İçerden Bir Yazı

Sağ elinin verdiğinden sol elinin haberi olmayışı,
Ve kalbinde ki, Müslümanlara her dakika vermen gereken samimiyetin eline ve diline sirayet edişi…
Aslında iç âleme dönmek en zor şeylerden.
Çünkü bizler zahirden hoşnut olan hatta bununla yetinen, içeriğe ihtiyaç duymayan kişiler olduğumuz için, içimize sahip çıkmak pek aklımızın ucuna gelmez.
Ama insanın içten başlaması gerek.
Evvela, işlerimizin salahiyeti için niyetlerimize yani iç âlemimizden başka bir yerde cereyan edemeyen o olguya odaklanalım.
Besmele içinden çekilir. Çünkü niyet kalpten alınır.
Yaptığı işleri reklam yapmayan adam besmelesini içinden çeker.
Sabır da içerden çekilir. Burun soluması sabır değil, gösteriştir.
İhlas. Zaten kalp damarlarından bir tanesi.
Fikir. Fikir en gizlimiz. En temiz olması gerekenimiz.
Aslında bazılarına göre konuşmak dahi içerden yapılan bir iş.
Yazı yazmak. İçerden, taa içerden seslenilen bir çağrı.
Gözler kalbin aynasıdır. O yüzden bakışlar da içerden gelir.
Gönül terazisine tek taraflı kimi koyarsak ağır basan o olur. Sevgili de içerden gelir.
Peki ya gözlerin korku, heyecan, merak, kanıksama, yaşanmışlıkla kelimelerin üzerinde geziyor olması…
Okumak. O da içerden gelen duygulardan.
İnsanların, besmelesini içinden çekenlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
İnsanların, yaptıklarının pozlarını sadece meleklere verenlere ihtiyacı olduklarını düşünüyorum.
İnsanların, sahiplenmeye ve sahiplenilmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Rasul ile beraber sıcak kumda yürümekten tırnakları kavrulan ve derilerinden ayrılan bir kişinin rivayeti yaptıktan sonra “Tüh Allah için bir şey yaptık. Onu da anlattık, boşa gitti.”
Demesi kadar içten, üzülmesi kadar içten, rivayeti saklayamayacak kadar içten, besmelesi kadar içten insanlara ihtiyaç var.
13-14 yaşlarındaki ensardan iki çocuğun içten yaptıklarına ihtiyacı var. Ebu cehili öldürecek besmeleye ihtiyaç var.
Kolu savaşta bir darbeyle kopan ve ancak bir deri parçasıyla bedenine bağlı kalan çocuğun, o organın onu savaştan alıkoyduğunu farkettiğinde, onu koparıp atması kadar içten olacak insanlara ihtiyaç var.
Besmelesini içinden çekenlerin niyetleri açıktır.
Açıktan çekenlerin niyetleri gizlidir.
Hizmetini gizli yapan, karşılığını da yalnızca Allah’tan bekleyenler, niyetlerini gizliden alırlar.
Haklarını vermek üzere toplandığında Rasul ashabı, bana kırbacınızın ucu devenize vururken çarpmıştı bu da hak mıdır diyecek kadar gizli bir niyet.
Hakkını almaya gidecek kadar emin olunan bir niyet.
Mührü öpebilecek kadar gözlerini sevgi bürümüş bir niyet.
Hedefleri anlık olanlar bunu, bağırıp çağırır, reklam ederler.
Hedeflerinin sonu ahirete ulaşanlar önce kendilerini sustururlar. Kalplerini konuştururlar. Ben bilmem demeyi öğrenir. Allah’ı kalp ile zikir etmenin tadına varırlar.
Bilmemenin bilgisine ulaşır dünyanın en güzel bilgisine ulaşırlar.
Besmelesini içinden çekenlerin önemli özellikleri vardır.
Namazda tahiyyat okurken tevhit kelimesinde kaldırdıkları şehadet parmağı zalimin gözüne girene kadar indirmezler.
Besmelesini içinden çekenler, gördüğü hatalar karşısında hatalara düşman olurlar. Kişilere değil.