Hizmet Erlerine Tavsiyeler

1. Hizmetlerimizin en mühim özelliklerinin başında hiçbir dünyevi maslahat gözetmeden yalnız ve yalnız Allah rızası için hizmet gelmektedir. Onun için çalışmalarımız imkânlarımızla kıyaslandığı zaman çalışmalarımızın imkânlarımızın çok fevkinde olduğunu görmekteyiz.
Bir diğer özelliğimiz de şartlar ne olursa olsun inancımızın gereği olan değerlerimizden, çizgimizden asla taviz vermemiş olmamızdır.
Bir başka husus da bu hizmetlerde saf tutan bütün kardeşlerimiz zaruri durumlar haricinde hizmetlerine karşılık hiçbir maddi talepte bulunmamışlar, bilakis kendileri hizmetlere maddi katkıda bulunmuşlardır.
Bu sebeplerden dolayı hizmetlerimiz bereketlenmiştir. Kardeşlerime tavsiyem yaptığımız hizmetlerdeki bu özellikleri asla değiştirmeden daha da güçlendirerek devam ettirmeleridir.
2. Şu hususu iyi bilelim ki hizmetlerin güvesi tefrikadır, içten pazarlıklardır. Bu gibi, hizmetleri tahrif edici, birlik ve beraberliği bozucu durumlara asla fırsat vermeyelim.
3. Hizmetlerimizde genel olarak uymamız gereken ölçülerimiz vardır. Onlar sizlerin de malumu olduğu gibi; İslam’a bir bütün olarak bakmak, vasıtaları gaye edinmemek, mezhep, meşrep ve parti taassubundan kaçınmak, işlerimizi istişare ile yapmak ve itidal üzere hareket etmektir.
4. Her nesil bu hizmetleri kendisinden sonra da devam ettirecek yeni nesiller yetiştirmekle mükelleftir. Bu hususta tekâsül gösteren, önemseyip benimsemeyen ya da bu hizmetleri ikinci, üçüncü plana atanlar, bu hizmetleri bırakıp başka şeylerle, lüzumsuz işlerle meşgul olanlar Allah Teala indinde mes’uldürler.
5. Diğer cemaatlerle, vakıflarla ve hizmet gruplarıyla çekişme içinde olmayalım. Onlarla beraber yapabileceğimiz işleri beraber yapmaya çalışalım. Yapılan hizmetlerde birbirimizin önünü kesmeyelim. Başkaları yapsa bile biz öyle hareket etmeyelim.
Ancak diğer vakıf, cemaat ve hizmet gruplarının İslam’a aykırı söz ve davranışlarına, işlerine muttali olunca usul ve adabına uygun bir şekilde uyarmayı, nasihat etmeyi de asla ihmal etmeyelim. Çünkü bu her Müslüman’ın yapması gereken bir vazifedir.
6. Allah için sevdalanmayan, Allah için sancılanmayan, yüce İslam davasına heyecan duymayanlar, sağlıklı bereketli hizmet edemez, faydalı olamazlar. HİZMET ERLERİ her zaman, her yer ve her şartta sevdalı, sancılı ve heyecanlı olmalıdır.
Yapmakta olduğumuz bu hizmetler çok verimli, sulak bir toprağa çok kaliteli tohum ekmek gibidir. Kıymetini bilelim. Onun için içinde bulunduğumuz bu hizmetleri yavaşlatacak, zaafa uğratacak, zarar verecek başka çalışmalara rağbet etmeyelim. Görüntülere, vitrinlere takılıp kalmayalım. Hizmetlerimize politikayı musallat etmeyelim.
7. Elimizde Kur’an ve Sünnet gibi iki kaynak varken, sahabe-i kiram ve onları takip eden müctehid ulemamızın icmaları ve ictihatları, salih ecdadımızın, ilmiyle amil âlimlerimizin sayılamayacak kadar eserleri varken başkalarına, reformcu, diyalogcu, düzenci okumuşlara hiç mi hiç ihtiyacımız yoktur. Onun için bir kısım cahil, dünyaperest, düzenci, sözüm ona zamane ilahiyatçılarının yanıltıcı, saptırıcı görüşlerine asla rağbet etmeyelim. Sünnet karşıtlarına asla fırsat vermeyelim. Ehl-i sünnet vel-cemaat yolundan asla taviz vermeyelim, herkesi uyaralım.
Hem şahıs hem cemaat olarak her zaman, her yerde ve her şartta mazlumun yanında yer alalım. Zalime yardımcı olmak şöyle dursun; zalimlere, küfür ve şirk düzenlerine içimizde en ufak bir meyil bile olmasın. Bunu sadece sözlerimizde, yazılarımızda bırakmayalım. Hakkın yanında, zalimin ve zulüm düzenlerinin karşısında olduğumuzu amellerimizle de gösterelim.