Kapak – Marifetullah

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
Hamd ve övgü, alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam kıymetli Nebiye, Âl ve Ashabına olsun.
Kıymetli dostlar,
Cenâbı Rabbül Alemin olan Allah Teâlâ, Zümer suresi 67. ayet-i kerimesinde şöyle buyurmaktadır: “Onlar gereği gibi Allah’ı takdir edemediler…” Evet her şey bu ayet-i kerimede düğümlenmekte idi. İnsan oğlunun bütün sıkıntıları, sapkınlıkları, acıları ve kederleri “Allah’ı gereği gibi takdir edememeleri, gereği gibi tanıyamamalarından” ötürüydü.
İşte Hz. Adem’in oğlu Kâbil. Rabbi olan Allah’ı hakkıyla tanıyamadığı için katil olup ebedi kaybedenlerden oldu. İnsanoğlunun ilk kaybedeni. Daha sonra “Nuh, Ad, Semud, Lut kavmi; Nemrut, Firavun, Ebu Cehil ve benzerleri. Hep aynı akıbetlerle karşılaştılar. Çünkü Allah’ın kudret ve azametini, izzet ve celalini, rahmet ve gazâbını takdir edemediler. Sandılar ki kendileri güçlü, kendileri sahip, kendileri ölçü. Allah’ı âciz bırakacaklarını sandılar. Çünkü ölçü ve tartıları yanlıştı. Ölçüleri, nefisleri ve şeytanlarıydı. İlahi çağrıya kulaklarını tıkadılar, gözlerini kapattılar ve gönüllerini perdelediler.
Kıymetli dostlar,
Yukarıda geçen Kur’an hakikatleri bizim için kurtuluş meşalesidir. İşte Kur’an ayı olan Ramazan’a kavuştuk. Tamda ilahi buyruklara daha fazla kulak verme ayına. Biz biliyoruz ki asıl kurtuluş Kur’an’da. “Allah’ı gereği gibi tanımada, takdir etmede.” Bunun yolu ise Kur’an’ı gereği gibi okuyup anlamak, hayata geçirip başkalarına da bu hakikatleri ulaştırmakta. Ne zaman bâtıl dinlerden ve inançlardan vazgeçip Kur’an’a yönelirsek işte o zaman gerçek kurtuluşa ermiş olacağız.
İşte birilerinin tanrısı sadece Amerika’yı koruyor. Bazılarının tanrısı bir ırkı üstün tutuyor. Başkalarının tanrısı ise merhamet saçıyor. Kiminin tanrısı adeta insan gibi. Bazı tanrıların hiç merhameti yok. Bazı zavallıların tanrısı, gaybı ve geleceği bilemeyen cahil bir tanrı. Ya da koyduğu kanunlar, hükümler, vaaz ettiği din zamanla aşınıyor, eskiyor ve geçerliliğini kaybediyor. Ezcümle “ Allah’ı gereği gibi tanıyamamanın, takdir etmemenin” sonucu: Her bir kişinin bir tanrısı oluyor ya da kendini tanrılaştırıyor. “Bayağı arzularını tanrılaştıran kişiyi gördün mü? Şimdi sen, bu adamı da doğru yola getirmekle yükümlü olabilir misin?” (Furkan Suresi, 40. Ayet)
Kıymetli dostlar,
Gelin hep beraber Rabbimiz olan Allah’ı Kur’an’dan tanımaya çalışalım. Bu Ramazan bizim için bir fırsat olsun. Bakalım, görelim ve bilelim ki Allah Teâla kendisini bize nasıl tanıtmış. İşte Ayetel Kürsi, Haşr suresinin son 3 ayeti. İşte Hadid suresinin ilk bölümleri, İhlas suresi ve daha niceleri.
Rabbimiz Kur’an da kendini yegâne ilah, mâbut, hiçbir ortağı ve dengi olmayan diye tanıtıyor. Kendini sonsuz rahmet ve merhamet sahibi, hemen peşi sıra ise kudret, azamet, intikam ver gazap sahibi olarak ifade ediyor. Yani bizleri ne rahmetin sarhoşluğuna ne de azâbın ümitsizliğine terk ediyor.
Rabbimiz kendisini; yaratan, yaşatan ve öldüren olarak tanıtıyor. İşte bu hakikatle Müslüman, hayatı ve ölümü anlamlı hala getiriyor. Rabbimiz, rızık, hastalık ve şifa verendir. Müslüman bunları kullardan bilmez ve onların kapısında değil, Rezzâk’ı Alem, Şâfi olan Allah’ın kapısına kulluk eder.
Rabbimiz hüküm ve hikmet sahibidir. Kulları için en iyi nizâmı ve kanunları koyandır. Müslüman sadece Allah’ın şeriatine, kanun ve hükümlerine boyun eğer. Böylece âcizlerin ve zavallıların icat ettikleri, heva ve heveslerinden uydurdukları bâtıl, zalim ve zorba düzenlere boyun eğmez.
Rabbimiz izzet sahibidir. Kullarına izzet ve şeref verendir. Müslüman izzet ve şerefi tağutların, kapitalistlerin, zalimlerin, zorbaların ve kan emici vampirlerin yanında aramaz.
Rabbimiz celal sahibidir. Zâlimlere, hainlere ve inkarcılara hak ettikleri cezayı mutlaka verecektir. Müslüman Rabbinin celâlinden korkar da zalimlerin karşısında, mazlumların yanında durur. Hakkın yanında, bâtılın karşısında yer alır.
Kıymetli dostlar,
Bu örnekler uzayıp gider. İşin özü, kim bu dünyada huzuru, saadeti ve sükûneti; ahiret hayatında cenneti, cemâlullahı ve rızâ-i bâriyi arıyorsa Kur’an’a kulak versin. Rabbini gereği gibi Kur’an ve Sünnet-i Seniye ile tanısın ve takdir etsin. Takdir etsin ki bu dünyada izzet ve şerefli bir hayat sürsün. Kullara, paraya, maddeye, güce ve servete kul olmaktan kurtulsun. Sadece ama sadece Allah’a kul olarak gerçek özgürlüğün tadını çıkarsınlar. Mutlu ve bahtiyar olsunlar. Ahirette en yüksek ve şerefli makamlara kavuşsunlar.
Yâ Rabbi! Gönüllerimizi senin sevginle doldur. Kur’an ayı Ramazan’ı bizden, bizi de ondan razı eyle. Şu mübarek günleri Kur’an ile ihya ve inşa etmeyi nasip et. Kur’an’ı, Ümmet-i Muhammed için kurtuluş vesilesi kıl. Mazlum ve masum kardeşlerimize merhamet et. Bizleri Kur’an ile yaşat, Kur’an ile öldür ve Kur’an ile dirilt. Amin Ya Muîn.
Velhamdulillahi rabbil alemin.