Neredeyim Ben!

Neredeyim Ben!

Yaşam içerisinde almış olduğumuz pozisyonlar bizim bir bakıma nerede durduğumuzun habercileri olduğundan çok kıymetlidir. Yazıya başlarken nerede durduğumu bir an düşündüm ve uzun süredir nerede durduğumun farkında olmadığımın farkına vardım. Öncelikle nerede olduğumuz sahip olduklarımıza verdiğimiz kıymetten anlaşılabilir. Sevgimiz, özlemlerimiz, acılarımız vesaire hayat tecrübelerimiz ve an içinde verdiğimiz tepkiler gerçek bizdir aslında. Gittikçe kıymetlilerimiz değerini yitirirken yerine koyduklarımız ruhumuza gerçek tatmini sunamamakta ve nerede olduğumuzu bizlere unutturmaktadır. En son ne zaman ağladık acaba? Gerçek soru bu aslında. Kıymet verdiklerimizle mi yaşıyoruz yoksa yokluğu hissedilen değerler aklımıza gelince mi jetonumuz düşüyor.

Değerlendirmeye tabi tuttuğumuz “nerede duruyoruz?” ifadesini kendi yaşamımla anlatmak isterim; yaş ilerledikçe somut işlemler döneminden soyut işlemler dönemine hızla geçen bizler, soyut düşünme becerimiz gelişirken maddecilikten ve sekülerlikten şikayetçi oluyoruz. Hâlbuki soyut işlemler varlığı bakımından maddeden uzak şeylerdir ve maddeyle açıklanması zor bir durumdur. İlerleyen günler bize yeni hayallerin kapısını açması gerekirken soyut düşünmeyi somut düşünmenin en güçlü silahı olarak kullanıp zihinlerimizi maddileştiriyoruz.

Şu an içinde bulunduğum durum itibariyle geçen senelere göre daha az hayal kurmaya başladığımı sizlere itiraf etmeliyim. Bu durumda somutlaşan sosyal hayatımdan şikâyetçiyim. İçinden çıkılmaz meselelerden hayallerimle kurtulduğum günlerimi özlüyorum. Unutmayalım ki her şey hayalle başlar bunun altında inanç yatar ve inanırsak başarırız. Duygusallıktan gittikçe uzaklaşan ben, hayata tutunma adına hayallerimden vazgeçiyorum kimi zaman. Vazgeçilen hayallerin acısıyla yaşamıma devam etmek durumunda kalıyorum.

Hayat sürprizlerle dolu derler. Belki de hayallerimden vazgeçmem bana yeni bir hayatın ve bambaşka hayallerin kapısını aralayacağından mevcut durumun farklılaşmasına sitemkâr olmamalıyım. Bununla birlikte çelişkiler içinde kalmam durumu içinden çıkılmaz bir hale soksa da halen hayatta olmam bir şeyleri değiştirebileceğim umudunu bana yüklüyor. Her şeye rağmen hayatın bit bütün olduğunu iyiliğin kötülükle, sevginin acıyla anlamlı olduğunu fark etmek verilen mücadelenin asıl anlamı diye düşünüyorum. Tahirih Baraghani’nin bir şiiriyle bitirmek isterim;

Eğer bir gün karşılaşabilirsek ey sevgili

Kendinden olan derdimi sana anlatabilirim.

Anlatabilen ve hemhal olmak dileğiyle. Huda hafız.  

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.