KİTAP TANITIMI

KİTAP TANITIMI

Toplumumuzda başını alıp giden bir yarış furyası söz konusu. Konu fark etmeksizin yarışta kazanan ve kaybeden, geç kalan ve erken varan gibi tabirlerin mukabilinde insan çeşitli etiketlemelere maruz bırakılmıştır. Kimine göre bazısı çok yol kat etmiştir bazısı ise yolculuğuna yeni başlamıştır. Peki, bizlerin geç kaldığı veya erken vardığı şey nedir? Erken varanın geç kalışları olmamış mıdır? Ya da gerçekten insan geç kalışlardan ibaret midir?

Kişi, bir yere yetişirken geç kaldıklarından dolayı suçlu hissetmemeli, yolda kazandıklarına yönelmelidir. Pişmanlıklar insan olmanın getirileri olmakla birlikte nedamet olmadan da saadetin tadına varılamayacaktır. Yaşamdan lezzet almak, öncelikle eksiklikleri kabullenmek ile başlar. Eksik kalmadan tam olmanın, geç kalmadan ulaşmanın kıymeti bilinmez.  Koştuktan sonra dinlenmek, konuştuktan sonra sessiz kalmak vakit kaybından ziyade insanın demlenmesidir. Yazdan sonra sonbaharın gelmesi bir geç kalış değil, olağan sürecin ilerlemesidir. Allah teala şöyle buyurmuştur: “…O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi bile bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.” ( En’am Suresi/ 59).

Hiçbir tomurcuk erken çiçek açmaz, güneş vaktinden erken doğmaz, hiçbir çocuk dünyaya geç kalmaz ya da erken varmaz. Hülasa her şey vaktinde teşekkül eder. Her kitap bir dünya bakış açısıyla üç yeni dünyaya kapı aralayarak kitap önerilerimize geçebiliriz.

İlk kitabımız ânı nasıl verimli kullanabileceğimize ve en değerli anın şuan olduğuna dair hatırlatmalarda bulunacaktır. İçinde bulunduğumuz vakit, bir nefes kısalığındadır. Ertelemek, malayani ve boş işlerle meşgul olmak, nefesimizi -dolayısıyla da ömrümüzü- zâyi etmektir. Zamanın hakkı verilmediği takdirde zamanla birlikte insan da ziyan olacaktır. Bu sebeple bir Müslüman “Onlar ki, boş ve yararsız şeylerden yüz çevirirler.” (Müminin/ 3) düsturunca hareket edip ömür defterini salih ameller ve hayırla bezemelidir. Bezemelidir ki zamanını sermayeye dönüştürebilsin. Kitap okurken sayfalarında sadece bilgi değil de bir uyarı ve bir diriliş arayanlardansanız Abdulfettah Ebu Gudde/ ZAMANIN KIYMETİ kitabı sizin için yerinde bir öneri olacaktır. Orijinali Arapça olmakla birlikte çevirmenin de etkisiyle oldukça sade bir dile sahip olan bu eser, ayetler ve hadislerle birlikte İslam âlimlerinin zamanı nasıl kullandıklarına, kullanırken hangi hususlara dikkat ettiklerine yer vermiştir. Vakti doğru yönetememe ve erteleme sorunları yaşayan kişiler için yön verici bir niteliktedir.

Diğer kitabımız, deneme-inceleme türünde bir eser olarak karşımıza çıkar. Dünya bir değirmen misali yaşattıklarıyla ve yaşatacaklarıyla öğütmeye başlar insanı. Bunun sonucunda insan ya kendiliğinden vazgeçer ya da kendinde olan şeylerin özüne ulaşır. Önemli olan insanın özünden ne çıktığıdır. Ömrü boyunca insan ne ile hemhâl olmuşsa, zamanını nerede tüketmişse, kendine neler katabilmişse doğal olarak kendisinden de bunların izlerini taşıyan bir öz çıkacaktır. O kişinin izlerinde İslam’a ve İslam’la yaşayışına dair çok şey görülecektir. Ne mutlu özünden İslam çıkanlara ve ne mutlu Allah yolunda un ufak olanlara… Dünyevî menfaatleri bir kenara bırakıp Müslümanların hayatlarını nasıl inşa etmesi gerektiğine dair cevap niteliğinde bir kitap Cahit Zarifoğlu/ BİR DEĞİRMENDİR BU DÜNYA. Yazarın gösterişten uzak, samimi üslubuna duygularının zarifliği de eşlik etmiştir. “Şairlerin zarif adamı” olarak bilinen ve daha çok şiirleriyle tanınan yazar, modern çağı bazı eleştirilere tabi tutmuştur. Eserinde donanımlı bir Müslüman olmak, İslam ümmetinin dertleriyle dertlenmek ve batıl karşısında cesaretli olmak gibi birçok konunun önemini vurgulamıştır ve çağımızın sorunlarına çözüm aramıştır.

Son kitabımız felsefi bir roman niteliğindedir. İnsan yaşam boyu bir arayış içindedir. Bu arayış boyunca zorluklar karşısında vazgeçmemeyi ve devam etmeyi öğrenir. Çünkü insanın kendi menkıbesini gerçekleştirmesi ve yolculuğunu tamamlaması için yüreğinin sesini dinlemesi gerekir. Peki, bu yolculuğun gerçekten bir sonu var mıdır? Arayış dediğimiz sonu olan bir şey midir? Yolun sonu mu yolculuk mu bizi değiştirir? Önemli olan insanın yolda kendini inşa edebilmesidir ki zaten bir süre sonra kişi aradığının kendinde olduğunu fark eder. Belki de aranılan hakikat, insanın içindedir. Sadece bir roman okumak değil de ruhsal bir yolculuğa eşlik etmek isteyenler Paulo Coelho/ SİMYACI kitabıyla işe başlayabilirler. Eseri okurken nasihatvari bir dil sıklıkla göze çarpacaktır. Ayrıca bu romanın Mevlânâ’nın Mesnevi’sinde bulunan bir öyküden yola çıkarak yazıldığı bilinmektedir. Kitapta Santiago adındaki karakterin rüyasında gördüğü bir hazine sebebiyle her şeyi bırakıp Mısır’a gitmeye karar vermesi, karşılaştığı engellerle daha da güçlenmesi ve hazineyi ararken aslında kendini keşfetmesine yer verilmiştir.

Rabbim okuduklarımızı anlamayı, anladıklarımız ile amel etmeyi, amel ettiklerimizle iyiliği emretmeyi ve kötülükten menetmeyi nasip etsin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.