsinin hile ve tuzaklarına dikkat etmeyen insan, fitne ve fesada her an düşebilir. Bugün insan, dini bilgileriyle amel etmiyorsa, fitne içindedir. Çünkü ameli ile bilgileri farklıdır. Amelini nefsine uydurmuş, düşünceleri ise dine uymamıştır. İkisini birbirine uyduramıyorsa büyük bir fitne içinde demektir. Ayrıca inanç ve ibadetlerimize bidat karıştırmazsak, fitne ve fesattan kendimizi ve dinimizi de korumuş oluruz.
FİTNE NEDİR ?
Fitne, insanın akıl ve kalbini, hak ve hakikatten saptıracak şey, azdırma, karışıklık, ara bozmak, fikir ihtilafı, kavga, mal ve evlat, potada altın ve gümüşü eritmek anlamlarına gelmektedir. 
Fit ise, fitne kökünden, birini başkasına karşı kışkırtmak için söylenen söz, fesat, kötülüğe yöneltme, dürtme, ifsat, iğfal gibi anlamlara da gelmektedir.
        Kur’ân-ı Kerimde : “Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara sûresi: 191) buyurulur.
Fitnenin sebebi, ırkçılık, makam, mevki, iktidar hırsı ve dünyevileşmedir. Fırsat elden kaçmadan, zaman, sağlık, ortam müsaitken Allah’ın rızasını kazandıracak amellere sarılalım. İman, dünyanın hiçbir şeyine karşılık değiştirilemeyen yüce bir değerdir. Fitne- fesat, kötüler ve kötülükler, ancak iyiler ve iyilikler çoğaltılarak engellenebilir. En büyük fitne, imanın, dinin, tehlikeye düşmesidir.
İmam-ı Şa’bî :” Fitne çıkaran âlimden ve cahil abideden (çok ibadet eden) sakınınız. Bunların hâline meftun olan (gönlünü kaptıran) için ikisi de fitnedir. Hem de çok tehlikelidir.” buyurmaktadır. Konuyla ilgili diğer hadisler de şöyledir:
“Benden sonra sağ kalıp uzunca bir hayat sürenler pek çok ihtilaflar görecekler. O zaman sizin üzerinize gerekli olan, benim sünnetime ve doğru yolda olan Raşit Halifelerimin sünnetine sarılmanızdır. Bu sünnetlere sımsıkı sarılınız. Sonradan ortaya çıkarılmış bidatlerden şiddetle kaçınınız. Çünkü her bidat dalalettir, sapıklıktır”.(Tirmizi, İlim,16)
“Fitnelerden uzak durun. Fitneler dil (tesir) bakımından kılıç darbesi gibidir.”(İbni Mace,Fiten,3968)
“İlerde büyük fitneler olacak, kişi o fitnelerde kardeşinden ve babasından ayrılacak. (O zaman) fitneler erkeklerin kalplerinde kıyamete kadar yayılacak. Hatta O fitne zamanında bir kimse, zinakâr kadının zinasıyla ayıplandığı gibi, Allahın emirlerine uymasından dolayı ayıplanacak.” (İbni Mace Fiten,1306)
Ahir zamanda gelecek fitnede kişi, hayatı anlama ve yorumlama, hatta din edinme hususunda kardeşinden ve babasından farklı olacak. İki kardeş, baba ile oğul bu hususta aynı değerleri paylaşmayacak. Çünkü o zaman fitne çok yaygın hale gelecek. Kişiler ailelerinden, ana babalarından kopup, başka kaynaklardan etkilenecekler. Çok uzaklarda ortaya sapık bir fikir, gönül, zihin ve dilden dile yazı ile veya başka yollardan hemen ortalığa yayılacak. Fitne kalp ve zihinlerde yuvalanacak. Böyle kritik ve tehlikeli zamanlarda İslam’ı yaşamak, benimsemek, onu dosdoğru şekilde, hayata hâkim kılmak, elbette güç olduğu kadar da sevaplı olacaktır. 
“Mal dolup taşmadıkça, fitneler meydana gelmedikçe, herc çoğalmadıkça, kıyamet kopmayacaktır.”Herc nedir, Ya Rasulallah? diye soruldu: Rasulullah üç defa: “Öldürmedir. Öldürmedir. Öldürmedir.” (İbni Mace,Fiten 4047) buyurdu.
“Zaman yakınlaşır. İlim noksanlaşır. Şiddetli cimrilik kalplere yerleşir. Fitneler çıkar. Herc çoğalır.”(İbni Mace,Fiten,4052).
Hz Âişe radıyallahu anhâdan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem namazın sonunda şöyle dua ederdi: “Allah’ım, kabir azabından, Mesih, Deccal’ın fitnesinden, hayatın ve ölümün fitnesinden sana sığınırım Günah ve borçtan da sana sığınırım”  (Buhâri, ,Ezân, 149)
Huzeyfe b el-Yemân şöyle demiştir: “Bir gün halife Ömer’in yanında oturuyorduk Ömer, “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin fitne hakkındaki sözlerini hanginiz hatırında tutmuştur?’ diye sordu “Ben bilirim’ dedim 
Ömer “Bu sırrı açığa vurmada cesursun’ dedi Ben de, “İnsanın ailesi, malı, çocukları ve komşusu yüzünden maruz kaldığı fitneye, namaz, oruç, sadaka, iyiliği emretme, kötülüğü menetme keffâret olur” dedim  (Buhârî, Fiten, 17)
Bir kimsenin ailesi yüzünden fitnesi, onlardan dolayı meşru olmayan işler yapması, sözler söylemesidir. Malı yüzünden fitnesi, haram yoldan kazanıp, meşru olmayan yerlere sarf etmesidir. Çocukları yüzünden fitnesi, onlara olan aşırı düşkünlüğü sebebiyle birçok hayır işlerine fırsat bulamaması, yanlış eğitim vermesi, onların geçimi için haram yoldan kazanç sağlamaya kalkışmasıdır “ (Buhârî, İman, 4) 
“Fitne uykudadır, uyandırana Allah lânet etsin” buyuran Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem her devirde fitneci insanların olabileceğini ifade etmiştir. Bu günlerde, imanlı, ihlâslı âlimlerin ders halkalarına devam edilmeli, siyasi, politik münakaşalardan ve dini tartışılır hale getirmekten sakınmalıyız. Cenabı Allah bizleri fitnecilerden ve fitneye düşmekten muhafaza eylesin. Âmin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.