KAPAK – Bir Anadolu Klasiği: Yaz Kursları/Bayram Özdemir

KAPAK – Bir Anadolu Klasiği: Yaz Kursları/Bayram Özdemir

İlk insan ile birlikte başlayan hak ve batıl mücadelesi günümüze kadar gelmiştir. Şeytan ve avanelerinin fırsat buldukça insanları fıtratlarından uzaklaştırmak için yapmadıkları oyun ve tuzak kalmamıştır. Nemrutlar ve firavunlar hep bunun mücadelesini vermişlerdir.

Vahyin taraftarları da bunlara karşı insanlara kulluk görevlerini hatırlatacak ve Rableriyle bağlarını kuracak mücadeleden asla vazgeçmemişlerdir. Peygamberler bu mücadelenin baş aktörleri olmuştur. Son Peygamber Hz. Muhammed de (sav) toplumun yaratıcılarından uzak hayat anlayışlarına karşı Mekke’de Darül Erkam’ı, Medine’de de Suffe’yi bu mücadelenin merkezi olarak yapılandırmış ve kullanmıştır.

Bin yıldır İslam’ın bayraktarlığını yapan ecdadımız her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmış bu cennet vatanda bu amaç için mücadele etmişlerdir. En ücra yerlere kadar bu eğitimi yapacak kurumlar oluşturmaya çalışmışlardır. Bu mücadelenin vazgeçilmez merkezleri olarak da camiler önemli misyon üstlenmişlerdir.

Son yüz yıldır dünyayı kasıp kavuran modern hayat anlayışı tüm dünyayı olduğu gibi bizi de etkilemiştir. İnsanlar yaşadıkların sorunların sebebinin din olduğuna inandırılmış, problemlerin çözümü için dinden uzak ve kopuk bir hayat anlayışı idareyi ellerinde tutanlar tarafından lanse edildiği gibi dayatılmış da.

Cumhuriyetten sonraki dinden uzaklaşma çalışmaları için eğitim tamamen sekülerleştirilmiştir. Bin yıl İslam’ın bayraktarlığını yapan milletin evlatları dinlerini yaşamayı bırak cenazelerini yıkayacak insan bulamama endişesi duymaya başlamışlardır. “Aile fertlerine namazı emret, kendin de bunda kararlı ol…’’ (Taha: 132) ayeti gereği herkes bunu dert edinmeye başlamıştır.

Daha sonraki yıllarda dünyadaki yönelişler ve arayışlar bizim ülkemizi de etkilemiş. Devletin gözetiminde İmam Hatip okulları açılmış ve okullara Din Kültürü adında dersler konulmuştur. Ama konulan ders din eğitiminden ziyade dini bir kültür olarak okutmayı hedeflediği için maksat hasıl olmamıştır. İşte böyle bir ortamda insanlar çocuklarına öncelikli olarak kutsal kitapları Kur’an-ı Kerim’i öğretmek amacıyla camilerde yaz kurslarına yönelmişlerdir. Bu ülkede çoğu insan Kur’an-ı Kerim’i okumayı bu kurslarda öğrenmiştir. Camideki hocaların gayretine göre de temel dini bilgilerin bir kısmı bu yaz kurslarında öğretilmeye çalışılmıştır. Tabii ki kimse buralardaki eğitimin mükemmel olduğunu söyleyemez; ama şu acı bir gerçektir ki hala pek çok insanın buralarda öğrendikleri kadar “Müslüman” olmalarıdır.

Evlerinde namaz kılınmayan çocuklar namazları burada öğrenip ilk namazlarını buralarda kılıyorlar. Örtüsüz annelerin çocukları örtüyle burada tanışıp ilk örtüyü burada örtüyorlar. Peygamberimizin (sav) ismini burada öğreniyorlar.

28 Şubat sürecindeki din eğitimine getirilen kısıtlamalar ve yaş sınırı ülkemiz insanlarının yaz kurslarına olan yönelimini artırmıştır. Sivil toplum örgütleri de bu konuda kafa yormaya başlamışlardır. Bir yılda okullarda görülen Din Kültürü derslerinden daha fazla süre yoğunlaştırılmış bir şekilde yaz kurslarında verilmeye başlanmıştır. Yaz sıcaklıkları ve okullardan yorulmuş olarak gelen çocukların bu işi severek yapmaları, sivil toplum örgütlerini bu kursların daha işlevsel ve verimli olması için düşünmeye sevk etmiştir.

