Merhamet Ab-Yar’ı Sebattır

Merhamet Ab-Yar’ı Sebattır

Merhamet, bir anne şefkati ile giriş yapmak mıdır bulup unutulan mısralara?

Her biri birbirinden güzel çiçeklere bakıp sevgi ile sulamak, özen göstermek midir?

Zamanı çürütmeye yüz tutmuş dev çınarlar arasında tarihi karanlıklar içinden, gelecek nesiller adına yüz akı ile çıkabilmek midir?

Yoksa merhamet, yeniden dirilmeye neşvünema bulmuş o pamuk elleri ve kırışmış yüzleri canlandırmak uğruna bir yılan gibi kabuk değiştirmesine müsaade etmek midir?

Evet, merhamet bir canlı uğruna yardıma koşmak, elinden tutmak, en önemlisi de yanında kalabilmektir. Asıl zor olan ise sürekliliği sağlarken sebat üzere olabilmektir. Olamayan ise bir anlık merhamet eder ve o merhamet tohumunu ekme ümidi ile hareket eder; ondan filiz bekler. İşte bu tohumu dışarı, açık ortama ekme yolunu seçmektir. Tohumun suyunu, ışığını, besinini Allah’a havale etmektir.

Bir de sebat üzere olanların yolu vardır. Onların yaptığı iş Allah’ın verdiği suyu, besini kendi eli ile taşımak ve bu konuda devamlılık göstermektir. İki uygulama da insan için geçerli sayılabilir ki meşrep meselesi burada devreye girer. Kimi insan o yolu kimi insan ise diğer yolu seçer. Ancak çoğumuzun gözünde sebat örneği gösterebilen kimse işini daha sağlama almış gibi durmaktadır.

İşler Allah’ın elindedir. Dışarıdaki tohumu da filizlendirecek olan içerideki tohumu da filizlendirecek olan Ulu ve Sonsuz İkram Sahibi Allah azze ve celledir.

İnsan ilk kendisine merhamet etmelidir; diğer insanlara merhamet edebilme hakkını kazanabilmek için. İlk kendisini sorgulamalı, hesaba çekmeli azabın korlarını söndürmeye çalışmalı kendisini kurtarmalı ve hemen ardından çevresine yönelmeli tesir altına alabilmek için.

“Ey iman edenler! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?”(Saf suresi, 2) Ayeti ile kendisini sık sık yoklamalı insan. Ayet-i kerimeye ters düşen bir insanın durumuna şöyle bir misal getirelim. 

Saatlerce kuyudan su çekmek için çaba harcayan bir adam düşünün. Kovayı sallıyor ve çekiyor amacı ise etraftaki su ihtiyacı olan insanlara su vermek. Bakıyoruz ki kovada delik var ve her seferinde boşa çabalıyor. İşte kendisine merhamet edemeyen kendisini besleyemeyen dışarıya da fayda veremiyor ve ayeti kerimenin uyardığı kimselerden oluyor. Bu durumda ya kovayı tamir edelim tekrar kuyuya sallayalım ya da başka sağlam bir kovayı sallayıp onunla suyumuzu çekelim ve dağıtalım. Yani ya eksik yanımızı giderip sağlamlaştırdıktan sonra o konuda tebliğ yapalım ya da elle tutulur gördüğümüz yanlarımızı, sağlam olduğunu düşündüğümüz meziyetlerimizi tebliğde ön plana çıkaralım.

Plânlar uzun süreli olmaya mahkûmdur özgür kalabilmek için. Projeler kalite kokmalıdır, lezzet katmalıdır,  incitmeden o hoş sedaya ilerleyebilmek için. İnsanlar anne şefkati ile yaklaşmalıdır ve anneler gibi sevebilmelidir sebat örneği gösterebilmek için. İşte o zaman insan birbirinin elinden tutacaktır ve bırakmayacaktır, bırakamayacaktır. Allah rızası için.

Merhamet gerek; kurtuluş, mağfirete yaklaşmak için

Merhametsiz yolda yönler sapıyor, merhamet gerek yolda kalabilmek için 

Merhamet, nazarı hakikate mazhar olmasaydı

O koca ordunun yönünü değiştirir miydi peygamber

 

Ab-Yar: f. Sulayan. * Mc: Bereketlendiren, feyizlendiren.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.