Yonttuklarına Tapanlar

Yonttuklarına Tapanlar

Tapınma duygusu insanın temel ihtiyaçlarındandır. Yeme-içme nasıl maddi bir ihtiyaçsa tapınma da manevi bir ihtiyaçtır. Helal yiyecek ve içecek bulamayan insan, ölmeyecek kadar haramlardan yiyip içebilir. Fakat hiçbir zaman Allah’tan başkasına tapınmasına müsaade edilmemiştir. Tevhidin hakikatini anlamayan insan, zaman zaman elle tutulur, gözle görülür ilah arayışına girmiş, mahlûkat içerisinde, hoşuna giden hatta hizmetine verilen şeylere tapınmaya başlamıştır.

“O, geceyi ve gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Bütün yıldızlar da onun emri ile sizin hizmetinize verilmiştir. Şüphesiz bunlarda akıllarını kullanan bir millet için ibretler vardır.” (Nahl, 12)

Hakkı hakikati kavrayabilmek için Rabbimiz akıl nimetini bahşetmiştir. Aklını vahye tabi kılan doğruyu bulur. Aklını şeytana tabi kılan da sapar. Bundan sonra da doğru yolu bulmaları zorlaşır. “Onun ve kavminin, Allah’ı bırakıp güneşe taptıklarını gördüm. Şeytan onlara yaptıklarını süslü göstermiş ve böylece onları yoldan çıkarmış. Bu yüzden de onlar doğru yolu bulamıyorlar.” (Neml, 24) Şeytan sapkınlara yaptıkları yanlışları süslediği gibi yanlışlarının farkına varmasını da engeller. Sapkınlıkları içerisinde yuvarlanıp dururlar.

“İsrailoğulları ‘Ey Musa! Onların kendilerine ait ilahları olduğu gibi sen de bize ait bir ilah yapsana’ dediler. Musa: ‘Şüphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz.’ dedi.” (Araf, 138) Allah’tan başkasına tapınmak en büyük cehalettir. İlahi ve nebevi uyarılara rağmen İsrailoğulları buzağıyı ilah edindiler. Helak oldular. “Buzağıyı tanrı edindiler.” (Nisa, 153)

Allah’tan başkasına tapınmak sapıklıktır. “İbrahim şöyle dedi: Yonttuğunuz putlara mı tapıyorsunuz?” (Saffat, 95)

“Hani İbrahim, babası Azer’e ‘Sen putları ilah mı ediniyorsun? Şüphesiz ben seni de kavmini de apaçık bir sapıklık içinde görüyorum’ demişti.” (Enam, 74)

Tapınma sadece dikili putlarla sınırlı değildir. Allah’ın emrine muhalif emirleri kabul etmek de tapınmadır. Allah nehyine muhalif nehiyleri kabul etmek de tapınmadır. Rabbimiz namazı, Ramazan orucunu, zekâtı, haccı emretmiştir. Namazı, Ramazan orucunu, zekâtı, haccı yasaklayan tağuttur, onun emrine uyan da onun kuludur.

Boynumda altundan yapılmış bir haç olduğu halde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e geldim. Bana: “Ey Adiy; boynundan şu putu çıkar, at!” dedi ve şu ayeti okudu: “Allah’ı bırakıp hahamlarını; rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa tek ilahtan başkasına kulluk etmemekle emrolunmuşlardı. O’ndan başka ilah yoktur. Allah, koştukları eşlerden münezzehtir.” (Tevbe, 31) Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz devamla: “Aslında onlar bunlara tapınmadılar, ancak bunlar kendileri için helal kılınca hemen helal addediverdiler, kendilerine haram edince hemen haram addediverirler.” (Tirmizi)
“And olsun biz her ümmete ‘Allah’a kulluk edin, tağuttan kaçının’ diye peygamber gönderdik.” (Nahl, 36)

Eski putçular, taştan, ağaçtan putlar yontuyorlardı. Yeni putçular adamlardan putlar yontuyorlar. Hatalarını yontup hatasız, günahlarını yontup günahsız, beşeriyetlerini yontup farkında olarak veya olmayarak uluhiyyet isnad edip tapınmaya başlıyorlar. Bu putlar ağaçtan, taştan putlardan daha tehlikeli olmaya başladılar. Tahta ve taş putlarından fayda ve zarar gelmiyordu, adam putlarından fayda ve zarar geliyor. İnsanları taştan, ağaçtan putlara taptırmak zorlaştığı için adamdan putlar çoğaldı. Çünkü adam putlarına taptırmak daha kolaylaştı.

Rabbimiz yalanı, iftirayı, içkiyi, kumarı, zinayı, hırsızlığı yasakladı. Bunları hangi maksatla, kim helal sayarsa tağuttur, tabi olanlar da kullarıdır. Dine hizmet adına bunların helal addedilmesinin dinde yeri yoktur.

Allah kıyamet günü şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsa! Sen mi insanlara ‘Allah’ı bırakarak beni ve anamı iki ilah edinin’ dedin? İsa da şöyle diyecek: Seni bütün eksikliklerden uzak tutarım, hakkım olmayan bir şeyi söylemem benim için söz konusu olamaz. Eğer ben onu söylemiş olsaydım, elbette sen bunu bilirdin. Sen benim içimde olanı bilirsin, ama ben sende olanı bilmem. Şüphesiz ki yalnızca sen gaybları hakkıyla bilensin.” (Maide, 116)

Din eğitimi veriyor gibi putçuluk eğitimi verenler, Allah’tan korkun da insanları hain emellerinize alet ederek yanlışlara sürüklemeyin. “Yalnız Allah’a ibadet edelim. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah’ı bırakıp da kiminiz kiminizi ilah edinmesin.” (Âl-i İmran, 64)

Kimler Allah’tan başka ilahlar edindiler? “Şüphesiz siz cahillik eden bir kavimsiniz.” (Araf, 138)

Niçin Allah’tan başka ilahlar edindiler? “Belki kendilerine yardım edilir diye Allah’ı bırakıp da ilahlar edindiler.” (Yasin, 74) “Onlar, kendileri için kuvvet ve şeref olsunlar diye, Allah’tan başka ilahlar edindiler.” (Meryem, 81)

Allah azze ve celle’den başka tapındıkları her zaman onları yalnız bırakmışlardır. “Yoksa Allah’tan başka dostlar mı edindiler? Hâlbuki gerçek dost Allah’tır. O, ölüleri diriltir. O, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” (Şura, 90)

Gücü Allah azze ve celle’den başka yerlerde arayanlar da hep kaybetmişlerdir.

“Hani İbrahim demişti ki: Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut.” (İbrahim, 35)

“Hani Lokman oğluna öğüt vererek şöyle demişti: Yavrum Allah’a ortak koşma! Çükü ortak koşmak elbette büyük bir zulümdür.” (Lokman, 13)

Ey takiyyeciler; takiyyeniz Allah azze ve celle’ye sökmez. Kendi kendinizi aldatıyorsunuz.

“Şüphesiz Allah, onların, kendini bırakıp da başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Ankebut, 42)

İnsanlar sadece şu hükme vakıf olsalar bile, ins ve cin şeytanlarının oyununa gelmezlerdi; “Allah’a isyan olan yerde kula itaat olunmaz.”

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.