İlkadım 444. Sayı Temmuz 2025

İLKADIM’DAN – Hakim Gündem Kur’an
Kıymetli Okuyucu,
İlkadım dergimiz tam 444. kez huzurlarınızda.
Dergimiz huzurlarınıza el boş gelmedi. Yanlarına heyecanını, gayretini, sabrını, şükür ve dualarını, tahammülünü, ilmini, iyi niyetini, fikrini ve zikrini karınca kararınca alıp geldi. Sizlerle birlikte nice bereketli sayılara daha erişebilmenin ümidindeyiz.
Temmuz sayımızın kapak konusu, okullar kapandığına göre yaz mevsiminin vazgeçilmezi haline gelen Kur’an eğitimi ve etkinliklerle dolu dolu geçen yaz kursları oldu.
Yaz Kur’an kursları camilerle, derneklerle, vakıflarla, teşkilatlarla tanışmak demek. Yeni hocalar, büyükler, küçükler, arkadaşlıklar, dostluklar, kardeşlikler, güzelim tecrübeler edinmek demek.
Yaz kursları bir ömür hayatımızı kolaylaştıracak ilmihal bilgileri demek, temel dini bilgiler demek, sure ezberleri demek. Ayetlerle nefeslenmek, soluklanmak, hislenmek demek.
Bütün peygamberleri bilmek, Efendimiz Hz. Muhammed aleyhisselam ve güzide ashabı ile yakından tanışmak ve onları örnek alabilme fırsatı bulmak demek.
Yaz kursları spor demek, gezi demek, piknik demek, atölyeler demek, etkinlikler demek. Her yaşa uygun içerikler ve ortamlar demek. Paha biçilemez bir ahlak demek, adab demek.
Yaz Kur’an kursları niyet demek, salih amel demek, sabır demek, kurtuluş vesilesi müfredatlar demek. Dirilmek isteyenler için bismillah demek.
Yaz kursları ve Kur’an eğitimi vesilesiyle şekillendirdiğimiz kapak dosyamızın yazılarını ve yazarlarını takdim etmeye geldi sıra.
Musa Bağcı, “Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir.” hadis-i şerifini dikkate alarak; biz bu hadisin neresindeyiz, Kur’an’ı okumasını öğrenip sonra bırakıyor muyuz, Kur’an’la birlikte ahlakını da öğretiyor muyuz gibi sorular etrafında bir yazı kaleme aldı.
Süleyman Yavuz, Kur’an’ı anlamak ve yaşamak noktasından hareketle bir yandan bizleri Kur’an’dan neler uzaklaştırıyor sorusunu düşünürken bir yandan da salihlerle beraber olmanın önemini vurgulamaya çalıştı.
Bayram Özdemir, yaz okullarında amacımız nedir sorusuna çerçeve cevaplar sunmaya gayret etti. Takım olabilmek, birlikte hareket edebilmek, hırslarımıza yenilmemek, ölçüyü kaybetmemek, sınırı aşmamak, kardeş olabilmek, ahlaklı kalabilmek, nimetlere şükretmek gibi Müslümana yakışan hal ve tavırları zikretti.
Sinan Gün, yaz okullarında görev alacak hocalara seslenerek onlar için önemli mi önemli, yılların tecrübesine dayanan hatırlatmalarda bulundu.
Murat Özkürkçü, yaz okullarında hem hoca hem idareci olarak yıllarca görev almış bir isim. Yani hem talebeler hem veliler konusunda deneyimli. Bizler, talebeler ve veliler yani taraflar için “niçin yaz okulları ve kursları” konulu bir yazı hazırlayarak dosyamıza katkıda bulundu.
Merhum Zeki Soyak hocamızın Mefkûre köşesinde bu ay “Hür Olmak” konulu bir yazı var.
Nureddin Soyak hocamızın kaleme aldığı başyazımızın başlığı ise: “Çerçöp Müslümanlar Döneminde miyiz?” şeklinde ve öz eleştirilerle, hatırlatmalarla dolu çalışma.
Abdulkerim Temizcan, modern tabirle “sahada olan” yazarlarımızdan. Bir müddettir sürdürdüğü Bilinçli Aile Dersleri yazı serisi bu sayımızla nihayete eriyor. Yeni yazılarla aramızda olmaya devam edecek inşallah.
Sizden Gelenler köşemizde Hilal Aksoy imzalı bir yazı var bu ay. Eşsiz bir rahmet vesilesi olan anne sütü ve emzirme hakkında bir metinle karşınızda.
M. Selçuk Özdoğan, İlkadım Kitaplığı köşesinde bu ay “Sevenlerinin Dilinden Musa Efendi” kitabını tanıttı.
Nuri Ercan, beğeniyle okuduğunuza inandığımız özgün diliyle Müslümanların travertenleşme tehlikesine dikkat çekti.
Ömer Faruk Özcan, çok çalışmamız lazım çok dedi. Niye diye meraklananları, yazıyı okumaya davet ediyoruz.
Kur’an eğitimlerinin her yaştan Müslümanlar için sadece yazla sınırlı kalmaması gerektiğini hatırlatıyor, etkisi ahirete uzanacak şekilde Kur’an’ın insan ömrünü kuşatması ve dört mevsime yayılarak hakim gündem olması gerektiğinin altını çiziyoruz.
Yeni sayımızın hayırlara vesile olmasını umuyor, önümüzdeki aylarda siz kıymetli okuyucularımızla yine görüşebilmeyi ümit ediyoruz.
Allah’a emanet olun.