BAŞYAZI / Benzeyenler Benzetilenler

BAŞYAZI / Benzeyenler Benzetilenler

Mü’mine imtihan için bir hayat bahşedilmiştir. Akıl gibi bir nimet verilen mü’min, nerede-ne zaman biteceği bilinmeyen hayat imtihanını kazanmalıdır. İmtihanı kazanmanın yolları da ilahi ve nebevi öğretilerde ayan beyan belirtilmiştir. İmtihanı kazanmanın yollarından biri de ehl-i kitapla olan münasebetlere dikkat etmektir. Ehl-i kitap sebebiyle dün de bugün de pek çok kimsenin ayağı kaymış ve kaymaktadır. Bu hususta Rabbimiz peygamberlerini bile uyarmıştır.

Rabbimiz: “And olsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de onlar yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. And olsun, eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.” (Bakara, 145) buyurmaktadır.

Malum olduğu üzere ehl-i kitap; Yahudi ve Hıristiyanlardır. Dün de bugün de tüm imkânları ile İslam’a saldırmışlardır. Bugün İslam beldelerinin neresinde kan ve gözyaşı varsa orada Yahudi ve Hıristiyanların hain oyunları vardır. Birbirlerine düşman olan Yahudi ve Hıristiyanlar, söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca bir ve beraber olup Müslümanlara saldırmışlardır. Tarih şahittir ki Müslümanlar da her zaman zulme uğrayan Yahudi ve Hıristiyanların yanında olmuştur. “Merhametten maraz doğar” mı? Merhamet, Allah ve Resulünün ahlakıdır. Neden maraz doğsun? Allahu âlem bu, Müslümana olan merhametten değil, gayrimüslime olan merhametten doğmuştur. Tarih buna da şahittir.

Rabbimiz: “Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu halde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helal kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık.” (Nisa, 160) buyurmaktadır.

Rabbimiz azgınlıkları sebebiyle onları cezalandırdıkça, kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiği halde, azgınlıkları içinde daha da azmışlardır. Azgınlıklarını da yeryüzüne yaymışlardır.

Rabbimiz: “Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi imanınızdan sonra küfre döndürmek ister.” (Bakara, 109) buyurmaktadır.

Yahudi ve Hıristiyanlar dinlerini tahrif ederek küfre sapmışlardır. Yahudiler, Üzeyir aleyhisselam’a Hıristiyanlar da İsa aleyhisselam’a “Allah’ın oğlu” dedikleri için kâfir olmuşlardır. Küfürde Müslümanları kendilerine benzetemeyenler giyim kuşamda, gayriahlâkî davranışlarda, kutsallarını kutsamada kendilerine benzetmişlerdir. Yahudi, Hıristiyan vb. dinlerin işaretleri bilerek veya bilmeyerek Müslüman gençlerin elbiselerini, boyunlarını, bilek ve parmaklarını süslemektedir. Allah aşkına bazı Müslümanların ev ve iş yerlerinde Hıristiyan yortularının ne işi var!?

Ulema, gayrimüslimlerin bayram günlerine saygı gösterenler için: “O güne hürmet etmek için, çocuk ve aile efradına bol bol harcayan veya başkasına bir şey ikram eden kimse kâfir olur.” demişlerdir. Yılbaşı kutlamak gibi sıradan kabul edilen şeyler kişilerin imandan olmalarına sebep olmaktadır.

Rabbimiz: “Yahudiler, Üzeyir Allahın oğludur, dediler. Hıristiyanlar ise, İsa mesih Allah’ın oğludur, dediler. Bu onların ağızlarıyla söyledikleri sözleridir. Onların bu sözleri daha önce inkâr etmiş kimselerin söylediklerine benziyor. Allah onları kahretsin. Nasıl da haktan çevriliyorlar.” (Tevbe, 30) buyurmaktadır.

Yahudi ve Hıristiyanlar dünyevi çıkar ve menfaatleri için mü’minlere dost gibi görünseler de asla dost olmazlar. Bu konuda Rabbimiz bizleri uyarmaktadır.

“Sen dinlerine uymadıkça ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar.” (Bakara, 120)

Birbirlerini temelsiz ve köksüz ilan etmelerine rağmen Müslümanlara karşı birbirlerinin çıkar ve menfaatlerini savunmuş ve korumuşlardır.

Rabbimiz: “Yahudiler; Hıristiyanlar bir temel üzerine değiller, dediler. Hıristiyanlar da; Yahudiler bir temel üzerinde değiller, dediler. Oysa hepsi kitabı okuyorlar. Bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti. Artık onların uyuşamadıkları davada kıyamet günü hükmü Allah verecektir.” (Bakara, 113) buyurmaktadır.

Yahudi ve Hıristiyanlar, ilahi ve nebevi uyarılara rağmen sürekli kendilerinin Allah’ın sevgili kulları olduklarını ilan etmişlerdir.

Rabbimiz: “Yahudiler ve Hıristiyanlar; Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız, dediler. De ki: Öyleyse size neden günahlarınız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de O’nun yarattıklarından bir beşersiniz.” (Allah) Dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder.” (Maide, 18) buyurmaktadır.

Rabbimiz, mü’minlere Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyi yasaklamış, buna rağmen onları dost edinenlerin de onlardan olacağını ilan etmiştir. Onlarla siyasi, askeri, ticari anlaşmalar yapılabilir fakat asla dostluk yapılamaz.

Rabbimiz: “Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” (Maide, 51) buyurmaktadır.

Onlar her ne kadar kendilerinin doğru yolda olduklarını iddia etseler de ilahi ve nebevi hüküm onların Allah’ın gazabına uğrayan sapkınlar olduğunu haber vermektedir.

Rabbimiz: “(Yahudiler) Yahudi olun” ve (Hıristiyanlar da) “Hıristiyan olun ki doğru yolu bulasınız” dediler. De ki: “Hayır, hakka yönelen İbrahim’in dinine uyarız. O Allah’a ortak koşanlardan değildi.” (Bakara, 135) buyurmaktadır.

Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular ki: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa onlardandır.” (Ebu Davud)

“Yahudi ve Hıristiyanlara benzemeye özenmeyin” (Tirmizi)

“(Fatiha da geçen) El madubi aleyhim (Allah’ın gazabına uğrayanlar) Yahudiler; ed-dallin (sapıtanlar) de Hıristiyanlardır.” (Tirmizi)

Büyük âlim Fudayl ne güzel demiş: “Yolcuları az da olsa sen hak yoldan ayrılma. Rağbet edeni çok da olsa kötü yola sapma.”

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.