Diyanet İşleri Başkanlığı da yaz kurslarını daha verimli hale getirmek için çalışmalar ortaya koymuş ve bunun sonunda planlı, programlı yaz kursu etkinlikleri ortaya çıkmıştır. Kitaplar basılmış, yazılı ve görsel materyaller hazırlanmıştır. Sivil toplum kuruluşları da bu yönde çok verimli çalışmalar yapmışlardır. Bunun sonucunda yarısı ders yarısı da etkinlik olan yaz kursu programları ortaya çıkmıştır. Çocuklar böylece hem eğlenecek hem de sıkılmadan, isteyerek dini eğitimlerini almış olacaklardır.

Günümüzde çocuklarımıza karşı küresel ölçekli tehditler çoğalmıştır. Artık tehditler evlerimize hatta çocuklarımızın cebine girmiş durumdadır. Dijital tehditler karşısında çocuklarımızı korumak için yapılması gerekenleri zamanında ve yerinde yapmak zorundayız. Küresel tehditlere karşı ailelerle birlikte çocuklarımızı kendi ruh dünyamıza uygun bir şekilde yetiştirmek için plan ve programlar yapmak zorundayız.

Şunu öncelikle belirtelim ki din eğitiminin çocukların dinlenme zamanı olan yaz tatillerine hasredilmesi konuya verdiğimiz önemi ortaya koymaktadır! Kısacık yaz tatilinde, bütün yıl hatta yıllar boyunca öğrenmeleri gereken bilgi ve alışkanlıkların altı hafta gibi kısa bir zaman dilimine sıkıştırılması işimizi zorlaştırmaktadır.

Çocukların sıkılmadan kullanacakları materyal eksikliği, görevinin bilincinde ve görevi için gerekli yeterliliklerle donatılmış eleman eksikliği, ailelerin yıllık tatillerini kurs zamanında yapma istekleri, bütün dokuz, on ay boyunca yorulmuş olarak gelen çocukların isteksizliği, önemli problemlerimizdendir.

Yaz kurslarının amacı; geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza temel inanç esaslarımızı, ibadetlerimizi, peygamberimizle ilgili genel bilgileri ve en başta kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’i en azından yüzünden okumasını eğlenerek öğrenmelerini sağlamaktır.

Yaz kurslarının bunların ötesinde birçok faydası vardır. Bunlar; birlikte hareket edebilme, cemaat olma, yardımlaşma, kardeşlik duygularının gelişmesi ve her şeyin sanallaştığı dünyamızda en azından çocuklarımızı okula gitmedikleri tatil boyunca sanal dünyadan uzak tutmak olarak özetlenebilir.

Yaz kursları; yapılan eğitimlerin teoride kalmasının da önüne geçmektedir. Yapılan etkinlikler bilinçli olarak yaptırılırsa öğrenilen bilgilerin uygulandığı alanlar haline getirilebilir ve getirilmelidir de.

Kurslarımızda görev alan gençler ve hocalarımıza bu işin önemi, kurs başlamadan ve kurs devam ederken de zaman zaman hatırlatılarak esas amaçtan uzaklaşılmamalıdır. Yani etkinlikler amaç haline getirilmemelidir.

Cemaat aidiyeti için birlikte yapılan çalışmalar çok önemlidir. Bu çalışmalar birlikte hareket, birbirine tahammül, sabır, kendini frenleme gibi beceriler kazanmayı sağlanmaktadır. Bir hareketin müntesiplerinin arasındaki ünsiyeti artırmanın en önemli yolu birlikte iş yapabilmektir.

Yaz kurslarının en önemli tarafı öğrencisiyle, ailesiyle, hocasıyla, abisiyle, ablasıyla birlikte inşa olmaktır.

Allah, manen inşa olacak, ailemize, ülkemize ve ümmete göz aydınlığı olacak nesiller yetiştirecek kurslar yapmayı hepimize nasip eylesin.

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.