Somyam Mars’tan Rahat

-aldatmamak-

Bloomberg News “kendi sektörlerinde fark yaratan (hâşâ) 50 ismi” açıkladı. TIME’ın listesinden alışık olduğumuz veçhile Obama, Putin, Merkel, Erdoğan gibi isimleri listede bekliyordum. Ancak Merkel 6, Putin 30. seçilmiş; Obama ve Erdoğan ise listeye bile girememişti. Dünyayı kaplayan çok uluslu şirketlerin CEO’ları bu listeyi de kaplamıştı.

Dikkatimi çeken isimlerden birisi de 11. sıradaki Elan Musk’tı. Zira ürettiği elektrikli arabalarla duyulan “zât-ı acayip” aynı zamanda uzaya araç gönderen özel bir firmanın da sahibiymiş. Bu zât bir açıklamasında dedi ki: “Nihai hedefimiz Mars’ta 100 kişilik bir koloni kurmak...” Adam kararlı gözüküyor, zira şu an projenin mali kısmı üzerinde uğraşıyorlarmış.

Hakikaten Mars’ta koloni kurarlar mı, kurarlarsa 100 kişi içinde Müslüman bulunur mu bilemem... Daha önce Ay’a gittik deyip sonra bin türlü şaibeli habere maruz kalan Amerikalılar Ay’ın manzarasını mı sevmediler, yoksa Mars daha mı rahat kim bilir? Ben yine de köydeki somyayı hiçbir yere değişmem. Zaten içimizdeki hainlerle, darbecilerle uğraşmaktan yorulmuş bizim gibi insanların daha fazla aldatılmaya tahammülü kalmadı.

Aldatmak Amerikalılar için sıradan olabilir ama bizim için kabul edilemez! Hıyanetle bir tuttuğumuz şey... Her türlü kötülüğe düşsek de kendisine asla başvurmayacağımız yalanın mücessem hâli. Western filmlerindeki düzenbaz şerif gibi, Ebu Leheb gibi bir şey...

Dizilerde eşlerin birbirine ihaneti dışında pek bir anlamı olmayan aldatmak, bazen şaka da olsa yalan söyleyerek, bazen de sadece doğruyu söyleyerek yapılabilir. Nasıl mı? Şöyle:

1. Kardeş yemek yer misin?
2. Sağ olasın, evde yedim.

1. Annemin enfes yemeklerini özledim diyorsun yani. :p
2. Yok, ben tek yedim.

1. Hâ annemin yemeklerini sevmiyorum diyorsun yani. :p asdafsdg

Gördüğünüz gibi masum(!) birkaç sözden ibaret şu cümleler diyalog içinde gayet sakinler. Ama muhterem B’nin annesine karşı bir canavara dönüşebilirler.

Amerika Ay’a çıktı mı, Elan Musk Mars’ı parselleyecek mi, B annesinin yemeklerini seviyor mu... bir muamma. Hakikat ise yalancı çobanın başına gelenlerdir. Bize duyulan güvenin yitip gitmesini istemiyorsak “aldatmak” hayatımızda olmayacak. Bir de dünyanın yalancı çobanı konumuna düşen “medyanın” dediklerini iyice tahlil etmeden yutmayacağız. Yoksa boğazımıza takılır.