DÜNYEVİLEŞME

DÜNYEVİLEŞME

“Yoksa siz dünya hayatını ahiret (hayatına) tercih mi ediyorsunuz? Oysa dünya hayatının faydası, ahiretin yanında pek azdır.” (Tevbe/38)

Dünya, insanoğluna her zaman cazip gelmiştir. Dünyalık güzelliklerle, hayallerle geçen zaman… İşte bu nedenden dolayı en büyük imtihanımız dünyevileşmedir. Dünyevileşme; kendini dünyanın çekiciliğine kaptırma, onun esiri hâline gelme anlamına gelir. Hayatın merkezine dini koyarak yaşamanın ve düşünmenin tam tersidir.

Dünyevileşme; Rabbini, seni Yaratan’ı unutup tamamen dünya hayatına yönelme, ölümü ve ahiret hayatını hatırlamama, sadece bugünü düşünme ve sadece dünyanın derdine düşme hastalığıdır. Bunun tek sebebi ise ahiret inancının zayıflaması, Allah’ı (c.c.) unutmaktır.

Tevhid inancı, Allah’ı sürekli anmayı ve O’nu unutmamayı gerektirir.

“Allah, neyi diler ve neye hükmederse onu mutlaka yerine getirir. Ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.” (Yusuf/21)

Her şeyin O’na bağlı olduğunu unutmamak; her şeyin O’ndan geleceğini, ölüm kapıyı çaldığında yine O’na döneceğimizi bilmek ve bu bilinci yitirmemek ne güzeldir. Bunu unutmamanın en güzel yolu da duadır. Dua; Rabbimizle olan iletişimimiz, yakarışımız, hâlimizi arz ettiğimiz en güzel yoldur.

İmanın en büyük gücünü gösteren durum; sen ne yaparsan yap, Allah’ın (c.c.) seni gördüğünü bilmektir. Bu şuur hiçbir zaman kaybedilmemelidir. Bu şuur kaybedildiğinde insan gaflete düşer; nimetin nereden geldiğini sorgulamadan, şükretmeden yaşamaya başlar. Bu şükürsüzlük, insanı yavaş yavaş dünyevileştirmeye başlatır.

Dünya, ahiretin tarlasıdır.

Ne ekeceğin, ne biçeceğin sana bağlıdır. Nasıl ki bir tarlayı düzgün sürmeyip ekimi doğru yapmazsan, verimi de düzgün alamazsın; işte dünya da tam olarak böyledir. Ölüm kapıya dayandığında, ektiklerimizi biçmiş olacağız. Bu yüzden dünyamızı güzelliklerle, ibadetlerle, iyiliklerle, ahiret şuuruyla dolduralım ki emeğimiz ziyan olmasın. Dünyevileşmeyi yenmek için ölümü sık sık hatırlamak gerekir. Bunun için de ibadetlerimize sımsıkı sarılmamız şarttır. Namaz sonrasında, işimizin arasında, günün sonunda; kıyameti, mahşeri, cenneti, cehennemi, günahlarımızı ve nimetleri derin derin düşünmemiz gerekir.

Bu dünyada sadece nasibimiz kadar yaşayacağız. Ahiret için çabalamamız gerektiğini, bu şuurdan çıkmamamız gerektiğini öğrenmeliyiz. Bu hayatta iki tercih vardır:

1. Dünyevileşip bu dünyayı seçmek, 

2. Dünyayı ebedî hayatın anahtarı olarak kullanmak.

Rabbim, nefsimizi terbiye edenlerden; onu bastıranlardan, geçici menfaat uğruna ahiretini heba edenlerden eylemesin. Amin!

     Ebru USTA

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.